Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
YAZAR: CEREN AKTÜRK
Psikolojik Danışman Ceren Aktürk
Çocukların temel ihtiyaçları, dünyaya geldikleri andan itibaren anneleri ya da kendilerine bakım veren kişi tarafından karşılanır. Bu da çocuğu, kendisine bakım sağlayan kişiye (çoğunlukla anneye) bağlı kılar. Anne (ya da bakım veren kişi) ile çocuk arasındaki bu ilişki, çocuğun hayatını sürdürmesi için gereklidir. Çocuğun yavaş yavaş kendi becerilerini sergilemeye başladığı ilk dönemlerde de bu ilişki devam eder; çünkü bu dönemde ilk denemeleri acemice olabilir.
İlk altı yılı kapsayan okul öncesi dönem, çocukların karakter ve kişilik yapısının şekillenmeye başladığı, gelişimin hızlı yaşandığı bir dönemdir. Gelişimin ve fiziksel olgunlaşmanın doğal bir süreç olduğu bu dönemde, çocukların temel alışkanlıkları kazanması kolay ve hızlı olabilir. Çocuklar becerilerini acemice sergilemeye başladıklarından, alıştırma yapmalarına izin verilen ortamların sağlanması çocukların bağımsız birey olmalarına daha çok olanak verecektir.
Çocuğun büyümeye ve gelişmeye başladığını ortaya koyan önemli göstergelerden biri, kendi sorunlarını hallederek, davranışlarının sorumluluğunu üstlenmesidir. Bu dönemde kazandırılacak temel alışkanlıklar, yönlendirme ve tekrara bağlı olarak kazanılmış davranışa dönüşür. Bu konuda ebeveynlere önemli görevler düşer. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, çocuğun beceriyi kazanmak için fiziksel olgunluğa ulaşmış olmasıdır. Aksi takdirde hem çocuk, hem ebeveyn için kaygı verici bir süreç yaşanabilir.
Çocuğun öz-bakım becerileri arasında yemek yeme, tuvalet eğitimi ve kişisel bakım yer alır. Yemek yeme ihtiyacı insanın en temel ihtiyaçlarından biridir ve çocukların bu alışkanlığı kolayca kazanmaları beklenir. Ancak yemek yeme konusunda zorlama ya da çocuğun yemek yemesi için her türlü isteğinin kabul edildiği ortamlar, çocuğun sağlıklı bir yeme alışkanlığı kazanmasını zorlaştırabilir. Anne ve babalar, çocuklarına yemek yeme alışkanlığını kazandırmak istiyorlarsa, çatal-kaşığı kendi kullanabilir hale gelmesi sonrası ona bunun için uygun desteği ve fırsatı vermeleri gerekir. Çocuk, kendi başına yemek yemenin keyfini aldığında hem sağlıklı bir yemek alışkanlığı oluşturacak, hem kendine olan güvenini geliştirecektir. Başkası tarafından doyurulan çocuklar, daha hızlı, daha temiz ve daha çok miktar yemek yiyerek masadan kalkabilir. Ancak bununla birlikte çocukların ilerleyen yıllarda el becerilerini kullanma, daha da önemlisi kişisel sorumlulukları alma ve kendilerine güvenme konusunda zorlanmaları olasıdır. Yaklaşık 2.5 – 3 yaşlarından itibaren ise çocuklara ebeveynleri ile birlikte masada oturarak kendi başlarına yemek yeme fırsatı verilebilir. Etrafın bolca kirlendiği bu zorlu süreçte ebeveynlerin sabırlı olmaları ve çocuklarına kendi becerilerini geliştirecek fırsat ve zamanı tanımaları önemlidir.
Bebeklikten çocukluğa geçişin en önemli basamaklarından biri de tuvalet eğitimidir. Çocuğun fiziksel gelişim olarak buna hazır olması birincil koşuldur. Bununla birlikte sabırlı ve tutarlı bir ebeveyn tutumu çok önemlidir. Anne ve baba tarafından verilen tuvalet eğitimi, tuvalet ihtiyacı sonrası temizlik becerileri için model olmayı da içerir. Beceriler geliştikçe, çocuğun bu konuda daha çok motive edilmesi, onun gelişimini olumlu yönde etkiler. Diğer becerilerde olduğu gibi çocuğun kendi tuvalet sonrası temizliğini yapması onun duygusal ve özgüven gelişimini olumlu yönde destekler.
El-yüz yıkama, dış fırçalama, banyo yapma gibi kişisel temizlik alışkanlıkları da öz bakım becerileri arasındadır. Bu becerileri kazandırırken de yine dikkat edilmesi gerek noktalar çocuğa fırsat tanınması ve ebeveynlerin çocuğa model olmasıdır.