Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Çocuklara kitap okuma ve kütüphane kültürünü kazandırmak adına geçtiğimiz hafta bir uygulama başlattım. Dersine girdiğim tüm sınıflarda öğrencilerime performans görevi olarak il kütüphanesine üye olduktan sonra aldıkları üyelik kartı ve kitabı da getirmeleri durumunda not olarak kendilerine 100 puan vereceğimi söyledim.
Çalışmanın daha etkili olabilmesi için ebeveynlerden en az birinin de üyelik işlemini kendileri ile birlikte yapmalarını, çocuk eğitimi ile ilgili en az bir kitap ödünç almalarını, kütüphaneyi ve müzeyi de gezmelerini istedim.
Kütüphane ve müze gezileri okullar tarafından zaman zaman yapılıyor. Ancak aile ile birlikte yapılması öğrencinin belleğinde kalacak tatlı bir aile hatırası olacak ve belki de ailece bir yaşam kültürü içinde yer edinecektir. Ebeveynlerin kütüphanedeki güvenli interneti ve okuma-çalışma salonlarını görmelerini istedim.
Böylelikle çocuklarını, ödevlerini yaparken araştırma yapabilecekleri güvenli internetin ve çalışma salonlarının bulunduğu kütüphaneye gönül rahatlığıyla gönderebileceklerini düşündüm. Bazı öğrencilerin evde bile bulamadıkları sessiz, yazın serin, kışın sıcak çalışma ortamını ve sürekli ders çalışan öğrencileri, ailelerin görmesini özellikle istedim. Öte yandan Kültür Merkezi'nde zaman zaman düzenlenen konferans, seminer, tiyatro, müzik dinletisi, resim sergisi gibi faaliyetlere katılabilmelerini sağlamakta bu uygulama içindeydi.
Bu faaliyete katılımın nasıl olacağını merakla bekledim. İki haftalık süre dolunca değerlendirme sürecinde öğrencilerimin yaklaşık % 60'ı kütüphane üye olup kart ve kitap almıştı. Ebeveynlerin de yaklaşık %10’u kütüphaneye üye olmuş, bunların da %5’i kitap almıştı.
Ebeveynlerin de özellikle eğitim ile ilgili kitapları alıp okumaları istemiştim. Bu etkinlik hakkında ebeveynlerin neler düşündüklerini ve nasıl tepkiler verdiğini çocuklara sorduğumda enteresan cevaplar aldım.
Olumlu karşılayan veliler de olmakla birlikte sayıları maalesef olumsuz tepki verenlere oranla çok az oldu.
Ebeveynlerin öğrencilere tepkiler;
- Çok yararlı ve güzel bir etkinlik
- Güzel olur tabiî ki birlikte gidebiliriz
- Sen zaten kitap okumuyorsun. Kütüphaneye niye üye olacaksın ki
- İşim gücüm yok, bir de kitap mı okuyacam
- Kitap falan okuyamam. Kütüphaneye de götüremem vaktim yok
- Kitap okuyacaksan çıkartım
- Bizim okumamıza gerek yok
- Öğretmen önce sizi eğitsin ondan sonra bizden bunları istesin
İlginç iki cevap;
Öğrenci: “babam gün boyu zaten okuyup, yazıyorum.”dedi. (Baba gazeteci olabilir miydi? Sordum baban ne iş yapıyor diye. “Boyacı” dedi. E, o zaman nasıl okuyup yazıyor? “Veresiye defterine borçluları yazıyor, okuyor.”dedi.) Bir diğeri öğretmenim;
- Annem kütüphaneye gidip üye olamayız. Onun yerine kitap satın alsak olur mu?
Sonuç olarak kütüphaneye üye olan her öğrenciye ebeveyni üye olmamış ise de kartını ve kitabını gösterdikten sonra performans görevi olarak 100 verdim. Hepsine teşekkür ettim. Özellikle kütüphaneye giderek çocuklarına eşlik eden velilerime bu etkinlikte bizimle kolektif olarak çalışıp çocuklarımıza gelişim yolunda örnek ve yol gösterici olarak yardımcı olduklarından dolayı şükranlarımı sunduğum bir not gönderdim.
Üye olmayan ebeveynlere de; “Diyelim ki Uzmanların salgın hastalıkların arttığı bu dönemde insan sağlığına çok faydalı olduğunu ayrıca bağışıklığı güçlendirdiğini söylediği bir yemeği ilk defa akşam yemeği için hazırlıyorsunuz. Yemekte o yemeği siz ve eşiniz daha önce tatmadığınız için itici geliyor. Damak tadınıza ve göz zevkinize hoş görünmediğinden yemiyorsunuz. Buna rağmen çocuklarınıza bu yiyeceği her ne kadar siz yemeseniz de onların yemesi gerektiğini ve çok faydalı bir yiyecek olduğunu söylüyorsunuz.
Şimdi tekrar düşünün. Sizin yemediğiniz yemeği çocuklarınızın yeme olasılığı nedir?” şeklin de bir not gönderdim.
Şimdi siz değerli okurlara soruyorum sizce; kitap ve kütüphane kültürü nasıl kazandırılır?
Alıntı: Vedat DEMİR / Eğitimci Yazar