Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
4+4+4 eğitim sistemin belkide en çok mağdur yaşanan yılı bu sene olacak. 4+4+4 Sistemiyle birlikte 60-66 aylık çocuklar okullu oldu ve bu sene liselere girişte frazladan adaylar yüzbinleri buldu.
Liselere Geçiş Sınavı LGS'de bu sene yığılmalar olacak. Bu yıl liselerde yığılmalar yaşanacak ve bir çok anadolu lisesi ikili eğitime geçecek. Uzmanlar bu sene LGS'den dolayı endişeli. Liselerde geçtiğimiz yıllara nazaran çok fazla yığılmalar yaşanacak
MUSTAFA KÖMÜŞ mustafa.k@birgun.net
4+4+4 sisteminin gelmesiyle birlikte 60 ve 66 aylıklar 72 aylık çocuklarla birlikte okula başladı. 2011-2012 yılında 1 milyon 285 bin öğrenci birinci sınıfa kaydolurken bu sayı 2012-2013’te 1 milyon 756 bine çıktı. Bu da yaklaşık 500 bin öğrencinin fazladan ilkokula başlamasına sebep oldu. Ayrıca sınıf tekrarı yapan öğrencilerle birlikte bu sayı 600 bine yaklaşıyor. 1 milyon 52 bin Bu çocuklar 2020-2021 yılında liseye başlayacak. Son açıklanan veri olan 2017-2018’de ise liseden mezun olan sayısı 1 milyon 52 bin oldu. Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) çok kısa bir süre kalmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bu yönde bir çabası yok. Halihazırda ikili öğretim yapan liselerin sayısında bu yıl yaşanan artışı da dikkate alırsak bu öğrencilerin liselerde nasıl okuyacağı belirsiz. Eğitimciler özellikle öğrenciler arasındaki yaş farkının ciddi bir sorun olacağına dikkati çekerken MEB’in bu konuda hızlıca kalıcı çözümler içeren bir program için çalışmalara başlaması gerektiğini ifade ediyor.
MEB SORUNU KABUL ETMİYOR
Eğitim Sen Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Bozdoğan şu ifadeleri kullandı: “Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaöğretime geçiş sistemiyle ilgili yapmış olduğu değişikliği bizler hata veya beceriksizlik olarak değerlendirmiyoruz. MEB’in uzun vadeli yapmış olduğu bir planın, programın ara kademesi olarak kabul ediyoruz. Bu ortaöğretime geçiş sistemi değişikliği bireyin en temel hakkı olan eğitim hakkını yok sayan bir değişiklik oldu. MEB, yaptığı bu değişiklikle beraber ortaya çıkan hoşnutsuzluğu gidermek için kendince çözümler aramaya başladı. Özü itibariyle yapmaya çalıştığı şey var olan durumu sorun olarak kabul edip o sorunu çözme anlayışı değil. Velinin, yurttaşın ikna edilmesi süreci olarak işletiyor. Şu an MEB’in attığı adım sadece tercih edilmeyen meslek ve imam hatip liselerinde boş derslik ve alan tespiti. Bu tespitten sonra muhtemelen boş derslikleri daha çok tercih edilen Anadolu liselerine tahsis edecekler.”
MEB’in ilk olarak bu durumu sorun olarak görmesi gerektiğini ifade eden Bozdoğan “MEB, şu anda 600 bin daha fazla öğrencinin sınava girecek olmasını, bu öğrencilerin çoğunlukla Anadolu lisesini tercih edecek olmasını ve MEB’e bağlı yeterince Anadolu lisesinin olmamasını bir sorun olarak görmediği sürece mağduriyeti yaşayacak olan yurttaşlar ve öğrenciler olacaktır. Yeni okul inşaatlarının çok hızlı bir şekilde yapılmasına dair bir bakış açısına sahip değil. Derslik sayısıyla öğrenci sayısını eşleştiriyor, öğrenci sayısını derslik sayısına bölüyor, bir oran çıkarıyor ve sorunun çözülebileceğini düşünüyor. İnsanın olduğu bir yerde sadece aritmetik ne yazık ki sorunu çözmüyor” dedi.
YERLEŞTİRMEDE SORUNLAR OLACAK
Eğitimci Yazar Pervin Kaplan ise şunları söyledi: “En son Bakan ile ocak ayının sonunda Antalya’da özel okulların toplantısında kendisine bu soruyu yönelttik. Onun verdiği yanıt, senaryolar hazırladıkları, illere ve ilçelere göre modellemeler yapıldığı yönündeydi. Ama Anadolu liselerinin sayısı artacak mı, kontenjanlar artacak mı ailelerin en merak ettiği soruların başında geliyor. Dolayısıyla Fen, Sosyal Bilimler, Anadolu liselerinin kontenjanlarının artırılması gerekiyor. Kontenjanların artacağı söylenmiyor ama bu sene bile İstanbul başta olmak üzere diğer iller de ikili eğitime geçti. O zaman önümüzdeki senelerde ikili eğitim veren okulların sayısı artacak mı? Sınavla öğrenci alan okulların sayısı artacak mı? Böyle soru işaretleri var. Kılavuzun normalde bu zamanlarda çıkması gerekiyordu ancak hâlâ çıkmadı. Ondan dolayı bu sorulara yanıt veremiyoruz.” Yerleştirmelerde de sorunlar olacağını belirten Kaplan “Örneğin, yaş kriteri. Puanı eşit öğrenciler sınavla öğrenci alan liseleri tercih ettiklerinde sıralanıyorlar. Bu kriterlerden biri de yaş. Yedi kriterden biri, doğum tarihine göre yaşı küçük olan öğrenciye öncelik vermek. Bu sistemde zaten 600 bin öğrenci en başta yaşı küçük. Bu sorunu nasıl çözecekler? Yaşın kullanılacağını düşünmüyorum ben. Fakat yaş yerine ne getirilecek? Birçok okulda bu varsayılarak puanlar yükseltilmeye başlandı. Çözümün ne olacağına dair burada da bir yanıt yok.”