Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
GAZİANTEP- Mehmet Erdemoğlu Anaokulunda Okul Öncesi Öğretmenliği yapan Bekir Arslan öğrencilerine alışılagelmişin dışında bir eğitim sunuyor. Öğrencileriyle birlikte mantı yapıyor, sarma sarıyor, onlar için şarkılar yazıyor ve eğitimi dört duvar arasına sıkıştırmıyor… Bunları yaparken aileleri de eğitimin içine katmayı unutmuyor. Kırsal bir mahallede öğretmenlik yaptığını ve fırsat eşitliğini sağlamayı amaçladığını söyleyen Aslan, çocukların her şeyi kendileri keşfederek yaptıklarını ve bunun için başarılı olduklarını dile getiriyor.
KENDİ YAZDIĞI ŞARKILARI SÖYLÜYOR
Çocuklarla alışılmışın dışına çıkmaya çalıştıklarına vurgu yapan Arslan; “Üniversite dönemimde enstrüman eğitimi almıştım, çocuklara saz ve gitarla alışılmış çocuk şarkıları yerine halk ozanlarımızın türkülerini öğretiyorum. Örneğin temizlik üzerine kendim bir şarkı yazdım onu çalıp söylüyorum ve onlar da benimle birlikte bu şarkıları söylüyor ve öğreniyorlar. Çocuklara enstrüman tanıtıyorum, alışmalarını sağlıyorum. Kendimiz oyuncaklar üretiyoruz, denge oyunları yapıyoruz. Çocukların parmak kaslarını geliştirmek için özellikle de kalem tutabilmeleri için oyunlar oynuyoruz. Yazıları yazarken kapların içine bulgur koyup onun üzerine yazılarımızı yazıyoruz. Hava güzelse dışarda kumda yazı yazıyoruz. Sınıfa girdiğimde çocuklara ‘şunu yapacağız’ demiyorum ‘ne yapmak istiyorsunuz?’ diye soruyorum. Çocuklar yaparak, yaşayarak öğreniyorlar. Hazır etkinlikleri kullanmıyorum.” ifadelerini kaydetti.
MADDİ SIKINTILARIN ÜSTESİNDEN GELMEYE ÇALIŞIYORUZ
Tüm çocukların fırsat eşitliğini hak ettiklerinin altını çizen Aslan şu şekilde konuştu; “Bizim okulumuz şu anda bu çevrede en iyi donanıma sahip bir okul. Müdürümüz de bize destek oluyor zaten destek olmasa bunları yapamayız. Maddi olanaklarımız çok kısıtlı bunun üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Sponsorlar buluyoruz, benim ürettiğim projeyle çocuklara oyuncak atölyesi kurduk. Köy okulundan çocukları kendi okulumuza çağırıyoruz, kendi oyuncaklarını kendileri hazırlıyorlar onlar için de çok güzel bir etkinlik oluyor. Çocuklar bir şeyleri kendileri yaptıkları zaman daha başarılı oluyorlar, okula daha istekli geliyorlar. Mahallemizdeki çocukların maddi durumları kısıtlı bu nedenle çocuklardan bir şey talep etmiyoruz.”
ÖNEMLİ OLAN DİKKATLERİNİ TOPLAMAK
“Çocuklar her şeyi kendileri keşfederek yaptıkları için başarılı oluyorlar.” diyen Bekir Arslan; “Çocuklara bir şeyler verirken kendi küçüklüğüm aklıma geliyor, ben hep ağaçtan ev yapardım onda kalırdım. Orada bir şeyleri keşfediyordum. Burada da bahçeye çıkıyoruz çocuklar kendisi keşfediyorlar, neler gördüklerini anlatıyorlar. Bir anasınıfı öğrencisinin sınıfta ders işlediği zaman dikkati maksimum 10 dakika sürüyor, sonrasında toparlayamıyoruz. Ama çocuklar farklı etkinliklerle ve farklı ortamlarda olduğumuz zaman dikkatlerini daha rahat toplayabiliyorum. Önemli olan da zaten çocukların dikkatini toparlayabilmek.” şeklinde konuştu.
VELİ EĞİTİMİ DE YAPIYORUZ
Eğitimin aileden başladığını söyleyen Arslan eğitime aileyi de kattığını dile getirerek; “Çocuklarla birlikte aile katılımını da sağlayacak etkinlikler yapıyoruz. Geçenlerde çocuklarla mantı yaptık, hamurunu açtık, katladık. Yaprak sarması yaptık. Yaptıklarımızı sonrasında yiyoruz. Çocukların oyun hamuruyla oynayacaklarına gerçek şeylere dokunarak gerçeği keşfetmelerini sağlıyorum. Velilerime de soruyorum kimler katılabilir diye çocuklar anneleri yanında olduğu zaman daha sıkı sarılıyorlar her şeye. Bu şekilde veli eğitimi de yapıyoruz, çocuklarıyla birlikte zaman geçirmelerini sağlıyoruz. İşimiz aileyi eğitime katmak. Çünkü eğitim ailede başlıyor ve okulda devam ediyor. Biz de ikisini birleştirmeye çalışıyoruz. Velilerimden çok güzel tepkiler alıyorum, bu meslekte erkek olmanın dezavantajı var ilk önce erkek olduğumdan dolayı çekinceleri oldu. Benim çocuklara yaklaşımımı yaptığım etkinlikleri görünce aileler daha farklı davranmaya başlıyorlar ve daha istekli geliyorlar. Evde çocuklara nasıl davranmaları gerektiği konusunda da eğitimler yapıyoruz.” sözlerine yer verdi.
MİKAİL TANRISEVER