Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Birinci sınıf öğrencilerinden en sık duyduğunuz şeydir.
-Annemi isterim.
Anaokuluna gitmiş bile olsalar, ilköğretimin o karmaşası ister istemez çocuklarda bir korku yaratır .
Düşünsenize teneffüse çıkıyorlar ve bahçede en az mevcutla bin çocuk var.
Koşan , bağıran, ağlayan, ne yaptığını bilmeden sağa sola giden o kalabalık , birinci sınıflarda biraz endişe yaratır.
Geçtiğimiz haftalarda Nisa ağlayarak yanıma geldi.
-Öğretmenim annemi arar mısınız , dedi.
-Ne oldu Nisacım, dedim.
Başını eğmiş.
-Lütfen öğretmenim, annemi arayın diye ağlamaya devam ediyor.
Boncuk boncuk yaşlar dökülüyor. Çok miniş narin bir kızım zaten.
-Gel biraz konuşalım , dedim
Daha lafım bitmeden Çağdaş ve Yiğit olaya müdahele etmekte gecikmediler.
Çağdaş ellerini aça aça:
- Ağlamak yok ağlamak yok. Bak bize yaa. Ağlıyor muyuz?
Yiğit ile ikisi birbirine bakıp baş sallıyorlar.
Nisa’yı hemen aralarına aldılar. Bir taraftan da bana konuşuyorlar.
-Alıştık artık okula yaaa, de mi öğretmenim ???
-Evet Çağdaşcım artık alıştınız.
-Öyle her şey için ağlamıyoruz , de mi öğretmenim?
- Evet Çağdaşcım ağlamıyoruz
-Annemi isterim , annemi isterim diye annemizi okula çağırmıyoruz , de mi öğretmenim.
-Evet Çağdaçcım çağırmıyoruz
-Bir tek altımıza işeyince , annemizi çağırıyorsun ,de mi öğretmenim
?????????????????????????????????????????????????
-Evet, Çağdaşcım. Bir tek altınıza işeyince annenizi çağırıyorum.
Demek ki neymiş?
Öyle anne anne diye ağlamak yok bundan sonra.
Bir tek altınıza işeyince annenizi arıyorsunuz . Haberiniz olsun.
Di miiiii örtmenimmmm
Alıntı: Tülay Olcum Facebook Sayfası