Bir okula müdür vekili öğretmen olarak görevlendirildim.

Okulun kadrolu müdürü yeni yapılan bir okula kurucu müdür olarak görevlendirilmiş. Bir öğretmende kaymakamlık onayı ile müdür yardımcısı sonrada müdür yetkili görevlendirilmiş.

Okula görevlendirme gittiğimde bu arkadaşında morali oldukça bozuldu. Diğer müdür yardımcısı bayan arkadaşında ailevi hasta sorunları var. Bir müdür yardımcısı askerde. Oldukça ağır bir yük. Okulun öğretmenleri iyi fakat yönlendiren, takdir ve takip eden olmadığı için büyük bir disiplinsizlik hâkim durumda. Okulun tutulacak iyi bir yönü maalesef yok.

Bir pazartesi günü istiklal marşı için dışarıda öğrencileri topladığımda müdür yardımcısı arkadaşım kulağıma bir öğretmenin öğretmenler odasından çıkmadığını söyledi. Olmayacağını düşünerek, öğretmenler odasına gittim. Baktım gerçekten bir bayan arkadaşım orada oturuyor. Hocam hayırdır hasta mısınız dedim.

-Hasta değilim, soğukta çıkmadım. Bu güne kadar da hiç çıkmadım. Okutup, öğrencileri içeri alınız dedi.

Beynimden vurulmuşa döndüm. Derhal törene çıkınız veya okulu terk ediniz dedim. Karda kışta, soğukta yağmurda sınırda ve önemli yerlerde nöbet tutan yiğitlerimizi düşündüm. Öğretmen durumu anlamış olacak ki törene çıktı. Töreni yaptık. Derse girdik.

Müdür yardımcısı arkadaştan bu arkadaş hakkında bilgi istedim. Arkadaşım bir yetkili bürokratın eşidir. Okulumuzda iki yıldır vekil öğretmen olarak çalıştığını, hiçbir törene çıkmadığını söyledi. Çok üzüldüm. Okulun neden bu durumda olduğunu daha iyi anladım.

Ertesi gün A....n hanımı odama çağırdım. Çok üzüldüğümü bir bürokratın eşinin öyle davranamayacağını anlattım. Önceki müdürlerin bana durumu anlatmadılar diye mazeret söyledi. Bu söylem mazeret değil, icabında her öğretmen bir müdürün yetkisine sahip olabilir bu okulu siz yönetecek durumdasınız dedim. Anlaştık ve ayrıldık. Ertesi gün okula yirmi günlük rapor gönderdiğini gördüm. Bu zamanı sınıfa müdür yardımcılarımla derse girerek geçirdim.

Tam göreve başlayacağı gün ilçe kaymakamımız beni arayarak, aynı hoca hanıma hasta sevki yazıp, bir hafta rapor almamı istediler. Durumu anlattıysam da gereğini yapmak, zorunda kaldım. İçim sızlanarak, işlemi gerçekleştirdim.

Hayat bu vatandaşın çocuğu okuyup ta ne olacak düşüncesi hakim oldukça sorunlarımız artarak devam edecek. Eğitim öğretim birinci önceliğimiz olmadıkça hiçbir zaman uygar uluslar düzeyine çıkamayız.

Görev ve hizmet bilincini her şeyin üstünde tutmadıkça toplumsal başarıyı yakalayamayız.

Yurdunu, milletini ve bayrağını seven onu daima yüceltmek isteyenlere selam olsun.

HER TELDEN KİTABIMDAN

‎Vahip Yazar‎