Bir okul müdürümüzden.

Sayın bakanımıza teşekkür ediyorum . ben umutluyum tek tek yanlışa neşter vuruyor

Birilerinin söylemesi gereken durumu ben söylüyorum çünkü sadece yaptıklarımızdan değil doğru bilip söyleyemediğimiz şeylerden sorumluyuz

Bir eğitimci olarak meslek hayatımda 10 okulda çalıştım. Öğretmenlik müdür Yardımcısı Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ve Ülkemizin en büyük okullarında müdürlük yapmayı Allah bize nasip etti. Yüzlerce binlerce eğitimci ile istişare etme fırsatım oldu sayısını unuttuğum çalıştaylara katıldım. Gördüklerimden ve analiz yaptıklarımdan bazıları şunlar 
1. Öğrenci istediği alana gidemiyor zoraki okula geliyor ya da okumak istemeyen öğrencileri 12 yıl zorla okula getirtip Öğretmeni de başına çoban olarak dikiyoruz sonuç tam bir fiyasko. Aynı zamanda zaman mekan ve büyük meblağlar heba oluyor. Kısaca ülkemiz 12 yıllık zorunlu eğitime hazır değil
2. Öğrencilerin kapasitelerine ve yeteneklerine bakmadan hem Sayısal hem sözel ayni zamanda beceri ve yetkinlik isteyen güzel sanat müzik ve beden gibi derslerin hepsini başarmasını bekliyoruz. Tüm bu dersleri başaran öğrencilerin dünyada sayılı olduğunu düşünmüyoruz 
3. akademik ders sayısı fazla olduğundan öğrenciyi dört duvar arasına sıkıştırıp spor müzik sanat gibi alanda yetişmelerine fırsat vermiyoruz. 
4. Öğrenciler aldığı dersleri hayatında kullanamıyorlar. Sadece adını yaşını söylemeleri İçin 12+4 yıl üniversite boyunca yabancı dil dersi veriyoruz. Bir tık daha ileri gidemiyoruz. 
5. Okul yaparken sadece derslik olarak düşünüyoruz ,okulun bir hayat mektebi olduğunu düşünmeden spor salonu oyun alanı konferans salonunu es geçiyoruz. Oysa ecdadımız sadece namaz kılmak İçin mescit yapmak yerine üniversite anlamı taşıyan ve içersinde mescit medrese hastane tedavi merkezi aş evi gibi bölümleri olan camii yaptırdığını akıl edip kopya çekemiyoruz. 
6. Milli eğitim Bakanlığı olarak çok zor yetiştirdiğimiz insan kaynaklarını bir hiç uğruna kolay harcıyoruz. Eğitimde gruplaşma ve bölünmeleri engelleyemiyoruz 
7. Öğrenciye yeteri kadar vatan millet bayrak sevgisi devlet malına zarar vermeme alışkanlığı örf adetlerimiz gelenek ve göreneklerimize bağlı kalmayı , saygı duyma sevgi gösterme uyum gibi alışkanlık kazandırmıyoruz. Kar yağsa da bolluk bereket artsa sularımız artsa, mikroplar kırılsa doğa kendini yenilese vs düşünce yerine kar yağsa da okullar tatil olsa anlayışını geliştiriyoruz 
8. Sigara alkol uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan uzak tutamıyoruz. 
9. Her önüne gelen kişiler milli eğitim bakanlığına proje sunarak kullanmasını engelleyemiyoruz. Milli eğitim her hıyarım var diyene bir avuç tuz alıp koşmamalı. Proje yarışma gibi etkinliklere bir çeki düzen verilmeli. Çünkü bu işin iyice cılkı çıktı artık sadece katıldık demek için katılıyoruz
10. Eğitim çok uzun soluklu olup herkesi ilgilendiren bir sistem olduğundan yap boz tahtasına dönmemeli yapılan sistem iyi irdelenip tüm negatif yönleri düzeltilerek uzun zaman değiştirmeden uygulanmalı
11. Okuldaki yönetici ve Öğretmenler gereksiz işleri bıraktırıp eğitim ile ilgilenmeli. Tüm personel görevini en iyi şekilde yapacak şekilde dizayn edilmeli ve verimli kullanılmalı. 
12. Ders dönemi başladığında atama yer değiştirme yönetici atama hizmet içi eğitim kurs seminer gibi işlemler ve toplantılar eğitimi asla aksatmamalı. Tüm bunlar eğitimin olmadığı zamanlarda yapılmalı.
13. Başta her kademedeki yöneticiler olmak üzere tüm personel işine hakim olmalı. Görevini iyi yapamayan personel başka alanlarda kullanılmalı. 
14. Öğrenci ve Öğretmen seviyesi her geçen gün düşüyor. Öğrencilerin mücadele ve sorumluluk duygusu zayıflıyor buna karşın hazıra ve rahatlığa alışma artıyor 
15. Öğrencilerimize kitap okuma alışkanlığı kazandırmalı çok nefis bir dil olan eski Türkçeyi öğretmeli uyduruk kelime ile konuşmanın önüne geçmeliyiz. 1950 yılından önceki TBMM tutanaklarına bakıldığında ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır 
Dediğim gibi bunlar bazıları