Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
1-Güne andımızı okuyarak başlar, okutma sırası bize geldiğinde , o gece heyecandan uyuyamazdık.
2- Andımızı okuduktan sonra , nöbetçi iki sınıfın öğrencileri olarak okul bahçemizi temizler, ellerimizi yıkayarak dersimize girerdik.
3- Milli bayramlarımızı kaymakamlık binasının bulunduğu meydanda ya da stadyumda velilerimizle birlikte büyük coşku içinde kutlardık.
4-Her 23 Nisan günü öğleden sonra , bir düğün salonunda yapılan çocuk balosuna , annelerimizin o güne özel hazırladığı kıyafetlerle gider, eğlenir, yapılan çekilişte kazandığımız hediyelerle birlikte, çok mutlu bir şekilde evlerimize dönerdik.
5- Hemen her okulun bir bando takımı ile folklor ekibi olur, milli bayramlar öncesi mahalle aralarında provaya çıkarlardı.Bando takımının sesini duyunca sevinçle balkona çıkar, ellerimiz ağrıyıncaya kadar alkışlardık.
6- Siyah önlük giyer, beyaz yaka takardık.Kız öğrencilerin beyaz yakaları , genellikle annelerin ya da anneannelerin el emeği göz nuru olurdu.Klâsik önlük ve yakaların farklı modelleri çıktığında okullara bir renk gelmişti.
7- Her pazartesi günü mendillerimizi sıramızın üzerine koyar , ellerimizi mendillerin üzerine yerleştirerek tırnak kontrolünden geçerdik.
8- 4. ve 5. sınıf öğrencileri sırasıyla okul kantininde görevli olur; simit, gazoz ve şalgam satar ; gün sonunda hesabı kantinimizden sorumlu öğretmenimize teslim ederdik.O gün, bir simit ve yanında istediğimiz bir içeceği , ücretini ödemeden alma hakkımız olurdu.
9-Öğretmenimiz her ünitede kümeler oluşturur ; her birimiz başkan , başkan yardımcısı, sözcü,yazman, resimci, materyalci seçilir; verilen sürede konumuza kümece hazırlanıp, sunum yapardık.Diğer kümeler bize ,hazırladıkları sorulara vereceğimiz cevaplara ve sunumumuza göre puan verirlerdi. Puanımızı düşürebilmek için de araştırıp, özellikle zor sorular bulmaya çalışırlardı.
10—Okulumuzda ünite dergilerini , evimizde de sınıf seviyemizdeki ansiklopedileri kullanırdık. Her evde bir ansiklopedi serisi bulunurdu.
11- Küme çalışmalarında, grubumuzdaki arkadaşlarımızla birlikte ; ailelerimiz birbirini tanıdığı için evlerde toplanır; çalışır, annelerimizin hazırladığı pastaları yer; çalışmamız bitince de bahçeye çıkar oynardık.
12-Ödevlerimizi kendimiz yapar, anne babalarımıza sadece ezberlenecek şiirlerimizi okur, ritmik sayma ya da anlatmalarımızı yapardık.
13-Velilerimiz öğretmenlerimize her konuda güvenir ve bizleri gözleri arkada kalmadan onlara teslim ederlerdi.
14-Teneffüslerde arkadaşlarımızla gruplar halinde oynar; birbirimizi sever , sayardık. Birbirimize kaba kuvvet kullandığımız oyunlarımız , rollerine büründüğümüz savaşçı çizgi film kahramanlarımız yoktu.
15-1. dönemin sonunda verilen karnelerimizi , velilerimize imzalatıp, 2. Dönemin ilk günü öğretmenimize geri teslim ederdik.
16- Karne dosyalarımız ya da süslü karnelerimiz olmaz ; onun yerine karnelerimize, pul yapıştırılırdı.
17- 5. sınıfın sonunda girdiğimiz Anadolu Lisesi sınavları için, anne babalarımızın zorlamasıyla çalışmaz, kendi isteğimizle , bilinçli bir şekilde hazırlanırdık.
18- Okuma yazmaya ‘‘ Ali ata bak. ’’ fişiyle başlar, fişlerimizi fiş dosyamızda saklardık.
19- Okuma yazma sürecini başarıyla tamamladığımızda ; gösterişli partilerimiz olmaz , öğretmenimiz sade bir kırmızı kurdele takardı.
20 - Cin Ali ve Ayşegül serisi kitaplarını okumayı çok sever ; Kemalettin Tuğcu hikâyeleri ile duygusal anlar yaşardık.
21- Okulumuza , arkadaşlarımızla birlikte sohbet ederek, yürüyerek gider gelirdik.
22- Süslü , lisanslı , çekçekli çantalarımız yoktu.Alınan çantamızı ise moda olan yeni model alınıncaya kadar değil , eskiyinceye kadar kullanırdık.
23- Çantamızı bizim yerimize okula hatta sınıfa kadar taşıyan bir annemiz ve babamız da yoktu. Çantamızı elimizde ya da sırtımızda biz taşırdık.
24- Güzel yazı dersimiz ve bu derste kullandığımız içi mürekkep dolu okkamız ve numaralı divit uçlarımız vardı.Özenle , inci gibi yazmaya gayret ederdik. Güzel yazı dersimiz olduğu günler ellerimiz hep mürekkep lekesi olurdu.
25- Hepimizin bir kulübü vardı ve kulübe ait arma , ya göğsümüzde ya da kolumuzda takılı olurdu.
26- Arkadaşlarımızın kalbi kadar temiz sayfaları olan hatıra defterlerini evimize götürür , özenle yazar ve süslerdik.
27- Duygularımızı , düşüncelerimizi ve yaşanmışlıklarımızı paylaştığımız , üzerinde küçük kilitleri olan günlüklerimiz vardı .En güzel yazımızla yazar , çok gizliymiş gibi saklardık.
28- Markalı , kokulu , şekilli kalem , silgi ve açacaklar herkeste olmazdı.Kalemlerimiz küçüldüğü zaman babamızın traş makinesinin arkasını kırarak kalemimizin arkasına takarak uzatırdık.
29- Okul çıkışında mahallenin bakkalından emzikli şeker , paralı çikolata , Tipitip sakız , leblebi tozu vb. almak en büyük zevkimizdi.
30- Hafta içi her gün birlikte olduğumuz öğretmenimizle ya da okulumuzun diğer öğretmenleriyle bakkalda , manavda , düğünde , misafirlikte karşılaştığımızda utanır, sohbet ederken bile çekinirdik .
KISACASI bizler mutlu, başarılı , yüreği güzelliklerle ve iyiliklerle dolu ÇOCUKLARDIK.
Nilsun Yaylacı ÖZBİLEN