Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
3 yıl önce aşağıdaki yazıyı kaleme almış ve okullarda beceri geliştirmeye yönelik bir anlayış, ders veya program olmadığını ifade etmiştim.
MEB okullarda açacağı beceri atölyeleriyle bu yönde bir adım attı. İşin aile boyutuna da el atılmalıdır ancak o zaman başarı sağlanabilir.
BECERİKSİZ BİR NESİL GELİYOR….
Çocuklarımızın durumu ortada. Becerileri çok zayıf. Bu sorunun neden ortaya çıktığı ise herkesin malumu. Çünkü onların yerine, hep biz yapıyoruz yapacaklarını,
Elbisesini, çorabını ayakkabısını biz giydiriyoruz.
Yemeklerini biz yediriyoruz.
Meyvesini biz soyup ağzına sokuyoruz.
Bardağını biz dolduruyoruz, hatta dökmesin diye bardağı ağzına biz götürüyoruz.
Uzandıkları bir şeyi kolaylık olsun diye biz alıp veriyor, bir şeyi bükmeye çalıştığı zaman elinden alıp hemen biz büküyor, taşımaya çalıştığı şeyleri biz taşıyor, oyuncağının düşen vidasını biz takıyor onların hayatını kolaylaştırmak için çırpınıyoruz.
Onlara faydalı olmak isterken aslında farkında olmadın zarar veriyoruz. Çünkü hayata hazırlamıyoruz çocuklarımızı.
Çocuklar bu becerileri okulda da geliştiremiyorlar. Zaten böyle bir okul anlayışı, ders veya program yok. Bir zamanlar, iş teknik, ev ekonomisi gibi derslerde bazı beceriler kazandırılırdı ama 10 yılı aşkındır bu dersler yok. Bu yüzden yaşam becerilerinin ana babalar tarafından evlerde verilmesi gerekli. Bu yönüyle her ev bir okula dönüşüyor aslında.
Hayat için gerekli bu beceriler öğrencilerin öğrendiği akademik bilgilerden çok daha önemli. Öğrencilerin birkaç yıl sonra unutacağı bilgileri öğrenmelerine çok önem verdiğimiz halde becerilerinin geliştirilmesini umursamıyoruz. Ne de olsa yanlarında biz varız diye düşünüyoruz ama bu yaklaşım çok yanlış.
Sonuçta bu gün üniversiteyi bitirmiş bir genç atanmış olduğu yere giderek hayatını kuramıyor. Babası gidip kiralık ev buluyor, eşya alıyor, elektrik su abonelikleri üzerine yapıyor, evde bakım gereken şeyleri yapıyor hatta çoğu zaman tek başına kalamayacağı için ailesi de onunla birlikte kalmak zorunda oluyor. Varın yirmi yıl sonrasını siz düşünün.
Beceriksiz insanlardan oluşan bir topluma dönüşmüşüz. Bir evde patlayan ampulü değiştirmek veya yerinden oynayan prizin vidasını sıkıştırmak için elektrikçi çağrılıyor. Sökülen bir elbise düğmesi dikilemediği için terziye götürülüyor. Yemek pişiremeyen anneler, musluk contasını bile değiştiremeyen babalar sarmış her yanı. Daha neler neler…
Sevgili anne-babalar,
Çocuklarınıza hayatta gerekli olacak tüm becerileri siz kazandırmalısınız. Unutmayın sizin olmayacağınız bir gün mutlaka gelecek. Sizin çocuklarınıza kazandırdığınız beceriler onların daha iyi hayat sürmelerini sağlayacak. Hatta onlar da kendi çocuklarına bu becerileri aktaracaklar. Siz sadece çocuklarınızı değil sonraki nesillerinizi de kurtaracaksınız...
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı
Evde Eğitim sayfası editörü