Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Günümüz de bireylerin başarısı iletişim becerisinden geçmektedir. İletişim, duygu ve düşüncelerini, fikirleri karşı bireye aktarma metodudur.
Ne kadar çok bilsen de bunu aktaramadıktan sonra bilmenin hiç bir anlamı olmaz. Önemli olan bilgi birikimini bireylere doğru aktarım esnasın da iletişim kanalını doğru kullanmaktan geçer.
Peki hayatımız da iletişimi doğru kullanıyor muyuz? Kimimizin evet, kimimizin ise hayır dediğini duyar gibi oldum.
Oysa ki her bireyin farklı iletişim becerileri vardır. Kendine has yöntemleri vardır. Bireylerin her türlü iletişim araçlarını kullandığı günümüz de, önemli olan duygu düşüncelerimizi anlatırken karşı bireylere aktarma yöntemlerimizdir. Tabi ki iletişim yalnız yalın olarak kullanılmaz. Önemli olan bireylere empati yapıp onların ussal ve ruhsal iç dünyasına girmektir.
Artık tüm konular da öncelik bireye ulaşabilmekle başlıyor. Bakıldığın da siyaset olsun, tüm hizmet kollarında öncelik bireylerdir. Bireylere ulaşabilmek için öncelik onlarla doğru iletişim kurmaktan geçiyor.
İletişim her yerde evde, işte, sosyal ortamlarda bireyin kendini ifade etme yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. İletişimi kuvvetli olan ve bireylere ulaşabilen kişiler her konuda başarılı oluyorlar.
Gizli kelime başarı.
Her insanın ussal düşüncelerinde başarı yatar. Hayatta anlaşılabilir ve her konuda başarılı bir kişilik olmak ister. Bu da gösteriyor ki iletişimin en öncelikli konusu doğru iletişim kanalını kullanmaktan geçer. Peki doğru ne derseniz, bu da insan odaklı iletişim yani insanlara ulaşırken ne hissettiklerini, ne düşündüklerini, onların neler istediklerine dokunabilmektir.
Bu konuyu günümüzün en keskin ve en anlamlı konusu olarak görüyorum.
İnsanlar yaşayan birey ve her dem etkileşim içindeler. Etkileşim esnasında bağ kuruluyor. Bu bağın kuvvetli olabilmesi için doğru iletişim yöntemini seçmek gerekir.
Bu hayatın her yerin de geçerlidir. İş, sosyal ortamlar ve ev gibi yerlerde devamlı iletişim içindeyiz. Önemli olan duygu ve düşünceleri anlatırken etkileşim içinde ki olduğun bireye aktarım yaparken onun anlayabileceği veya algılayabileceği yöntemi seçmenin daha anlamlı olacağı kanaatindeyim.
Şunu bilmek gerekir her bireyin yaşam şartları, kültürel yapısı ve sosyal ortamı anlatılanı anlamlandırma şekli farklılık gösterir. Önemli olan iletişim de verilecek aktarımın bu ilkelere göre süzgeçten geçirilip aktarılması gerekir.
Asıl olan gerçek ise iletişim de karşındaki kişiyi anlamak, ne düşündüğünü, ne hissettiğini ve sosyal bakış açısını yakalamaktır. Böyle olunca da bireylere dostluk, güven ve samimiyet duygusu geçer. Bunu bilmek ve uygulamak gerekir.
Elbette empati yapabilen insanlar, karşısındakilerin ne hissettiğini, düşüncelerini yaşayış şeklini bilir ve çıkarsız, samimi dostluklar da böyle gelişir.
Hayatımızın her safasın da kullandığımız iletişimi günümüzde samimi içten ve karşı bireyin duygularına dokunabiliyorsan başarılı olursun bu hayatta.
Lakin tepeden bakıp konuşmak için konuşursan hayatta, yalnız kendi söylediğinle kalırsın.
Bu hayatta sosyal varlıksa karşındaki bireye de saygı duyup ona samimiyetle yaklaşıp iletişimi bu prensiplere göre yapma gerektiğine inanıyorum.
Bu kurallara uyulduğun da zaten toplum da ve hayatımız da hiç bir sıkıntı çıkmayacağını göreceksiniz.
Başarının altın kuralı, iletişim için dostluk samimiyet ve kalbe dokunulmaktan geçer.
KamuGundemi.com -