Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Kendimize Sormamız Gereken Soruların Başında, “Biz sınava adam mı yetiştiriyoruz, insan mı yetiştiriyoruz? Bakan Selçuk, öz eleştiri yaparak sınavlar hakkında açıklamalarda bulundu
Cumhurbaşkanımızın bakış açısını sanırım bütün toplum biliyor ve bu kursların Türk eğitim sistemine katkısıyla ilgili ayrı bir konu var -geçmişteki yazılarım, makalelerim bunu gösteriyor- biz sınav sistemine rehin vereceğimiz bir eğitim sisteminin içerisinde olamayız. Şöyle düşünün: Bütün okullar eğitim yapıyor, bütün dershaneler eğitim yapıyor, yıllardır, on yıllardır yapıyor. Eğer bütün bu eğitimin tamamlayıcı olarak, destekleyici olarak bir katkısından söz ediyorsak, bugün üniversite sınav süreçlerindeki fizik netleri, matematik netleri, Türkçe netleri vesaire…
Aslında tabloya baktığımızda bütün bu sistemin çok yoğun çalıştığı ama işlevselliği konusunda Türkiye'nin yeni bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu söylemek mümkün.
Bizim çocuklarımız eğer bir sınavın sonuna kadar bir şeyi hatırlayıp da sınavda yapabiliyorsa başarılı addediyorlar; oysa sınav sonunda kalan şey nedir, bunun hayattaki yansıması nedir, gerçek hayata nasıl bir katkısı var bunun, bu çocuğun bu bilgiyi içselleştirmesi, vukuf sahibi olması, muvaffak olması, vakıf olması mı söz konusu yoksa sınav sonuna kadar unutulmayan bir bilgiyle başarılı olması mı?
“Biz sınava adam mı yetiştiriyoruz, insan mı yetiştiriyoruz?” sorusunu çok temelde sormamız lazım. Sistemin iyileşmesi hâlinde uzun vadede de… Bütün ülkelerde dershane diye bir şey var yani tamamlayıcı faktör var ama bu tamamlayıcı faktör ana sistemi yutmamış vaziyette yani o yardımcı ve destek mahiyetinde. Bizim de bunu önce normalleştirmemiz lazım sonra tabiileştirmemiz lazım yani birdenbire okullar arasındaki farkı kapatmadan bu ihtiyacı kaldıramayız.