Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Yılmaz, Gaziantep’te Fuat Şimşek Anaokulu ve Ortaokulunun açılış töreninde yaptığı konuşmada, Avrupa´da milli gelirden eğitime en fazla kaynak ayıran ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Kaliteli eğitim için ikili eğitimin kaldırılacağını ifade eden Yılmaz, "Ne kadar dersliğe ihtiyacımız var? 58 bin dersliğe ihtiyacımız var. 47 bin dersliğimiz yapılıyor. 2020´de Türkiye´de ikili eğitimi tamamen ortadan kaldıracağız. Niçin? Daha kaliteli bir eğitim verelim diye." şeklinde konuştu.
Eğitimin en önemli unsurunun öğretmen olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti: "Binalar, akıllı tahtalar, tablet, bilgisayar öğretmez. Öğretmen varsa ders yapılır. Bizim dönemimizde 584 bin öğretmen atadık. Cumhuriyet döneminde hiçbir zaman bu rakam olmadı. Biz geldiğimizde 500 binin üzerinde öğretmen vardı. Bu yıl da eylüle kadar 25 bin öğretmen atamasını gerçekleştireceğiz. 610 bin kadar öğretmeni atamış olacağız. Bugün gördüğünüz her 3 öğretmenin ikisi, bizim atadığımız öğretmendir. Özlük haklarında da iyileşme yaptık. 2002´de haftada 15 saat ek dersle birlikte almış olduğu miktar 635 liraydı. Bunu dolara çevirdiğinizde 378 dolar ediyor. Şimdi ek dersle beraber 3 bin 880 liraya kadar çıkıyor. Öğretmenler ek gösterge istiyordu. Görevdeki öğretmenlerimiz, emekli öğretmenlerimize 3 bin 600 ek gösterge vereceğiz. Bu ne demektir mevcut maaşlarına 500 liranın üzerinde bir miktarın eklenmesi demektir."
Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 17 oldu
Bakan Yılmaz, kaliteli eğitimin olmazsa olmaz unsurlarından birinin, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı olduğunun altını çizerek, Türkiye´de bu rakamı ortalama 28´den 17´ye düşürdüklerini, bu sayının Japonya, İngiltere ve Kore ile eşit olduğuna dikkat çekti. Teknolojinin eğitimle birleştirilmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: "Fatih Projesi’ni başlattık. 1 milyon 430 binin üzerinde akıllı tahtayı, 1 milyon 430 bin tablet bilgisayarı öğretmenlerimize ve öğrencilerimize dağıttık. Önümüzdeki dönemde tablet bilgisayar yerine klavyeli bilgisayar vermek istiyoruz. Gerekçesi de kodlama eğitimi. 21. yüzyılın dili deniliyor. Kodlamalı eğitimi uygulamalı olarak yapabilsinler diye önümüzdeki dönemde ilkokulları, özel eğitimi, meslek okullarını da bu kapsama alacağız. Yine eğitimin olmazsa olmaz unsurlarından birisi müfredatın güncellenmesiydi. Birinci, beşinci, dokuzuncu sınıflarda 51 derste müfredatımızı güncelleştirdik. Konularda sadeleştirme yaptık. Okullardaki öğrenmenin günlük hayatta bir karşılığının olmasını istedik, değerler eğitimi vereceğiz. Analitik düşüncenin hızlandırılmasını istedik."
"Bilgi, teknoloji değişirken müfredatın değişmemesi mümkün değildi" diyen Yılmaz, "Bilimin, teknolojinin geliştirdiği bilgiyi aktaramazsanız çağın gerisinde kalırsınız. Çalışmaların hepsi tamamlandı. Önümüzdeki yıldan itibaren 1, 5 ve 9´uncu sınıflar dışındaki sınıflara ait kitapların güncellenmesi bitti. Yeni müfredatla birlikte her derecede, her seviyede öğrencilerimize daha çağdaş eğitim vereceğiz." ifadelerini kullandı. Yılmaz, Avrupa´da milli gelirden eğitime en fazla kaynak ayıran ülkenin Türkiye olduğunu anımsattı.