AVRUPA’DA İLKOKUL OKUMA KİTABINDAN BİR HİKÂYE

Vaktiyle kırmızı ibikli küçük tavuk kendi toprağında, orayı burayı eşeleyip mutluca yaşıyorken birkaç buğday tanesine rastlamış.
Eğer bunları ekerse bol miktarda buğday elde edeceğini ve zengin olacağını hayal etmiş.
O sevinçle dostlarına koşmuş:
- Hey kardeşler, bu buğday taneleri nasıl ekilir, bana yardım edebilir misiniz?
Ördek: "Ben o işten anlamam, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim. Kahve daha kârlıdır."
İnek: "Eğer kahve ekersen ürünlerini ben satın alırım."
Fare: "Bu ekim işi için gereken para da benden. Kazanınca ödersin" demiş.
Ticaret ve ziraate yabancı tavukçuk bu sözler üzerine kahve ekiminde karar kılıp gene seslenmiş:
- Peki bu konuda nasıl yardım edeceksiniz?
Ördek: "Kahvenin çabuk büyümesi için gereken gübreyi sana ben satabilirim."
İnek: Kahveyi zararlı böceklerden korumak gerek. İlacını benden alabilirsin."
Fare: "Tamam kardeş! Gübre ve ilaç için gerekli parayı da ben verebilirim" deyince kırmızı ibikli tavuk işe koyulmuş. Gece gündüz, aylarca ve aylarca çalışıp didinmiş. Hasat bitiminde yorgun ve perişan, gene dostlarına koşmuş:
- Kardeşler demiş. Dediklerinizi yaptım. Şimdi kahvelerimi satmama kim yardım edecek?
Ördek: "Ben o işi beceremem. Ancak kahvelerini paketlemek için benim fabrikama getir."
İnek: "Herkes kahve ekti, fiyatlar düştü. Senin kahvelerin beş para etmez."
Fare: "Bana bak! Sana verdiğim borçları ödeme zamanı geldi. Hemen isterim" deyiverince kırmızı ibikli küçük tavuk acı gerçeğin farkına varmış. Hata büyük, borç yığınla… Az geçince bitkin ve aç vaziyette gene dostlarının karşısına çıkmış:
- Yiyecek birkaç lokma bulmak için bana hanginiz yardım edebilir? Eridim, beş parasızım, ne olur azıcık yardım…
Ördek: "Ne yardımı? Senin paran yok ki."
İnek: "Herkes kahve ekti, artık buğday bulunmuyor, yiyecek yok!"
Fare: "Bana borçlarını ödemediğin için para yerine senin tarlanı almak zorundayım. Şayet iyi bir tavuk olursan belki senin o tarlada boğaz tokluğuna çalışıp benim için buğday yetiştirmene izin verebilirim."
Evet, şimdilerde bizim kırmızı ibikli küçük tavuk artık farenin olan eski tarlasında, kan ter içinde buğday yetiştirip karın doyurmaya çalışıyormuş.