Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bir emek örgütü olduklarını ifade ederek, “Emek örgütünün birinci işi, özelde üyesinin ekonomik, sosyal, mali haklarını temin etmek, özlük ve özgürlük alanları genişletmek ve millî gelirde adaletin tesisi noktasında mutlaka ama mutlaka emekçinin alması gerekeni temin etmektir” dedi.
Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Muş Şubesi’nin hizmet binasının açılış törenine katıldı. Muş Valisi İlker Gündüzöz, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Belediye Başkanı Feyat Asya, İl Millî Eğitim Müdürü Emin Engin, üyeler ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı açılışta konuşan Yalçın, yeni hizmet binasının güzel işlerin yapılmasına vesile olması temennisinde bulundu.
Mekânların, üyeye ve ülkeye hizmet için önemine ve gerekliliğine vurgu yapan Yalçın, “Hizmet binalarımız, dostlarımızla buluştuğumuz ocağımız, tavır geliştirdiğimiz mutfağımızdır. Binanın sendikamıza kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Sendikacılığa yeni bir soluk getiren bir emek örgütü olduklarını kaydeden Yalçın, şunları söyledi: “Emek örgütünün birinci işi, özelde üyesinin ekonomik, sosyal, mali haklarını temin etmek, özlük ve özgürlük alanları genişletmek ve millî gelirde adaletin tesisi noktasında mutlaka ama mutlaka emekçinin alması gerekeni temin etmektir. Biz toplu sözleşme sürecinde kararlı duruş ortaya koyduk. Terimizin, örgütlülüğümüzün karşılığını masadan almaya çalışan bir kitle, bir örgütlü yapı olarak toplu sözleşmeye ilişkin hassasiyetimiz bütün toplum tarafından biliniyor. Beş toplu sözleşmeyi bu anlamda yönetmiş, ikisinde anlaşılamamış ve üçünde anlaşılarak 258 kazanımla kamu görevlilerinin rahatlamasına vesile olmuş bir emek örgütü olarak, özelde işimiz üyemizin hak ve menfaatlerini korumak genelde ise ülkemiz. Biz, üyemizin ekonomik, sosyal mali hakları için mücadele verirken, ülkemizin demokratikleşmesi, temel hak ve hürriyetlerin teminat altına alınması, ülkemizin korku tünelinden çıkması ve vesayetin ülke üzerinden kalkması, kadim medeniyetimizin bu ülkede yeniden yeşermesi ve coğrafyamıza umut olması noktasında gayret gösteriyoruz. Ülkemizin bu anlamda kendine geldiği ve bu anlamda bir bütünlük içerisinde hamle yaptığı her süreçte de ‘söz konusu memleketimiz ise gerisi teferruattır’ diye cümlemizi her ortamda kayıt altına alıyoruz.”
Öğretmen istihdamında farklı uygulamalardan vazgeçilmeli
Yalçın, öğretmen istihdamında uygulamaya en uygun yöntemin kadrolu istihdam olduğunu, farklı uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini belirterek, “Yıllardır aynı şeyi söylüyoruz. Kamu görevlileri açısından aynı vazifeyi yapanlar arasında hak ve ücretlerde eşitsizlik kabul edilemez. Aynı sınıfta aynı dersi anlatan, aynı okulda aynı isim ve vasıfla görev yapan öğretmenler arasında ayrımcılık olmaz, olmamalıdır. Aksi halde çalışma barışı yara alır,iş verimi azalır, sözleşmeliler kendisini buruk hisseder, anayasanın eşitlik ilkesi çiğnenir, aynı işi yapan kadrolularla sözleşmeliler arasında fiili bir hiyerarşi üretilir" dedi.