Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın: 28 şubat ülkemize fazlasıyla zarar vermiştir, kılık kıyafetleri yüzünde soruşturulan öğretmen sayısı 33 bin 271 dir. Fişlenen insan sayısı ise 6 milyondur dedi. Yalçın konuşmasına şu şekilde devam etti
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 28 Şubat’ın ülkeye maliyetinin 381 milyar olduğunu belirterek, “Kılık ve kıyafet sebebiyle 33 bin 271 öğretmen soruşturuldu, 11 bin öğretmen istifa etti, 3 bin 527 öğretmenin görevine son verildi. İrtica gerekçesiyle 21 vakıf kapatıldı. 210 vali/kaymakama rapor tanzimi yapıldı. Bin 635 TSK personeli ihraç edildi. 6 milyon civarında insan fişlendi” dedi.
Ali Yalçın, Sakarya Üniversitesi’nde “28 Şubat’ta Sivil Toplumun Rolü” başlıklı bir konferans verdi. Konferansta önemli konulara değinen Yalçın, 28 Şubat’ın yol açtığı hukuksuzluklara ve ekonomik giderlere dikkati çekti.
28 Şubat öncesi ayrımlar derinleştirilmeye çalışılıyordu
28 Şubat döneminde dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmelere değinen Yalçın, “Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra, emperyalist zihniyet yeni bir düşman bulmuştur, komünizm tehlikesi yerine siyasal İslam tehlikesi... Türkiye’de ise faili meçhuller, yolsuzluk ve çete olayları, ekonomik krizler, Güneydoğu’da terör olayları. Gizli bir el adeta toplumun sinir uçlarına dokunuyordur. Gözaltında cezalandırmalar, kayıplar ve ölümler, Madımak, Başbağlar, Gazi olayları, cezaevi isyanları; taşeron örgütler eliyle ülkede büyük bir oyun sahneye konulmaya çalışılıyordu. Alevi-Sünni, Türk-Kürt, dindar-laik ayrımı yapılıyor ve ayrımı derinleştirecek reaksiyonların fitili ateşleniyordu” şeklinde konuştu.
Eksen kayması iddialarının daha sonra ortaya çıktığını kaydeden Yalçın, Erbakan’ın siyasi etki alanının büyüteçle incelenecek duruma kadar gelindiğinden bahsetti.
Dönemin tüm olumsuz faaliyetleri Refah Partisi’ne mal ediliyordu
Yalçın, darbenin hazırlanma zeminini oluşturan ilk olaylardan birinin, başını ‘Beşli Çete’nin çektiği 50 bin kişilik bir grubun Anıtkabir’e yürüyüş eylemi olduğunu dile getirdi. Basının birçok olguyu, ‘şeriat geliyor, kör testereler hazırlanıyor’ korkusuyla okuduğunu vurgulayan Yalçın, dönemin tüm olumsuz faaliyetlerinin Refah Partisi’ne mal edildiğini belirtti.
Darbenin ülkeye maliyeti 381 milyar
Darbenin ekonomik etkilerine değinen Yalçın, 28 Şubat’ın ülkeye maliyetinin 381 milyar olduğunu söyledi. Yalçın, “Bankaların devlete yükü 17,3 milyar dolar. Kamu bankalarından Kartel medyasına 3 milyar lira kredi. 1996-97’de iç borcun GSMH oranı yüzde 21 iken, 2001’de yüzde 69,2’ye çıkmıştır. 28 Şubat, sermaye çevreleri ile asker-sivil elitlerin ekonomik ve siyasi amaçlarına hizmet etmek için yapıldı” diye konuştu.
Darbenin sebebinin Refahyol’un iktisadi politikaları olduğunu ifade eden Yalçın, şöyle konuştu: “Tefeciliğin yasaklanması, faiz harcamaları ve havuz sistemi. Refah Partisi’nin iç borçlanmaya gitmeme kararı alması. Tüm bunlar paranın rantiyeye değil, üretime gitmesi için yapılmıştı. Sonuç, tekerlerine çomak sokulan finans sektörü, onların ortakları olan medya patronları ve bankaların CEO’su askerler bu durumdan çok rahatsız oldu ve 28 Şubat’ı gerçekleştirdi.”
Çalışanların maaşlarına zam
İlk kez Refahyol döneminde asgari ücretin tarafların onayı ile yürürlüğe konulduğunu hatırlatan Yalçın, “Resmi kayıtlarda enflasyonun yüzde 75 olduğu bu dönemde memur emeklilerine yüzde 110, işçi emeklilerine yüzde 125, memur maaşlarına ilk altı ay yüzde 50, ikinci altı ay yüzde 30, 1 Nisan’da yüzde 20 daha zam yapılarak ikinci altı ayda kümülatif olarak yüzde 56 zam yapılmıştır. Dönemin ekonomik şartlarına göre ücretlerde yapılan bu iyileştirme sendikaların gündemi bile olmamıştır” ifadelerini kullandı.
“Emperyalizmin müdahil olduğu ülkelere, yatırımlar, yardımlar ya da yaptırımlarla hükmettiğini biliyoruz” diyen Yalçın, şöyle devam etti: “96’da AB bürokratları Refah Partisi ekonomi kurmaylarıyla görüşür. Hükûmet kurulduktan 2 ay sonra, tek bir sorusu vardır: ‘İktidara geldiniz ve paraya ihtiyacınız var. Para IMF’de var. Nasıl alacaksınız?’ İktidar, ekonomi yaklaşımlarının farklı olduğunu, borçlanmaya gitmeyeceklerini söyler ve akabinde The Wall Street Journal gazetesinde ‘Batı hâlâ Türkiye’ye güvenebilir mi?’ diye bir manşet… Tabi iç basın da geri kalmaz. ‘RP’nin ekonomi yaklaşımı şaka değilse son derece ürkütücü’ denir. Küresel finans ve yerli iş birlikçileri rahatsız olmuştur. Rant ekonomisi ve faiz lobisine savaş açacak bir iktidar oldukça tehlikeli görülür.”
Fişlemeler, soruşturmalar, istifalar…
Yalçın, 1997-2001 yılları arasında yaşanan gelişmelere ilişkin şu bilgileri verdi: “Kılık ve kıyafet sebebiyle 33 bin 271 öğretmen soruşturuldu, 11 bin öğretmen istifa etti, 3 bin 527 öğretmenin görevine son verildi. İrtica gerekçesiyle 21 vakıf kapatıldı. 210 vali/kaymakama rapor tanzimi yapıldı. Bin 635 TSK personeli ihraç edildi. 6 milyon civarında insan fişlendi.”
28 Şubat darbesinin zeminini sendikaların ve meslek odalarının oluşturduğunu ifade eden Ali Yalçın, “Bunun demokratikleşmeyi sağlamakla yükümlü olan STK’lar eliyle gerçekleştirilmiş olması son derece talihsiz bir şeydir. Bunun sonucunda kaybeden, ülkemiz, milletimiz, işçimiz, memurumuz olmuştur” dedi.