Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bizim sınıflarımız bu yıl 40 kişilik. Bana bir şey hatırlattı bu sayı. Kibrit kutularının arkasında yazan bir not: Vasati 40 kibrit çöpü. Sınıf denen kutulara doldurduğumuz ortalama 40 kişi bu dar kalıba sığmamaktadır artık. O kutuda 40 birey, 40 çığlık, 40 isyan. Zamanında durumu düzeltmezsek 40 hayal kırıklığı ve ileride heba olmuş 40 nesil…
Artık bilgi kimsenin tekelinde değil. ‘’Eli kalem tutan’’ deyimi çok eskilerde kaldı. Okuma yazma bilmenin meziyet sayıldığı günlerden kuantum fiziğinin yerleşik akıl düzeniyle alay ettiği günleri bir ömür içinde yaşadı benim yaşıtlarım. Artık her yer bilgi ve bir verinin bilgi değeri taşıması için bir kitapta yazması, eli kalem tutan tarafından anlatılması gerekmiyor.
Öğretmen kardeşlerim ben başladığım günden beri hiç iyi bir öğretmen olamadım. Ne zaman kendine güvenen iyi bir öğretmen görsem gıptayla bakarım bu yüzden. Ben öğrendikçe arttığını fark ettim eksiklerimin. Hala öğrenmeden geçen her günü kayıp sayarak yaşıyorum kitapların arasında. E=mc kareyi anladığım günü hatırlıyorum, Kurt Gödel’in matematik hayallerimi yıktığı günü ve John Sebastian Bach’ın müzik dâhisi değil evrendeki en azimli müzik işçisi olduğunu öğrendiğim günü. Bir dahi olmadığımı öğrenmiştim artık ancak azimli bir ‘’bilgi emekçisi’’ olmama engel değildi bu.
Dinimizde der ki tüm peygamberler öğretmendir. Ancak biliyoruz ki tüm öğretmenler peygamber değildir. Eksiklerimiz vardı ve hep olacak. Her eksikliğimiz öğrencide bir boşluk yaratacak. Bu yüzden ilk hedefim öğrencideki eksiği bulmak yerine kendimdeki boşluğu doldurmaya çalışmak oldu bugüne kadar.
Dün okul müdürümüz ( M. Zeki DİKMEN) ile sohbet ederken kullandığı bir cümle bana işimi yeniden öğretti. İfade şöyle idi yanlış hatırlamıyorsam; bir kişi sabah evden çıkarken - işe gidiyorum- der Öğretmen ise ‘’okula gidiyorum!’’ . Hep yaptığım işle ilgili doğru tarifi arayıp bulamamıştım. Artık ne yaptığımı biliyorum. Ben ‘’okula’’ gidiyorum.
Marangozun malzemesiyle aynı değildir üzerinde çalıştığımız. Çok daha fazla maharet gerektirir, bir teline bile zarar vermeden şekillendirmek muhatabını. Marangoz budamakla meşgulken biz yeni dallar ekleme peşindeyiz bir fidana.
Ve sevgili öğrencilerim: Bugün öğretmek yok, ev ödevi yok nasihat yok. Sadece bir özür dile getirmek istiyorum; bugüne kadar kabini kırdıysam istemeden ve vaktini çaldıysam cahilliğimden... Az önce söyledim ya hala çalışıyorum iyi bir öğretmen olabilmek için zira yol uzun ömür kısa yeterince iyi olabilmek için.
Umut BARAN
Bir Öğretmen
Haydar Akın Meslek Lisesi
Avcılar/İSTANBUL