OKULA GİTMEMİŞ BİLGELER

OKULA GİTMEMİŞ BİLGELER

Aşağıdaki mektupta bir evladın annesi babasına yapabileceği en büyük övgü var. Yazıyı okuyunca aklıma gelen soru şu oldu; “Onları bilge insan yapan ne?” Aşağıdakini okuduktan sonra bu soruma siz nasıl cevap vereceksiniz, merak ediyorum.

***
İlkokul mezunu anne babanın üniversite mezunu öğretmen olarak görev yapan kızlarıyım. Kendileri okuma şansı bulamamış. Beni zorluklar içerisinde okuttular. Okul yıllarım boyunca çok değerli hocalarım oldu elbette, minnettarım. Ancak yaşamı ele alış bakımından annem babam kadar bilgesine rastlamadım. Şimdilerde çocuk yetiştiriyorum. Bunun için çokça okuyorum da, ancak dönüp baktığımda şöyle düşünüyorum; kitaba, kaynağa, uzmana benim gibi rahat erişemedikleri halde beni ve kardeşimi böyle bilgelikle hayata hazırlayan anne babamın içinde bir cevher miydi acaba bilgelik?

Bana göre "cahil" lise, üniversite, yüksek lisans bitirmemiş olan değil; hayatı okuyamamış olandır. Bunun yanı sıra edep, adap, usul erkan bilmeyip haddi aşandır. Sınırlarının farkında olmayıp başkalarının hakkına saygı duymayandır.

Beş yıldır Güneydoğu'da görev yapmaktayım. ‘Okuma yazması olmayan bilgeler’ tanıma şansım da oldu.

***
Dediğim gibi bir evladın anne babasına yapabileceği en büyük teşekkür ve övgü var bu mektupta. Evet, söz konusu olan bilgelik, insanın doğuştan içinde getirdiği bir cevher mi, yoksa bilinçli bir gayretin sonucu elde edilen bir kazanım mı? Yorumlarınızı merak ediyorum. Selamlar.

Alıntı: Doğan Cüceloğlu