Musa Güneş’in Kaleminden-Haddini Bil Öğretmen!

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Haddini bil! Sana zorunlu eğitimi getirdim diye sana iş vermek zorunda değilim. Gidin; ayakkabı boyayın, karton toplayın, terzilik yapın, inşaatta çalışın, marketlerde kasiyer olun, özel sektör işinde birbirinizi yiyin.

Haddini bil! 109 bin öğretmen ihtiyacım olabilir, ancak ben 20 bin alım yapacağım. Gerisini ise ücretli çalışanlarla hallederim. Sana vereceğim 1 maaşla 3 ücretli öğretmen çalıştırırım. Bu ücretli çalışanların ise Eğitim Fakültesi mezunu ya da formasyon almış olmasına da gerek yok. At bakıcısı, Turizm mezunlarını bile alırım, sanane!

Haddini bil! Cebinde 6 lira varken intihar etmişsen, bu senin sorunun. Ben 3 gün bile konuşturmam bu intiharları. Ayrıca bu intiharları ilgi çekmek için gerçekleştirdiğinizi de biliyorum. (1)

Haddini bil! Vekiller ilkokul mezunu olabilirken sen yüzlerce sınava girmek zorundasın. Bu sınavlar tabi ki sana bedava yaptırılmayacak. Ücretsiz eğitim adı altında senden bir kitapçık için yüzlerce lira alacağım.

4 sene sonra sizin gibi 700 bin öğretmen daha atanmamış olacak, böylelikle sayınız 1 milyonu geçecek ancak tabi ki sen bunu sorgulayamazsın ve bu seni ilgilendirmez. Kanser hastası oldun diye gelip benden ek atama- yardım isteyemezsin. (2)

Bunu kameralar önünde yaparsan sana dilenci muamelesi yaparım.
Haddini bil! Sizler Eminönü’ndeki güvercinler gibisiniz. Önünüze yem atılmasını bekliyorsunuz. (3)

Atanamadın diye evlenememen beni ilgilendirmez. Ülkemizde zina serbest git kiminle ne yaparsan yap. 30 yaşına gelip halen babanın eline bakabilmen ise ayrı bir güzellik. Olumlu bakarsan, böylelikle baban ile bağların daha da sıkılaşmış(!) olacak.

Haddini bil! Seni onlarca sınavdan geçiririm eğer bunlarla seni eleyemezsem (torpil sınavı) mülakatta seni kesinlikle elerim. Üst düzey bir tanıdığın yoksa elendiğini söylememe de gerek yoktur herhalde.
Bazen sesin çok çıkıyor öğretmen! Yok 10 yılda 5 bakan değiştirildi, yok her sene sistem değişiyor, yok bir tane eğitimci bakan gelmedi… gibi sözler. Sana ne öğretmen bunlar seni asla ilgilendirmez.
Bayramlarda, özel günlerde akrabalarının, dostlarının atama konusundaki sorularına suskun kalman senin sorunun. Toplumun içinde atama istersen seni küçük düşürür ve yuhalattırırım. (4) Zira benim dişi deveye erkek deve diyen 100 binlerim var. (5)

Elindeki pankartı yırttırır, üzülüp- üzülmediğini gözyaşlarını umursamaz, görmezden gelirim seni.
Saraylara, lükse, mültecilere, vekillere, müsteşarlara, bakanlara vs. kaynağımız var ancak size yok öğretmen! Kaynakları kime kullanacağıma sizler karışamazsınız, hatta kimse karışamaz.
Bazen gülüyorum sizlere öğretmenler! Çok fazla kendinizi yoruyorsunuz. Facebook’ta örgütleniyor, Twitter’da gündeme oturuyor, Başkentte toplanıp basın açıklaması yapıyorsunuz. Her yerde vekillere bakanlara ulaşmaya çalışıyorsunuz, rahatsız ediyorsunuz.

Bizler bütün bu emeklerinizi rahatlıkla görmezden gelip medya organlarımızla (ki hepsi bizim birer uzvumuz gibi) sizleri itibarsızlaştırıp sizleri filan partici, filan örgütçü, cemaatçi ilan edebiliriz.
Benden atama isteyip atama yoksa oy da yok diyorsunuz ya alın o oy sizin olsun. Bize oy verecekler belli zaten. (6)

2017 KPSS ile tek bir atama yapılmadı diyorsunuz. 13 ay geçmesine rağmen yaklaşık 20 yerde söyledik 20 bin atama yapıyoruz diye. Gerçi bu hesaba göre 400 bin atama yapmış oluyoruz. Biliyoruz, siz bunların farkındasınız lakin sizin dışınızdakiler farkında değil. Onlara göre her söyledikten sonra alım yapıyoruz. Böylelikle yakınlarının gözünde atanamayan beceriksizler! sizler oluyorsunuz ve tepkiler bize değil size oluyor. Bizim sistemimiz böyle işinize gelirse.

2013’te 50, 2014’te 55, 2015’te 67, 2016’da 35 bin atama yaptık, bu seneki puanla 20 bin atama yapacağız. Ne hakla bizden ekstra 40 bin atama istiyorsunuz. Ha bu arada erkenden torpil (mülakat) sonuçlarını açıklayın diyorsunuz ya seçimden önce böyle bir riske girer miyiz? Hakkını yediğimiz kişileri -torpilde (mülakat) elenenleri- karşımıza alamayız.

Son olarak zaten atandıktan sonra rahat edemezsiniz ki! Müdürler, veliler, öğrenciler sizleri denetleyip not verecek. Gerçi böylelikle öğrencilerin notlarını da şişirmek zorunda kalacaksınız. Karşılıklı menfaat olacak yani. Öğrenci sınıfı dağıtabilir, size efelenebilir asla kızamazsınız. Ailesi, yönetim ve devlet olarak gözlerimiz üzerinizde. Evlenirseniz eş durumundan ve tayin işleminde de çok zorluklar çekeceksiniz. Hatta eşiniz kanser olup büyük bir ilde tedavi görmesi gerekse bile tayininizi asla alamazsınız. Demem o ki; atanınca da zaten rahat edemeyeceksiniz. Bırakın şu okuma işini! Gerçi bırakırsanız da sınavlardan para elde edemeyiz. Okuyun ama iş beklemeyin. Atamadan sonraki sorunları yaşayacağınıza atanmadan önceki sorunlarla barışın artık!

Değerli okurlar; ‘Öğretmen adaylarının bitmeyen çilesi’ adlı yazıda (7) değindiğimiz gibi ben de ataması yapılmayan bir öğretmenim ve orada da belirttiğim gibi eğitim yazılarım bütün öğretmenlerin feryadı ekseninde olacaktır. Doğrusu öğretmenlerle ilgili başka bir yazı ele almayı düşünürken, Rize’de bir öğretmen nezdinde bütün öğretmenlere yapılan küçük düşürme çabasından sonra bu yazıyı kaleme aldım. Bu yazıda, onların bakış açısından anlatmaya çalıştım. Fazla siyasete girmek istemediğimden kısa tutmaya çalıştım. Ülkemizde eğitime, öğretmene verilen değer ortada. Her geçen gün itibar zedeleme çalışmaları apaçık. Yeter ki partizanlık gözlüklerini çıkarıp olaylara bakabilelim.

Değerli öğretmenler; son olarak sizler adına büyüklere(!) seslenmek istiyorum. Ey yöneticiler! Bizler öğretmeniz, öğretmen. Ne zorluklarla okuduk bizler biliriz. Ömrümüzün 20 yılı eğitimle bitti. Sizler gibi zengin değiliz. Oturduğumuz yerden kazanmıyoruz. Soğuk kış günlerinde donan ellerimizi ayaklarımızı unutmadık. Kantinden bir simit bile alamadığımız günleri unutmadık. Bizden geri çekilmeyi asla beklemeyin. Ve şunu asla unutmayın! Bizim dünyamızı, kendi ahiretinizi bitiriyorsunuz!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber