Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Canlı ders kavramı hayatımıza girdikten sonra hem ülkemizde hem de dünyada eğitimle ilgili olarak çok hızlı değişimler oldu. Görünen o ki bu değişimler olmaya devam edecek.
Bu süreçte çoğu insanın hiç duymadığı veya kullanmadığı kavramlar dilimize yerleşti. Hatta bazı kavramlar günlük konuşma sürecimizin en çok kullanılan sözcükleri olmaya başladılar. Bunlardan en çok kullanılan kavram ise “canlı ders” tamlaması oldu.
Canlı derslerle ilgili olarak pek çok şey yazılıp söylenebilir. Zaten konu hakkında çokça tartışma da oldu ve daha da olacak gibi. Bu süreçte sizlerle paylaşmak istediğim kavram ise “hayalet öğrenci” ifadesi.
Nedir bu hayalet öğrenci kavramı?
Bilindiği gibi farklı uygulamalar üzerinden canlı dersler yapılıyor. Uygulamalar farklı olsa da temelde aynı amaç için kullanılmaktalar. Bu amaç, uzaktan eğitim sürecini en verimli şekilde sürdürmek ve yüz yüze eğitimden mahrum kalan öğrencilere almaları gereken eğitimi verebilmek. Canlı derslerin uygulanması aşamasında artı yönler olduğu gibi eksi yönler de mevcut. Eksi yönlerin en başında ise derse katılmak istemeyen öğrenciyi derse katma aşamasında öğretmenlerin bir noktadan sonra çaresiz kalmaları.
Bakanlık, canlı derslerin işlenmesi sırasında öğrencilerin kamera açmaları ve görünür olmaları konusunda yaptığı açıklama ile bunu “çok gerekli olmadıkça” diyerek bir nevi kişisel tercihe açık hale getirmiştir. Hatta kameraların açılmaması yönünde öğretmenlerimizi bilgilendirmiştir.
İşte bu noktadan sonra “hayalet öğrenci” kavramı ortaya çıkmıştır. Derslerde sesi ve kamerası kapalı, derse katılmak konusunda isteksiz, öğretmen soru sorduğunda ekrandan kaybolan öğrenciler için sanırım kullanılabilecek en iyi ifade budur. Zaten canlı derslere katılım konusunda zorunluluk olmaması, ( Altyapı eksikliği, donanım eksikliği, maddi imkansızlıklar gibi sebeplerden dolayı.) canlı derslere katılım konusunda beklentilerin yüz yüze eğitim rakamlarının oldukça gerisinde kalmasına neden olmuştur.
Bana göre canlı derslerde hayalet öğrenci oranı bazen öğretmenlerin kendi kendilerine ders yapıyormuş hissine kapılmalarına neden olacak kadar çoktur. Çok sayıda öğretmen arkadaşımdan bu konuda yakınmalar duydum ve okudum. Genelde de benzer tespitler yapılıyor. Sınıflarda cıvıl cıvıl sesler arasında bazen bağıra bağıra ders anlatan biz öğretmenler için bu durum gerçekten de çok can sıkıcı.
Bu konuda çözüm yolları neler olabilir? Hayalet öğrencileri derslere nasıl katabiliriz? Öğretmenlerin kendi kendilerine ders anlatıyormuş gibi ders yapmalarına nasıl engel olabiliriz?
"Hayalet öğrenciler” için yorumlarınızı bekliyorum.
Alıntı: Nihat PAMUKÇU
Türkçe Öğretmeni
İstanbul Türkçe Zümre Başkanı