Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Corona ile başlayan uzaktan eğitim sûreci tabiri caiz ise öğretmenler için tam bir kabusa dönüştü.
Bir yandan toplumun nerde ise tamaminin ögretmenler hakindaki;
_Öğretmenler bu süreci yata yata geçirdi. Önyargisi.
Bir yandan uzaktan eğitim ile yeterince verimli olamamanin verdiği mesleki tatminsizlik.
Öte yandan zaten yoksulluk siniri altinda bir maaşla çalişan öğretmenlerin ek derslerinin kesilmesi ile daha da zorlaşan ekonomik koşullar, öğretmenleri bu sürecin en stresli ve en mağdur meslek grubu yapti.
Sağlik çalişanlarina gösterilen özen ve hoşgörünün binde birini bile layik görülmeyen öğretmenler tam tersine sürecin keyif sürücüleri olarak anildilar.
Bu durum öğretmenlerde ayrica bir burukluğa neden olmaktadir.
Canli dersler sirasinda balkondan düşme sonucu evladini yitiren öğretmen çift ile ders vermek için dağa tirmanirken kalp krizi geçiren öğretmene onlarca trajedi ne kurum tarafindan ne de toplum tarafindan habere değer bile görülmedi.
Şimdi canli dersler başlayacak. Devlet okullarinin çoğu buna hazir değilken ve salgin tam gaz sürerken öğretmen ve öğrenciler adeta ateşe atiliyor.
Yine öğretmenler haftanin alti günü bir ayaklari canli derste bir ayaklari uzaktan eğitimde zorlu bir sürece başlayacaklar. Üstelik ders ücretlerini alamadan.
Öğrencilere gelince; yine firsat eşitsizliği öğrenciler için en büyük sorun.
Yüz yüze eğitimde özel okul ve devlet okullari arasindaki imkan eşitsizliği uzaktan eğitimde yoksul ve zengin çocuklari arasinda kendini göstermekte.
Dar gelirli aile çocuklari evde yeterli bilgisayar ve internen imkanina sahip değilken. Varsil aile çocuklari bu imkanlara sinirsiz sahip olmanin avantajini kullanacaklar.
Tabi yine bunun psikolojik ve fiziki sikintisini bizatihi işin icracisi öğretmenler çekmekte.
Uzaktan eğitimde her derse sinif mevcudlarinin yarisi ve imkani olanlar katilinca ister istemez öğretmenlerin psikolojileri bozuluyor ve verimleri düşüyor.
Uzaktan eğitim sürecinde iki öğrencisi olan bir öğretmen ailesinin en az üç elektronik cihaza ve sinirsiz internet tarifesine gereksinimi vardir.
Ayni durum çok öğrencili aileler için geçerlidir.
Bu durum hem öğretmenleri hem de dar gelirli aileleri ekonomik bir külfete sokmaktadir.
Yani mevcut alginin tam tersine öğretmenler bu Corona salgini sürecinin konforunu sürenler değil bilakis ceremesini çekenlerdir.
Alıntı: Ayhan Gül