ÇOCUKLARINIZA KARAR VERMEYİ ÖĞRETİN

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Öğretmelere yönelik bir seminerimde katılımcılara kendi adlarına ilk kararı ne zaman verdiklerini sorduğumda 38 yaşındaki bir öğretmenimiz kendi adına ilk kararı bir gün önce verdiğini ifade etmişti. 15 yıl eğitim almış, fakülte bitirmiş, yıllardır öğrenci yetiştiren bir öğretmenin 38 yaşına kadar kendi adına hiç karar vermemiş olması beni şaşırtmamıştı. Çünkü bu durum milletimizin kaderi haline dönüşmüş ve çoğunlukta görülen kronik bir hastalık halini almıştır.

“Büyüklerimiz en iyisini bilir.” anlayışı, Anadolu insanının yüzyıllardır düşüncesine ve davranışlarına yerleşmiş bir anlayıştır. Bu anlayışın temelinde, eğitimsizliğin yanı sıra büyüklere ve devletin yüceliğine duyulan saygı yatmaktadır. Halkın çoğunluğu yaşantılarını aile büyüklerinin, köy büyüklerinin ve dini bilgiye sahip olduğu için her zaman büyük görülen din görevlilerinin kararlarına uyarak sürdürmüşlerdir. Bu nedenle büyüklerin peşinden gitmeye veya onların kararlarına uymaya yönelik eğilim bir kültür haline gelmiş, “büyüklerimiz en iyisini bilir” anlayışı oluşmuştur.

Çocukken giyeceğimiz elbiseyi, ayakkabıyı; oynayacağımız oyuncağı büyüklerimiz seçer. Gideceğimiz okula büyüklerimiz karar verir. Üniversitede seçeceğimiz bölümü ve edineceğimiz mesleği büyüklerimiz belirler. Hatta evleneceğimiz kimseyi bile bazen büyüklerimiz seçer. Kızlar aranır, bulunur, beğenilir usulen bir tanışmanın ardından gençlerimiz tanımadıkları kişilerle evlenmek zorunda bırakılır.
Büyükleri onun için düşünmüş ve karar vermiştir zaten…

Böyle bir yaşantıyla yetişmiş bireylerin kendi kararlarını vermesini beklemek fazla iyimserlik olur. Yıllarca karar verdirilmemiş kısacası adam yerine konulmamış bireyler bir süre sonra yaşlanınca bu kez kendinden küçükler için karar vermeye başlarlar. Peki yıllarca kendi adına karar verememiş, karar vermeyi öğrenmemiş bireylerden başkaları adına doğru kararlar vermesi beklenilebilir mi?

Kendi kararlarını veremeyen ve bu kararların sorumluluklarını alamayan bireylerin günümüz toplumunda yer edinmesi mümkün değildir. Çünkü değişen dünya, toplumların sosyal yapısını da değiştirmiştir. Büyük aileler içinde, büyüklerinin kanatları altında yaşayan, yaşlanmasına rağmen gerçekte hiçbir zaman büyüyemeyen ve bir erişkin olamayan bireylerin yerini çekirdek ailede yaşayan kendi kararlarını vermek ve sorumluluk almak zorunda olan bireylere bırakmıştır. Fakat sosyal yapıdaki bu değişime rağmen karar verme sürecinde değişim olmamış “büyüklerimiz bilir” anlayışı hüküm sürmeye devam etmiştir.
Bu anlayışın kendi kendine değişmesi mümkün görülmediğinden değişim devlet eliyle yapılmaya başlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim okulu ders programlarında karar verebilen, sorumluk alabilen insan yetiştirmeyi temel hedefler arasına koymuştur. Şu anda okullarımızda öğrencilerimizin küçük yaşlarda doğru karar verme becerisini geliştirmeye yönelik etkinlikler düzenlenmektedir. Ancak sadece okulda bunun başarılması mümkün olmayıp bu konuda aileye de sorumluluk düşmektedir.

Karar verme konusunda çocuğunuzu nasıl eğitebilirsiniz?

Çocukların giyeceği elbiseyi kendisinin seçmesine izin verilmelidir. Alış-verişe gidilirken çocuk beraber götürülmeli, giyeceği elbiseyi, çorabı, ayakkabıyı seçmesi sağlanmalıdır. Çocukların karar verirken daha duyarlı olmalarını sağlamak için, tercihlerinin sonuçları hakkında bilgi verilmesi kararların doğru verilmesini kolaylaştıracaktır. Örneğin ayakkabı almaya giden çocuğun kışlık ayakkabıya ihtiyacı varsa ve çocuk yazlık bir ayakkabı beğenmişse anne-baba kışın yaklaştığını, seçtiği ayakkabıyı alırsa ayaklarının üşüyeceğini, hasta olacağını anlatıp kışlık bir ayakkabının kendisi için daha yararlı olacağını anlatmalıdır.

Ailecek yapılması planlanan işlerde çocukların görüşleri de sorulmalıdır. Örneğin hafta sonu ne yapılacağı konusunda birlikte karar alınmalı. Sinemaya gitmek, akraba ziyaretine gitmek, pikniğe gitmek gibi işler planlanırken çocukların görüşleri sorulmalıdır. Hangi akrabaya gidilecek veya pikniğe nereye gidilecek çocukla birlikte karar verilmelidir.

Oyuncak satın alırken çocukların alınacak oyuncağı seçmesine izin verilmelidir. En azından birkaç seçenek sunulmalı çocuğun bunlardan birini seçmesi sağlanmalıdır. Bu seçim sırasında çocuğun ihtiyaçlarını düşünmesi sağlanmalı ve ihtiyacı olan şeyleri alma konusunda doğru karar vermesine yardımcı olunmalıdır.

Çocuğun elindeki imkana uygun kararlar vermesini öğretmek önemlidir. Bu nedenle kendisine bir miktar harçlık verip buna uygun şeyler almasını sağlamak faydalı olur. Çocuk elinde 20 Tl varken 50 TL’lik oyuncak almaya kalktığında üstünü anne baba tamamlarsa çocuk ayağını yorganına göre uzatmayı asla öğrenemeyecektir. İleride altından kalkamayacağı yükün altına girecek ve mutsuz olacaktır.

Çocuklara zamanlarını nasıl geçirecekleri konusunda kararlar verdirilmelidir. Çocuk gün içinde neler yapacağına ilişkin bir plan yapmalıdır. Planlamada şayet yanlışlar yaparsa bunun sonuçlarını görecek ve zamanla doğrusunu öğrenecektir. Bu durum sizin onun hayatını planlamanızdan çok daha eğitici olacaktır.

Anneler yemek yapmadan önce zaman zaman çocuklarının bu konuda karar vermelerini sağlamalıdır. Özellikle evde bulunan malzemeleri birlikte değerlendirmeli, bunları dikkate alarak karar vermesini istemelidir. Buna uygun kararlar vermek çocuğun mevcut şartlara göre karar alma becerisi kazandıracaktır.

Bu örnekler çoğaltılabilir. Kısacası çocuklar önemsenmeli ve onların tercihleri dikkate alınmalıdır.

Önemli bir uyarı da daha bulunmak isterim. Zaman zaman çocukların yanlış karalar vermesi durumunda, ciddi sonuçlar doğurmayacaksa buna engel olunmamalı bu kararın doğurduğu olumsuz sonuçları çocuk görmeli ve bundan ders alarak doğru karar vermeyi öğrenmelidir.

Çocuklarınıza doğru karar vermeyi öğrettiğinizde, kendilerine en uygun eğitimi tercih edecek, en uygun mesleği seçecek, en uygun eşle evlenecek en uygun arabayı ve evi alacak kısaca hayatları boyunca en iyi kararları verecek ve mutlu olacaklardır.

Unutmayınız! Sürekli sizin tercihlerinizle yaşayan bir çocuğun karar verme becerisi gelişemez. Tüm çocuklarımıza güzel bir gelecek diliyorum.

Doğan CEYLAN
Maarif Müfettişi/Yönetim Bilimi Uzmanı

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber