Çocuk Eğitiminde Mutlaka Yapılması Gereken

SEN ADAM OLAMAZSIN (!)
     Çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri de olumlu telkinlerdir.
     İspatlanmıştır ki, bir çocuğa ne dersek onun öyle olmasını sağlamış oluruz.
     “Salak, geri zekalı, manyak, aptal” gibi sözler söylenen çocuk, gerçekten de salak, geri zekalı, manyak ve aptal olacaktır ve bunun sorumlusu da biz büyükler olacağız. Başarılı çocukların aileleri çocuklarına yıllarca “Sen başaracaksın, sen zekisin, sana güveniyorum, gururumuzsun” gibi  sözler söylemişler ve neticede ailelerine ve topluma başarılı bireyler kazandırmışlar. Bir çocuğa “Tembel, manyak, aptal, salak vs” dersek sadece tembel, manyak,  aptal, salak olma ihtimallerini arttırmış oluruz. 
     Meşhur bir hikâyedir. Gerçekten yaşanmış mıdır,  bilinmez:
     Adam, oğluna yıllarca, “Sen adam olamazsın” demiş. Gün gelip o çocuk okuyup vali (ya da kaymakam) olunca babasını,  ayağına getirtmiş ve, “Bak baba, sen bana adam olamazsın demiştin; ama ben vali (kaymakam) oldum, gördün mü” deyince baba, “Oğlum, ben sana vali (kaymakam) olamazsın demedim, adam olamazsın dedim,  adam olsaydın babanı ayağına getirtmez, gelir elimi öperdin.” demiş.  
     Yıllarca bu hikâyedeki  hayırsız evladın günahını aldık. Bence, bu hikâyedeki baba eğer adam olsaydı çocuğunu, “Sen adam olamazsın, sen adam olamazsın” telkinleriyle değil, “Oğlum sana güveniyorum. İnşallah sen adam olacaksın.” sözleriyle büyütürdü. Bu güzel, şefkat dolu ve destekleyici sözlerle büyüyen çocuk da,  babasının istediği anlamda adam olur ve babasının evine giderek elini öperdi, ayağına getirtmezdi.
     Küçüklüğünden beri, “Sen adam olmazsın, senden adam olmaz” gibi olumsuz, yıkıcı sözlerle büyüyen biri, her şeye rağmen, okuyup mevkî  makâm sahibi olmuşsa, psikolojik durumunu bozmamışsa, onu tebrik etmek gerekir. Hiç bir baba; gelecekte çocuğunun, mevkî  makâm sahibi olup olamayacağını, veya hikâyedeki babanın istediği anlamda saygılı, terbiyeli, efendi, vefalı  bir birey olup olamayacağını bilemez. Ebeveyne düşen, çocuğuna mümkün olan en iyi eğitimi vermek ve elden geldiğince onore etmek, motive etmek, olumlu örnek olmak ve örnek göstermektir.
     Halk arasında söylenen bazı sözlerin gerçek payı vardır. Bir kişiye 40 gün deli denirse o kişi gerçekten delirir. Evet, etrafındaki herkes bir kişiye deli muamelesi yaparsa gerçekten de o kişide delilik alametlerinin başladığı ispatlanmıştır.
     Eğitim büyük ölçüde örnek olmaktır. Bizler, olumlu örnek oldukça fark edilir gelişmeler sağlanacaktır. Verilecek eğitimin amacı akademik gelişimden ziyade, sorumluluk düzeyini geliştirmek ve seviyesine göre olgunlaştırmaya çalışmak olmalıdır.
 

ALıntı: Mehmet Kadir Kocabaş