Bir Öğretmenimizden Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e Uzman Öğretmenlik Sınavı İle İlgili Anlamlı Mektup

Çok iyi niyetle yola çıkarak, eğitim için güzel şeyler yapmak istediğinizi biliyorum. Bunun için müteşekkirim. Bununla birlikte uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik ile ilgili şu an yaşanan süreci ve sonrasında yaşanabilecekleri anlatmak istiyorum.
Şu an verilen eğitimler, kısa bir süre için çok fazla video ve içerikten oluşmaktadır. Bu süre içerisinde öğretmenlerin bu içerikleri takip etmesi, 600 sayfaya yakın PDF dokümanlarını okuması ve çalışması, içeriğini hafızada tutması ve sonrasında sınavda başarılı olması gerçekten zor.
21. yüzyıl becerilerinden, dijital dünyadan, aktif öğrenmeden, farklılaştırılmış eğitimden, sınıf dışı öğrenmeden, vücut dilini etkili kullanmanın öneminden bahsediyoruz. Ancak şu anki anlatıcılarımıza saygımız sonsuz olmakla birlikte, akademisyenşerimiz; promter yardımıyla sunum yapmakta, örneklere ve aktif öğrenmeye yer verilmemektedir. Verilen eğitim akılda kalıcı olmadığı gibi, istenen verimi de sağlamıyor diye düşünüyorum. Bu eğitimle uzman ya da başöğretmen ünvanı almanın da verimli olacağını düşünmüyorum.
Aynı zamanda okul açıldığında öğretmenler enerjilerini daha çok eğitime, öğrenciye harcamak yerine sınava harcayacakları için endişeliyim. Diğer bir husus kariyer basamakları sınavı sonucuna göre uzman ya da başöğretmen ünvanı alacak olan öğretmenler arasında sürekli sıkıntılar olacak, birlik ve beraberlik bozulacaktır. Örneğin herhangi bir görev paylaşımlarında "O uzman öğretmen, görevi ona verin. O yapsın ben niye yapayım" gibisinden profesyonelce olmayan söylemleri çok duyacağız diye düşünüyorum. Bu ayrım öğretmenler arasında huzursuzluk yaratacak ve birlik beraberliğimizi de olumsuz yönde etkileyecektir. Aynı zamanda sınavın bir öğretmenin uzmanlığını ya da başöğretmenliğini belirlemesini de çok benimsemedim. Zira biz zaten uzman olarak mezun oluyoruz. Öğretmenlerin iyi planlanmış ve içeriği sade ama etkili hizmet içi eğitimlerle desteklenerek bilgilerinin çağın gereklerine uygun olarak sürekli güncel tutulmasının daha etkili olacağını düşünüyorum.
Kariyer basamakları düşüncesinden vazgeçilmelidir. Bunun yerine öğretmenlerin mali durumları herhangi bir şart koşulmadan iyileştirilmelidir. Yine de uzman öğretmenlik, başöğretmenlik uygulaması devam edecekse de; görevinde 10 yılını dolduranlara uzman öğretmen, 20 yılı ve sonrasına da başöğretmen ünvanı verilip yeni görev tanımları yapılmalıdır. İyi bir denetim sistemi ile öğretmelerin ve eğitimin kalitesi artırılabilir, süreç kontrol edilebilir. Böyle yapıldığı takdirde hem öğretmenlerin motivasyonları bozulmayacak, hem stresleri azalacak, hem de öğretmenler arasında birlik ve beraberliğin bozulması hususu ortadan kalkacaktır.
Sadece duygularımı dile getirmek istedim. Saygılar sunuyorum.

Alıntı