Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Uzaktan Eğitim sürecinde görüldü ki hiç bir teknoloji hiç bir sistem öğretmenin yerini dolduramadı.
Hal böyle iken bugün ülkemizde öğretmenlik mesleği statüsü düşük meslek grupları arasında yer almaktadır. Bu durumun sebepleri olarak öğretmenlerin gelir düzeyinin düşüklüğü, öğretmenlerin yaptığı işin sıradan ve herkesin yapabileceği bir iş olarak değerlendirilmesi, çeşitli nedenlerden dolayı öğretmenlik için gerekli niteliklerden yoksun insanların, gerek meslek içerisinden gerekse de dışarıdan öğretmenlik mesleğine girmeleri , daha da önemlisi öğretmenlik mesleği üzerine belirlenmiş bir devlet politikasının olmayışı ve öğretmenlik mesleğinin imajını koruyan kanunların eksikliğiı sayılabilir.
Öyle ki 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesine göre öğretmenlik “Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.”demesine rağmen hala ülkemizde Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılamamıştır.
Bu bağlamda eğitimde yaşanan sorunların çözümü için öncelikle eğitimin kalbi olan öğretmenlerin sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.
Her 24 Kasım’larda öğretmenlerin sorunları gündeme getirilir. Öyle ki tedavi başlayacakmış gibi hasta ameliyat masasına yatılır, narkoz verilir ancak bir daha ki 24 Kasım’a kadar hasta uyutulur.
İstiyoruz ki 2020, 24 Kasım’ında öğretmenlerin sorunu çözülsün hasta ayağa kalksın. Bunun için de 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda da belirtildği gibi bir ihtisas mesleği olan öğretmenlik mesleği , 657 Devlet Memurları Kanunu’ndaki hakları da korunarak gerekli düzenlemeler yapılıp Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılsın.
Çıkarılacak olan, Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğinin imajını iyileştirmeli, alınan itibarı iade etmeli ve öğretmenlik mesleğini çekici hale getirmeli, öğretmenin iş memnuniyetini sağlayacak düzenlemeler içermelidir.
Çıkarılacak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu; Öğretmenlerin 657 Devlet Memurlerı Kanunu’ndaki hakları ve iş güvencesi muhafaza edilerek;
-Öğretmenlerin gelir düzeylerinde iyileştirmeleri ve 3600 ek gösterge beklentisini karşılamalıdır.
-Mesleğe girişten başlayarak, emekli olana kadar her branşın sorununun çözümü için ayrırı ayrı düzenlemeler yapılıp eşit işe eşit ücret, eşit hak vb. özlük haklarında iyileştirmeleri içermelidir.
-Öğretmenlerin emeklilik yaşı hesaplaması diğer mesleklerden farklı tutulmalı, yıpranma payı verilmelidir. Çünkü öğretmenlik mesleği her zaman yüksek enerji gerektiren bir meslektir. Düşük gelirle ve eğitimin içinde buluunduğu birçok sorunla uğraşan öğretmenlerin ileri yaşlarda hala enerjik kalması mümkün omladığından iş verimi de düşmektedir.
-Atamalarda, ister isteğe bağlı ister özre bağlı tayinlerde, düzenlemeler yapılmalı, mecburi hizmet bölgeleri için ek tazminat uygulamasına gidilerek özendirici adımlar atılmalı, mecburi hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlerin mağduriyetleri giderilmelidir.
-Öğretmenlik mesleği tek tip olmalıdır. Ücretli, sözleşmeli öğretmen uygulamaları tarihe karışmalıdır.
-Objektif ve adil bir ödüllendirme sistemi uygulamaya geçirilmeli, özendirici olmalı ve motivasyonu düşürmek yerine yükseltmelidr.
-Bir kereliğine uygulamaya geçirilip, sonra rafa kaldırılarak öğretmenler arasında eşitsizliğe sebep olan Kariyer Basamakları Uygulaması objektif ve adil bir şekkilde uygulamaya geçirilmelidir.
-Öğretmenlerin Mesleki Gelişimlerini desteklemek, kendilerini güncellemelerine olanak sağlamak için yüksek lisans, doktora vb. imkanları artırılmalı aynı zamanda bu çalışmaları yapabilmesi için hem ekonomik destek verilmeli hem de uygun gerekli şartlar sunulmalıdır.
-Kadın öğretmenlerin gebelik, doğum,süt izni konusunda iyileştirmeler yapılmalıdır.
-Öğretmenin itibarsızlaştırılmasına bağlı olarak öğretmene yönelik sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddeti önleyecek düzenlemler acildir.Öğretmene Şiddeti Önleme Kanunu ile öğretmenlerin can güvenliği ve huzuru hukiki düzenlemelerle güvence altına alınmalıdır.
-CİMER ve benzeri uygulamalarla öğretmen asılsız ihbarların hedefi haline getirilmiştir.Bu uygulamalara son verilmeli MEB kendi Uzman Denetmenleriyle kurumları ve kişileri denetlemelidir.
-Ve dahası…..
O kadar çok sorunlarımız ve beklentilerimiz var ki okumakla sıkılacağınızı düşündüğüm için yazmak istemedim.Öğretmenler olarak gerek ekonomik, gerek mesleki saygınlık gerekse özkük haklarımız konusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak daha iyi koşullarda mesleğimizi icra edip devletimize ve milletimize faydalı olmak istiyoruz.. Ülkenin geleceğini, anne ve babaların ise en değerli varlıklarını emanet ettiği öğretmenlere emeğinin karşılığının verilmesini istiyoruz. Ve bu düzenlemelerin kanunlarla güvence altına alındığı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ihtiyaçlarımıza cevap verecek, sorunlarımızı çözecek şekilde en kısa zamanda hayata geçirilmesini istiyoruz.
Sayın yetkililerden 24Kasım’da biz öğretmenleri şaşırtıp söylemden öteye geçerek bize değer verdiklerini eyleme dökmelerini bekliyoruz. Sayın yetkililerimiz, Öğretmenlik Meslek Kanunu için “BİR KALEM, BİR İMZA YETER.”
KADRİYE DEMİREL-EĞİTİMCİASIM YETKİLLERDEN BEKLİYORUZ....
BİR İMZA YETER !
Uzaktan Eğitim sürecinde görüldü ki hiç bir teknoloji hiç bir sistem öğretmenin yerini dolduramadı.
Hal böyle iken bugün ülkemizde öğretmenlik mesleği statüsü düşük meslek grupları arasında yer almaktadır. Bu durumun sebepleri olarak öğretmenlerin gelir düzeyinin düşüklüğü, öğretmenlerin yaptığı işin sıradan ve herkesin yapabileceği bir iş olarak değerlendirilmesi, çeşitli nedenlerden dolayı öğretmenlik için gerekli niteliklerden yoksun insanların, gerek meslek içerisinden gerekse de dışarıdan öğretmenlik mesleğine girmeleri , daha da önemlisi öğretmenlik mesleği üzerine belirlenmiş bir devlet politikasının olmayışı ve öğretmenlik mesleğinin imajını koruyan kanunların eksikliğiı sayılabilir.
Öyle ki 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesine göre öğretmenlik “Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.”demesine rağmen hala ülkemizde Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılamamıştır.
Bu bağlamda eğitimde yaşanan sorunların çözümü için öncelikle eğitimin kalbi olan öğretmenlerin sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.
Her 24 Kasım’larda öğretmenlerin sorunları gündeme getirilir. Öyle ki tedavi başlayacakmış gibi hasta ameliyat masasına yatılır, narkoz verilir ancak bir daha ki 24 Kasım’a kadar hasta uyutulur.
İstiyoruz ki 2020, 24 Kasım’ında öğretmenlerin sorunu çözülsün hasta ayağa kalksın. Bunun için de 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda da belirtildği gibi bir ihtisas mesleği olan öğretmenlik mesleği , 657 Devlet Memurları Kanunu’ndaki hakları da korunarak gerekli düzenlemeler yapılıp Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılsın.
Çıkarılacak olan, Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğinin imajını iyileştirmeli, alınan itibarı iade etmeli ve öğretmenlik mesleğini çekici hale getirmeli, öğretmenin iş memnuniyetini sağlayacak düzenlemeler içermelidir.
Çıkarılacak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu; Öğretmenlerin 657 Devlet Memurlerı Kanunu’ndaki hakları ve iş güvencesi muhafaza edilerek;
-Öğretmenlerin gelir düzeylerinde iyileştirmeleri ve 3600 ek gösterge beklentisini karşılamalıdır.
-Mesleğe girişten başlayarak, emekli olana kadar her branşın sorununun çözümü için ayrırı ayrı düzenlemeler yapılıp eşit işe eşit ücret, eşit hak vb. özlük haklarında iyileştirmeleri içermelidir.
-Öğretmenlerin emeklilik yaşı hesaplaması diğer mesleklerden farklı tutulmalı, yıpranma payı verilmelidir. Çünkü öğretmenlik mesleği her zaman yüksek enerji gerektiren bir meslektir. Düşük gelirle ve eğitimin içinde buluunduğu birçok sorunla uğraşan öğretmenlerin ileri yaşlarda hala enerjik kalması mümkün olmadığından iş verimi de düşmektedir.
-Atamalarda, ister isteğe bağlı ister özre bağlı tayinlerde, düzenlemeler yapılmalı, mecburi hizmet bölgeleri için ek tazminat uygulamasına gidilerek özendirici adımlar atılmalı, mecburi hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlerin mağduriyetleri giderilmelidir.
-Öğretmenlik mesleği tek tip olmalıdır. Ücretli, sözleşmeli öğretmen uygulamaları tarihe karışmalıdır.
-Objektif ve adil bir ödüllendirme sistemi uygulamaya geçirilmeli, özendirici olmalı ve motivasyonu düşürmek yerine yükseltmelidr.
-Bir kereliğine uygulamaya geçirilip, sonra rafa kaldırılarak öğretmenler arasında eşitsizliğe sebep olan Kariyer Basamakları Uygulaması objektif ve adil bir şekkilde uygulamaya geçirilmelidir.
-Öğretmenlerin Mesleki Gelişimlerini desteklemek, kendilerini güncellemelerine olanak sağlamak için yüksek lisans, doktora vb. imkanları artırılmalı aynı zamanda bu çalışmaları yapabilmesi için hem ekonomik destek verilmeli hem de uygun gerekli şartlar sunulmalıdır.
-Kadın öğretmenlerin gebelik, doğum,süt izni konusunda iyileştirmeler yapılmalıdır.
-Öğretmenin itibarsızlaştırılmasına bağlı olarak öğretmene yönelik sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddeti önleyecek düzenlemler acildir.Öğretmene Şiddeti Önleme Kanunu ile öğretmenlerin can güvenliği ve huzuru hukuki düzenlemelerle güvence altına alınmalıdır.
-CİMER ve benzeri uygulamalarla öğretmen asılsız ihbarların hedefi haline getirilmiştir.Bu uygulamalara son verilmeli MEB kendi Uzman Denetmenleriyle kurumları ve kişileri denetlemelidir.
-Ve dahası…..
O kadar çok sorunlarımız ve beklentilerimiz var ki okumakla sıkılacağınızı düşündüğüm için yazmak istemedim.Öğretmenler olarak gerek ekonomik, gerek mesleki saygınlık gerekse özkük haklarımız konusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak daha iyi koşullarda mesleğimizi icra edip devletimize ve milletimize faydalı olmak istiyoruz.. Ülkenin geleceğini, anne ve babaların ise en değerli varlıklarını emanet ettiği öğretmenlere emeğinin karşılığının verilmesini istiyoruz. Ve bu düzenlemelerin kanunlarla güvence altına alındığı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ihtiyaçlarımıza cevap verecek, sorunlarımızı çözecek şekilde en kısa zamanda hayata geçirilmesini istiyoruz.
Sayın yetkililerden 24Kasım’da biz öğretmenleri şaşırtıp söylemden öteye geçerek bize değer verdiklerini eyleme dökmelerini bekliyoruz. Sayın yetkililerimiz, Öğretmenlik Meslek Kanunu için “BİR KALEM, BİR İMZA YETER.”
KADRİYE DEMİREL-EĞİTİMCİ