Genelde sendikalar, özelde de eğitim sendikaları, Hükümetin veya Milli Eğitim Bakanlığının eğitim alanıyla ilgili uygulama ve politikalarına karşı hep karşı olma şeklinde politika geliştirmişler, bu karşı olma politikalarının sonucu olarak da bazı düzenlemelerin olumlu yanları görülmemiş, aynı şekilde bazı düzenlemeleri eleştirirken de kimi toplumsal kesimleri isteyerek ya da istemeyerek rencide etmişlerdir.
Bu durumun en somut örneği 4+4+4 Eğitim Yasasının yürürlüğe konulduğu dönemde yaşanmıştır. O dönemde, bu yasanın önemli düzenlemelerinden biri olan seçmeli derslerle ilgili tartışmalarda Eğitim Sen, ‘Din Paketi’ adı altında getirilen seçmeli derslere eylem ve söylemle karşı olduğunu deklare etmiştir. Bu tartışmalar süresince, bu dersleri seçecek olan öğrenciler ve velilerin demokratik seçme hakları düşünülmemiş, istemezükçü söylem hoyratça dillendirilmiştir.
Biz, o dönemde yazdığımız yazılarda, özgürlükleri savunan bir eğitim sendikasının, zorunlu din derslerine karşı çıkarken, seçmeli din derslerine karşı çıkmaması gerektiğini, toplumsal taleplerin bastırılmasının demokratik eğitim mücadelesine bir katkısının olmayacağını, aksine bu talepleri savunanları karşımıza alacağımızı, bu dersleri talep edenlerin talepleri karşılandığı takdirde, zorlamalarla seçmeli din paketi derslerinin talepten fazla seçtirilemeyeceğini ifade etmiştik.
Geçen sürede, seçmeli din paketi dersleri başta olmak üzere, kılık-kıyafet serbestisi, imam-hatip liseleri, karma eğitim gibi Hükümetin hegemonya projesinin birer unsuru olan bu konular toplumsal talepler doğrultusunda belli bir dengeye oturmuştur.
Hükümetin, bu konulardaki teşvik edici ve zorlayıcı politikaları da sonuçta bir anlam ifade etmeyecektir.
Bu öğretim yılında seçmeli derslerin öğrenciler tarafından seçileceği süreçte, Eğitim Sen, geçmiş yıllarda yürütülen istemezükçü politikaların aksine olumlu, karşı çıkmayan ve ne istediğini ifade eden bir kampanya yürütmüştür. 5. ve 9. sınıf öğrencileri ve velilerine yönelik olarak ‘Öğrencilerinizin seçme özgürlüğünün güvencesi sizsiniz. Özgür bırak, özgürce seçsin.’ başlığını içeren 4 adet afiş çıkararak, kamuoyu oluşturmaya çalışmış, ne istemediğini değil, ne istediğini ortaya koyarak olumlu bir kampanyaya imza atmıştır.[1]
Eğitim Sen’in ortaya koyduğu bu olumlu ve karşı çıkmaktan ziyade ne istediğini ifade eden yöntem, eğitim alanının bütün yönleriyle ilgili düzenlemelerde hayata geçirilmelidir.
Eğitim Sen demokratik, laik, bilimsel, parasız, anadilinde, kamusal nitelikli eğitim için mücadele eden eğitim emekçilerinin biricik örgütü ve emek mücadelesindeki konumlandığı yeri unutmadan mücadelesini sürdürdüğünde, eğitim emekçileri arasındaki hak ettiği yere ulaşacaktır.
Yeter ki; özgürlükçü politikalardan uzaklaşılmasın.
[1] http://egitimsen.org.tr/secmeli-ders-afisi-5-sinif/