Toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin öğrencilerimize kazandırılmasında çok önemli işlevleri olan karma eğitim esasları hassasiyetle okul idarecilerimizce uygulanmalıdır. Kız ve erkek öğrencilere özel okul türlerimiz bulunsa da karma eğitim esasının uygulandığı okul türü oranımız yüzde doksanın üzerindedir.

Anasınıfları, 1. sınıf, 5. sınıf ve 9. sınıfa ilk kez kayıt olan öğrencilerin şubelere dağıtımında kız ve erkek öğrencilerin eşit olarak dağıtılmasına özen gösterilmeli, nakil yoluyla gelen öğrencilerin dağıtımında da kız erkek dengesi gözetilmelidir.

Rehberlik araştırma Merkezlerince özel gereksinimi duyduğu gerekçesiyle kaynaştırma tanısı konulan öğrenciler şubelere eşit olarak dağıtılmalıdır. Sonradan tanılanan öğrencilerin sınıf değişikliğini önermiyorum.

Mevzuatımızda yeri olmayan seviye sınıfları kısa vadede okul başarısını arttırsa da uzun vadede çeşitli toplumsal sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Akademik başarısı düşük öğrencilerin yerleştirildiği şubelerdeki öğrencilerde çeşitli davranış bozukluklarının gelişmesi muhtemeldir. Çocuğun akademik başarısı ne düzeyde olursa olsun ayrımcılık yaratacak uygulamalardan kaçınmalı, eğitim kurumlarımızda öğrencilerimize fırsat ve imkân eşitliği sunmalıyız. Seviye sınıflarının oluşmaması için akademik başarı düzeyleri farklı olan öğrencilerin şubelere homojen dağıtımı önemlidir.

Deneyimli okul idarecilerimizin kullandığı bir yöntemi örnek uygulama olarak göstereceğim; aday kayıttaki kız ve erkek öğrencilerin isimleri e-Okul aday kayıt listelerinden kesilerek sınıf/şube rehber öğretmenlerine bir kız bir erkek öğrenci isminin kura yöntemiyle çektirilmesiyle hem kız erkek dengesi sağlanacak hem de öğrenci sevileri homojen şubelerin oluşması sağlanacaktır.

Okulunuzda özel gereksinimi olan öğrencilerin bina çıkışı ve lavabolara erişimi kolay olan dersliklerdeki şubelere kaydedilmesi, binadaki dersliklerin küçük yaş grubundaki öğrencilerin şubelerinden başlamak suretiyle zemin kattan üst katlara doğru yerleştirilmesine dikkat edilmelidir. Böylece engelli bireylere kolaylık sağlarken küçük yaş grubundaki öğrencilerin daha az basamak inip çıkması sağlanır, merdivenlerde yaşayabilecekleri riskler azaltılmış olur.

Şubelere kaydedilecek öğrenci sayılarında şubenin seviyesine, türüne göre sınırlandırmalar yapan mevzuat hükümleri bulunmaktadır. Mevzuata uygun sayıda şubeler oluşturulmasına, şube öğrenci mevcutlarının eşitliğine dikkat edilmelidir.

Zorunlu olmadıkça veli, öğretmen talebiyle öğrencilerin şube değiştirilmesi yarardan çok zarar verecektir. Bu durum okul idareleriyle veliler hatta öğretmenler arasında çatışma kaynağı olabilmektedir. Sene başı öğretmenler kurulunda öğrenci şube değişikliklerinin öğretmenler kurulunun salt çoğunluğunun kararıyla yapılacağı şeklinde kural belirlenmesi çatışmaların önüne geçebilir.

Şubelere rehber öğretmen görevlendirilirken özellikle sınava girecek 8. ve 12. sınıflara tecrübeli öğretmenler tercih edilmelidir. Başka ilçeden geliş gidiş yapan, haftalık ders programında boşluklar olan, süt izni kullanan vb. özel durumu olan öğretmenlerimizin sınava hazırlanan öğrencilerle irtibatı zayıflayabileceğinden okulda bulunma süresi uzun, tecrübeli öğretmenler son sınıflara danışman yapılmalıdır.

Özellikle ortaokul ve lise seviyesindeki okullarda her derse farklı branş öğretmenin girmesi nedeniyle öğrencinin bir dersteki zayıflığı ya da üstün başarısı sadece ilgili öğretmen tarafından gözlemlenebilmektedir. İşte burada sınıf/şube rehber öğretmenin önemi ortaya çıkıyor. Danışman, sorumlu olduğu öğrencinin tüm derslerdeki akademik başarısı takip edebilmektedir. Sınıf şube rehber öğretmenleri, öğrencileriyle verimli ders çalışma yöntemleri, kişisel hijyen eğitimleri vb. konularda sunumlar düzenlemeli, sorumlu olduğu öğrencilerle okul ortamında eğitsel etkinliklerde birlikte vakit geçirmelidir. Beraber geçirilen vakit, seminer, özel görüşme vb. arttıkça öğrenci öğretmen iletişimi güçlenecek ve öğrencinin dert ve sıkıntılarını öğretmene ifade etmesi kolaylaşacaktır.

Şube danışman öğretmenleri, velileriyle iletişim halinde olmalı, okul idaresince hane ziyaretleri planlanmalıdır. Evine gidip çayını içtiğiniz veli ve öğrenciyle iletişimimiz daha da güçlenecektir. Tatil günlerin başlama bitiş süreleri, okul içindeki etkinlikler, bayram tebrikleri vb. konularda velilere toplu SMS gönderilmesinin yararlı olacağını düşüyorum. Zira GSM tarifelerimizdeki ücretsiz SMS’leri bu şekilde değerlendirebiliriz. Telefon rehberimizde toplu SMS için veli grubu tanımlayarak birkaç saniye içinde tüm velilerimize duyuru yapma imkânımız var. WhatsApp, Telegram gibi sosyal medya gruplarının veli iletişimde faydadan çok zarar getireceği düşüncesiyle önermiyorum.

Danışman öğretmenlerimiz, öğrenci gözlem defteri tutarak her gün en az bir öğrencisiyle bireysel görüşme yapmalıdır. Sosyal ve ekonomik durumları uygun olamayan öğrencileri okul idaresine bildirmelidir. Zira Aile Birliklerinin mevzuatı gereği ekonomik durumu iyi olmayan öğrencilere destek olma görevi vardır. Aile Birliği güçlü olmayan eğitim kurumlarında ise okul idaresi koordinesinde il ve ilçelerdeki Sosyal Yardımlaşma Vakıflarıyla iletişime geçilerek öğrencilere destek olunması sağlanmalıdır.

Danışman öğretmenlerin, öğrencilerinde gözlemlediği özel durumları okulun rehberlik servisine bildirimde bulunma görevleri vardır. Okul Müdürü sene başında şubelere görevlendirdiği danışman öğretmenlerle toplantı yaparak yıl boyunca yapılacak çalışmalar, hane ziyaretleri, danışman öğretmenlerin görevleri konusunda bildirim ve planlama yapmalıdır.

Esen kalın…

Serdar GÜNDÜZ

Liyakat-Sen Ağrı İl Temsilcisi

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber