“Uzaktan bakmak” tan kastım; Edirne dışında başka bir ilde yaşadığımı hatırlatmaktır. Öyle bile olsam, memleketimde yaşanan seçim atmosferini gün be gün takip etmeye, farklı kişi ve çevrelerden bilgiler almaya gayret ediyorum. Hangi bilgi ve yorumun daha gerçekçi olduğunu şüphesiz sandık sonuçları ortaya koyacaktır.
Bir önceki yazımda yaptığım yorumlar ildeki gelişmelerle ilgiliydi. Bu yazım, Edirne’nin ilçeleriyle, özellikle de Uzunköprü ile ilgili olacaktır. Önceden açıkça belirtmeliyim ki, ben de bir partinin kayıtlı üyesiyim. Ama bu benim nesnel ve objektif değerlendirmeler yapmama engel değil. Beğenip beğenmemek, katılıp katılmamak konusunda şüphesiz siz de en az benim kadar özgürsünüz.
Edirne’de gözlemlenen başa baş mücadelenin ilçelerde de yaşandığını söylemek yanlış olmaz. İttifaksız yarışta CHP’nin işinin kolay olmadığını görebiliyoruz. 2019 seçiminde iki büyük ilçeden Keşan’ı kazanmayı başaran AKP bu defa Uzunköprü’de bir sürpriz peşinde. Keşan’da CHP bu defa daha önce Belediye Başkanlığı yapan Dr.Mehmet Özcan’ı yeniden aday gösterdi. Hem Özcan, hem de mevcut başkan M.Helvacıoğlu halk tarafından sevilen isimler. Yarış bence ikisi arasında geçecektir. İyi Parti adayı Zafer Sarıkeçe’nin onları zorlayacağını zannetmiyorum.
Enez ilçesinde Belediye CHP’de. Özkan Günenç yine aday. Karşısında AKP’den Ecz.Abdullah Bostancı,İyi Parti’den Ege Bitikli var. Özellikle Ege Bitikli’ye kadınların yoğun ilgisinin olduğunu söylemek istiyorum. Enez bir sahil ilçemiz. Şunu açıkça belirtmek isterim ki; bugüne kadar Enez’de Belediyeyi kazanan hiçbir Başkan sahilde elle tutulur, gözle görülür bir hizmete imza atamadılar. Yazlıkçılardan büyük gelir elde etmesine rağmen sahildeki ilgisizlik Enez’in üstüne düşen bir kara gölge gibi. Oysa Saros Körfezi’nin incisi olabilecek ve gelirlerini katlayabilecek bu ilçede lokomotif olması gereken Belediye Başkanı ve Belediye Meclisidir. İyi Parti’nin adayı Ege Bitikli’nin vizyonu sanki farklı bir Enez’in müjdelerini taşıyor gibi.
İpsala’da CHP-İYİ Parti ittifakının adayı İYİ Parti’li Abdullah Naci Ünsal Başkanlığı kazanmış, Cumhur ittifakı kaybetmişti. Şimdi her parti kendi adayı ile seçime katılıyor. Bence dört parti de iddialı. Özellikle MHP’nin adayı Av.Aybike Şimşek için farklı duygular taşıdığımı saklayamam. O bize, önce MHP, sonrasında İYİ Parti’de il başkanlığı yapan rahmetli Dr. Gürsel Şimşek’in emaneti. Sayın Hatice Şimşek, eşinden devir aldığı mukaddes bayrağı, Doktor oğlu Aybars ve Avukat kızı Aybike ile dalgalandırmaya devam ediyor. Bu seçimi kazanır veya kaybeder, hiç önemli değil. Ama bir tarafa not edin, bu iki güzide evlat da Edirne’nin bundan sonraki sosyal ve siyasi yaşamında birer yıldız gibi parlamaya devam edecektir.
İyi Parti’nin iki ilçedeki adayı da eğitimci. İyi Parti, Havsa’da şehit öğretmen Hilmi Sakarya’nın kardeşi emekli Milli Eğitim Müdürü Ömer Sacit Sakarya’yı , Süleoğlu’nda yine emekli Milli Eğitim Müdürü, kadim dostum Mehmet Balcı’yı aday göstererek ahde vefa örneğini sergiledi. Sonuç ne olursa olsun onlar benim gönlümün başkanıdır.
Uzunköprü için başka bir paragraf açmam gerekiyor. Uzunköprü benim ilçem. 1994 ve 2009 yıllarında iki defa aday olup seçim atmosferini ve heyecanını yaşadığım için Uzunköprü’deki seçmen davranışlarının dinamiklerini de biliyorum. MHP’nin Uzunköprü’de yerel seçimde aday gösterdiği ilk isimdim ben. Özellikle ikinci adaylığımda yarışın favorileri arasında gösterilme başarısını yakalamışken bunun sandığa yansımaması hepimizi üzmüştü. Mahalle gezileri ve kahvehane konuşmalarındaki ilgi ve kalabalıklar adayların ayaklarını yerden kesmemeli. Hele omuzlara alınıp havada zıplatılma seansları adayları zafer serhoşu yapmamalıdır. Aman Allah, mazallah! Oyun oynanmadan, seçim sandıklar sayılmadan kazanılmıyor. Ne demişti Osman Bölükbaşı kendisini hararetle alkışlayan seçmen kalabalığına; “Harman büyük ama tane yok!” Trakya seçmeni her adayı demokratik olgunlukla misafir ederek dinler, alkışlarla uğurlar ama kararını da kolay kolay değiştirmez.
Adayların çoğunu tanıyor, cesaretlerinden dolayı hepsini tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Lütfen kimse alınmasın, hiçbir adayın morali bozulmasın ama Uzunköprü’de de üç parti arasında kıyasıya bir yarış olacak gibi görülüyor. Bu partiler CHP; AKP ve İYİ PARTİ’dir. 2019 seçim sonuçları sizi aldatmasın. Bu seçimde Uzunköprü’de partiler arasında ittifak yoktur ve her parti kendi adayı için seçmenlerden oy isteyecektir.
AKP zannımca her yerel seçimde en çok harcama yapan partidir. Buna rağmen bugüne kadar çıkardığı adaylar halktan onay alamamıştır. Bunun sebeplerini saymaya kalksam bu köşenin hacmini aşar. AKP geçmişte DP’li eski Belediye Başkanı Ercan Çobanoğlu’nu aday göstermesine rağmen yine kazanamamıştı. Mustafa Ravalı’nın bu makus talihi tersine çevirebilmek için çok erken yola çıktığını ve çok çalıştığını biliyoruz. AKP bu defa başarabilir mi ,bekleyip göreceğiz.
İyi Parti seçimin kilit partisidir. İyi Parti’nin Edirne’de bir milletvekili vardır ve o Uzunköprülüdür. Başkan adayı Ediz Martin belediyedeki görevinden ayrılarak aday olmuştur. Milletvekili Prof.Dr.Mehmet Akalın her an ve hep yanındadır. Kişiliği itibarıyla Ediz Martin gittiği her ziyarette ilgiyle ve sevgiyle karşılanmaktadır. Sosyal medyayı ve dijital iletişimi çok iyi kullanan ekibiyle, bütün hesapları alt üst edebilecek bir kararlılıkla çalışıyorlar. Martin’in en büyük handikapı, Genel Başkan Meral Akşener’in son dönemlerde sergilediği rota değişikliği ve zamanlaması tartışabilecek siyasi zikzakların İyi Parti seçmeninde yarattığı moral bozukluğudur.
Şüphesiz seçimin en avantajlı partisi CHP ve mevcut Belediye Başkanı Özlem Becan’dır. Bir kere kadın aday olarak kadınlarla daha kolay iletişim kurabilme ve onların gönlüne daha kolay girebilme şansına sahip. Özlem’in çocukluğunu bırakın, bebekliğini bilirim. Trakya’da seçilmiş tek kadın belediye başkanıydı. Siyaset sahnesine çıktığı günden beri partisi içinde yükselen bir grafiği olduğunu her halde herkes görmektedir. Siyasi çizgisinde inatçıdır, dirençlidir.
Özlem Başkan ilk adaylığındaki acemilik ve heyecanını da artık geride bırakmış diyebilirim. İlginçtir, daha aylar öncesinden hem Recep Gürkan’a meydan okumuş, hem de milletvekiliyle sert bir hesaplaşma yaşamıştı. Çok önceden bana adaylığının kesin olduğunu, ön seçim olmayacağını söylemişti. İlginçtir, ne dediyse gerçek oldu. Belki bu nedenlerle de parti içi muhalifleri her gün biraz daha fazlalaştı. Bazı yerel basın sayfalarında hedef tahtasına konuldu, sürekli eleştirildi. Hangilerinde kim ne kadar haklıdır, kim ne kadar haksızdır ona halk karar verecek, neticeyi sandıklar açılınca öğreneceğiz.
Ama CHP Edirne milletvekillerinden birinin, 1937’de Kürtleri isyana teşvik suçundan idam edilen, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Seyit Rıza’nın Tunceli’deki heykeli önünde poz verip çektirdiği ve sosyal medyada paylaşılan fotoğraf CHP adaylarına ağır bir fatura olarak yansıyabilir. Çünkü bugün pkk ve Apo bizim için ne ifade ediyorsa, dünkü Seyit Rıza da odur. Atatürk’ün mirası CHP’de böyle bir milletvekili yerel seçimde CHP’li adayların en büyük talihsizliğidir. Edirne seçmeni bunu unutmaz.
Yazdıklarımı herhangi bir adaya destek gibi algılamamanızı özellikle rica ediyorum. Hangi ilçede kim kazanır? Onu ben bilemem. Benim yaptığım siyasi bir analizdir. Halkımız hiç kimsenin yönlendirmesine gözü kapalı teslim olmayacak kadar feraset sahibidir. Demokrasilerde halk ne derse o olur.