İslam'da Çeyiz Caiz midir?

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Evliliğin sonraki yıllarında ortaya çıkabilecek sorunlardan biri de kadın için mehr (mehr) bahsinden bahsederken erkeği zor durumda bırakacak çok miktarda para talep etmektir. Veya hediye veya ev eşyası alırken erkek veya kadın tarafının bütçesini zorlayacak aşırı kaliteli mallar talep etmek. Bu durumda her iki taraf da imkânlarını ve mali kaynaklarını zorlayarak ve gerektiğinde borçlanarak da istediğini yerine getirir ve temin eder. Dava çözülmüş ve talepler yerine getirilmiş olmasına rağmen, anne-baba ya da yeni evli çift üzerinde büyük bir zorluk ve miras gibi ağır bir yük kalacaktır. Bazen bu borcu ödemek yıllarca sürer. Yani genç çiftin ilk yılları güzel geçmesi gerekirken,
Her konuda olduğu gibi bu konuda da; Bu durumda en güvenli ve en makul yolu gösteren Peygamberimiz (sav)'dir. Nikâhın en hayırlısı, en kolay olanıdır. (1), herkesin yapabileceği bir evlilik ve uygun miktarda para harcamasını tavsiye etti.
Ayrıca kadının hakkı olan ve erkek tarafından verilmesi gereken mehrin miktarı da sünnette mevcuttur (İslam hukukunun çoğunun temelini oluşturan Hz. Muhammed'in söz ve davranışları). Ve bu durumda hem şahsi uygulamasında hem de mükemmel Sahabelerine (Peygamberimiz (sav)'in ashabına) gösterdiği örneklerle açıkça görülmektedir.
Hz. Fatıma'nın (r.a.) çeyizi ve ev eşyaları, bir evde bulunması gereken birkaç eşyadan ibaretti. (Hiç parası olmayan ve ekonomik olarak çok fakir olan) genç sahabelerin kötü yola düşmelerini engellemek isteyen Peygamberimiz (sav) -nikahı kolaylaştırarak- onları bir aile sahibi olmaya sevk etmiştir. Nitekim bir keresinde bir arkadaşına, "Demir yüzüğün olsa bile, onu mehir olarak kadına ver" demişti. Sonra Peygamberimiz, “Benim bile demir halkam yok” deyince; Peygamberimiz ona, "Kur'an'dan ezberlediğin sureleri (sûreleri) ona öğrettiğin sürece seninle evlendim" buyurdu. (2).  
Ömer (r.a.)'in, insanların mehirden fazla mehir istemeleri üzerine söylediği söz şöyledir: kadın. Çünkü bu durumda haddini aşmak dünya hayatında övülecek bir şey ve Allah katında bir takva olsaydı, buna en hak ve ehliyete sahip olan Hz. Muhammed (s.a.v.) olurdu. Oysa o, hiçbir hanımına çeyiz olarak 12 ukiyyeden (500 dirhem) fazla ödememiş ve hiçbir kızı için 12 ukiyyeden fazla talep etmemiştir.” (3).  
İslam hukukunda “kaput parası” yoktur, çeyiz vardır. Bazıları çeyizle bone parasını karıştırıyor. Çeyiz, erkek tarafından doğrudan kıza hediye olarak verilirken; kaporta parasında ise kızın babası hesabından kızı karşılığında para ister. Damat adayından talep edilen bu para, evliliği maddi bir anlaşma haline getirir.
Çeyizin Parçaları
İslam fıkhına göre, Müslüman bir erkekle evli olan kadının mehr adı verilen bir mal veya para alma hakkı vardır. Nikah törenlerinde mehrin zikredilmesi müstehaptır. Ancak nikah sırasında zikredilmesi veya zikredilmesi, görmezden gelinse veya reddedilse dahi; kadının mehr sahibi olma hakkı vardır. Yani mehr, kadının en doğal hakkıdır.   
Bu aynı zamanda kadına verilmiş ilahi bir haktır. Ancak kadın evlendikten sonra çeyizi kocasına havale edebilir. Kadın çeyizi gönüllü olarak geri göndermediği takdirde, geri alma hakkı devam eder.  
Bu konuyla ilgili olarak Kuran'da Nisa suresinde dördüncü ayetin anlamı şöyledir:   
“Kadınlara mehirlerini karşılıksız verin; Ama eğer zevklerine göre sana ondan bir parça bağışlarlarsa, onu al ve afiyetle afiyetle ye."  
(1). Ebu Davud, Nikah: 31.  
(2). Müslim, Nikah: 76.  
(3). İbn-i Mace, Nikah: 17.

Kaynak: https://questionsonislam.com/faq-category-family

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber