Birlikte yaşama kültürümüzü kaybettik. Kimse kimseye tahammül etmiyor. Son yıllarda çalışma hayatımıza yönelik şikâyetler de alabildiğine arttı. CİMER başta olmak üzere birçok kanaldan şikâyet yağıyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezinin açıklamalarına göre Milli Eğitim Bakanlığına CİMER üzerinden yapılan iki aylık (Eylül-Ekim) başvuru sayısı 87470 (Seksenyedibindörtyüzyetmiş) Bunların bir kısmı şikayet başvuruları. Ayrıca İlçe ve İl Milli Eğitim müdürlüklerine, Kaymakamlıklara, Valiliklere ve Bakanlığa yapılan yazılı şikayetler ve BİMER başvuruları da var. Özetle her yıl eğitim kurumlarında binlerce inceleme/soruşturma yapılıyor.
Eğitimin paydaşı olan ve uyum içinde çalışması gereken veliler, öğretmenler ve okul idarecileri arasındaki şikâyetler nedeniyle okulların iklimi bozuluyor. Sürekli soruşturma yapılan bir ortamda eğitimcilerin işlerine odaklanması zorlaşıyor. Çocuklarımız zarar görüyor.
Yapılan şikâyetlere baktığımızda birçoğu incir çekirdeğini doldurmayacak meseleler. Küçük bir yanlış anlama, eksik bir bilgi veya doğru iletişim kurumamadan kaynaklı şikayetler.
Müdür bana günaydın demedi, az ek ders verdi, çok nöbet görevi verdi, benim nöbetim bahçede diğer öğretmenin içerde, toplantıda söz hakkı istedim vermedi, öbür öğretmenin bir günü boş benim günümü boşaltmadı, Müdür Yardımcısı beni dinlemedi, bir gün işe geç geldi, erken gitti, WhatsApp’ta beni tersledi gibi şikâyetler had safhada.
Velilere gelince; öğretmen yüzüme sert baktı, çocuğuma yüksek sesle bağırmış, kolundan sertçe tutup yerine oturtmuş, notunu düşük vermiş, çok ödev veriyor veya az ödev veriyor, sınav yapıyor/yapmıyor, çok kitap okutuyor/okutmuyor, başka bir çocuk çocuğuma çarpmış/itmiş öğretmen ilgilenmemiş gibi şikâyetler başı çekiyor.
Bu şikâyetlerin ekseriyeti karşılıklı oturup üç beş dakikada çözülebilecek meseleler. Ama insanlar sorunu çözmek yerine sorunu yaşar yaşamaz kaleme veya klavyeye sarılıp oturdukları yerden iki dakikada şikâyette bulunmayı tercih ediyorlar.
İnsanlar bir konuyu araştırıp doğrusunu öğrenmekle uğraşmıyorlar. Örneğin özel okullardan çocuğunu alan bazı veliler okul ücretinin % 10’unun okul tarafından kesilip kalanının iade edilmesini hemen şikâyet konusu yapıyor. Oysa bu mevzuatın verdiği bir hak. Veli açıp mevzuata bakmak yerine hemen CİMER’i açıp şikâyette bulunuyor. O şikâyet, Bakanlığa, oradan Vailiğe, oradan Milli Eğitime geliyor. Konuyu incelemek için mülki amir onayıyla Müfettişler veya muhakkikler görevlendiriliyor. Müfettişler gidip ifadelere başvuruyor, inceleme yapıyor, rapor hazırlıyor, raporlar komisyondan geçiyor…vs. bir sürü iş. Sonuçta, şikayet edenin eline bir şey geçmiyor. Sadece Devleti boşa meşgul ediyor. Muhakkik olarak görevlendirilen okul yöneticileri kendi okullarını bırakıp günlerce bu işin peşinde koşturuyorlar. Verilen emeğe, harcanan kağıda yazık. Gereksiz yere kaynak israf ediliyor.
Bu soruna bir çözüm bulunmalı. Müfettişlik mesleğinde edindiğim 25 yıllık tecrübenin ışığında bir öneride bulunmak istiyorum.
Bu basit meselelerden kaynaklı soruşturma yükünden nasıl kurtulabiliriz?
Adli sistemde özel hukuk uyuşmazlıklarında uygulanan arabuluculuk sistemi veya ceza hukuku alanındaki uzlaştırmacılık benzeri bir sisteme geçersek bir çok şikayette inceleme/soruşturmaya gerek kalmadan sorunlar çözülebilir.
Adalet bakanlığının verilerine göre iş hayatıyla ilgili 1.384.649 dosyanın % 59’u arabulucular tarafından anlaşma ile sonuçlandırılmıştır. Bu veriyi dikkate alırsak, benzer bir uygulamayla şikâyetlerin yarısından fazlasının inceleme/soruşturmaya geçilmeden çözüleceği ve teklifimin faydalı olabileceği görülecektir.
Sistem nasıl olacak?
-Özellikle müfettişlik/idarecilik tecrübesi olan kişiler arasından arabulucular seçilecek
-Kamu idaresine bir şikâyet geldiğinde inceleme/ soruşturma başlatılmadan önce konu arabulucuya yönlendirilecek.
-Arabulucu önce şikâyetçi ile görüşüp gerekli bilgilendirmeleri yapacak. Şikâyetçi bu aşamada şikâyetinden vazgeçerse Şikâyetten vazgeçtiğine ilişkin beyanını alacak. Soruşturmaya geçilmeyecek.
-Arabuluculuk görüşmesi neticesinde şikayetçi şikayetini devam ettirirse, arabulucu şikayet edilenle görüşüp iki tarafı anlaştırmaya çalışacak. İki taraf arasında anlaşma sağlanırsa şikâyet hakkında inceleme/soruşturmaya geçilmeyecek.
-Arabulucu tarafından yapılan bu görüşme ve çaba sonucunda taraflar anlaşamamışsa, ayrıca kamu hukuku açısından suç teşkil eden bir durum varsa konu hakkında inceleme/soruşturma başlatılacak.
Bu uygulama ile yangın daha başlamadan tedbir alınacak, eğitim paydaşları arasında kırgınlıklar ve küskünlükler büyümeden taraflar barıştırılacak, eğitim kurumlarının çalışma ortamı ve iklimi bozulmayacak, devletin kaynak israfının önüne geçilecektir.
Doğan CEYLAN
fecebook: https://www.facebook.com/doganceylan.tr
twitter: https://twitter.com/dogan_ceylan
instagram: https://www.instagram.com/doganceylan.tr/