Yengeç Sepeti Sendromu Nedir?

Rekabet, hasetlik ve kıskançlıkla hem iş hayatında hem de özel hayatta sıklıkla mücadele ederiz. Yengeç Sepeti Sendromu olarak bilinen bu durum üretkenliğimize maalesef gem vurmaktadır.Yengeç sepeti sendromu başarılı olan bireylere düşmanca davranılması durumudur. Ülkemizde özellikle iş hayatında rastlanılan bir sendromdur.

Bu garip sendrom adından da anlaşılacağı üzere yengeçlerde gözlemlenir. “Acaba bu yazı nereye gidiyor?” dediğinizi duyar gibiyim. Endişe etmeyin, yengeçlerin sergilediği bu garip davranışı, yani yengeç sepeti sendromunu biz insanlar da yaşıyoruz. Hayatımızın her köşesine nüfuz etmiş bu hastalık bugünkü yazımızın konusu olacak.

Yengeç Sepeti Sendromu Nedir?
Yengeç sepeti sendromu, toplumda başarılı olabilmiş bireylere sırf başarılı oldukları için düşmanca davranılmasını konu edinir. Yengeçlerin de doğada birbirlerine anormal biçimde düşmanca davranması nedeniyle, bu sendrom “yengeç sepeti sendromu” olarak adlandırıldı.

Yengeç sepeti sendromu ilk defa Norveç’te fark ediliyor. Norveç’te yengeç avcılığı yapan bir grup balıkçı oldukça garip bir duruma şahit olurlar. Avladıkları yengeçleri derin sepetlere dolduran balıkçılar, yengeçlerin sepetten kurtulmaya çalışmadıklarını fark ederler. Hatta sepete ilk giren yengeçler sepetten kaçmaya çalışan öbür yengeçlere engel olurlar. Gerçekten de çok ilginç bir durum değil mi? Üstelik durum bir süre sonra öyle ilginç bir hâl alıyor ki, sepetten ısrarla kaçmaya çalışan yengeçlerin kol ve bacakları diğer yengeçler tarafından kopartılıyor. Öğrenilmiş çaresizliğin ilginç bir versiyonu olan bu sendrom aslında sandığımızdan çok daha derin. Yengeçlerin benimsediği bu ilginç kıskançlık ve çaresizlik mantalitesini biz insanlar da benimsedik. Yengeç sepeti sendromunun yansımalarını hayatımızın her yerinde görebiliriz.

Yengeç Mantalitesi
Bazı insanlar da yengeç mantalitesiyle yaşarlar. Kendileri hayatları boyunca bir başarı elde edemedikleri için, özgüvensiz oldukları için, başkalarının başarılı olmasını istemezler. Bu tip insanlar kendi küçük dünyalarında ufak başarılarla yaşarlar. Yani, yengeç mantalitesini benimsemiş insanlar kendileri başarısız oldukları gibi başkalarının da başarısız olmaları için muazzam çaba sarf ederler. Zaten başarılı olmuş birine rastlasalar da, onun başarısına gölge düşürmek içindir mücadeleleri. Eminim ki “ben bunu daha önce yaşadım” diyeceksiniz kendi kendinize.

Bu sendroma sahip kişi eğer ki bir sınıf arkadaşınız ise size gizlice veya açık açık düşmanlık besler. Neden ama, bu düşmanlığın nedeni ne? Bu nefretin nedeni başarınız. Bu nedensiz nefretin nedeni güzelliğiniz veya zekânız da olabilir. Ancak şunu bilmenizde fayda var, söz konusu nefret sadece nefret olarak kalmayacak. Yengeç mantalitesini benimsemiş bu birey sizin diğer insanlarla olan ilişkilerinize zarar verecek, başarısız olmanız için çabalayacak. Türk halkı içerisinde böylesine acınası insanlara rastlamak çok kolay. Hatta hiçbir başarınızı ciddiye almayan akrabalarınız birer “yengeç” olabilirler.

Bu kol bacak koparan yengeçlere hayatınızda ne olursa olsun yer vermemek en iyisi. Siz her zaman kendiniz olun, kendi başarılarınıza odaklanın. İyimser olun ve mücadelenize ısrarla devam edin. Sizin “kafesten” çıkmamanızı isteyenler her zaman olacaktır. İçinde bulunduğunuz kafes aileniz, inancınız veya arkadaş çevreniz olabilir. Ancak siz kolunuzu, bacağınızı koparmaya çalışanlara rağmen devam edin. Nihayetinde iradeniz galip gelecektir ve sizi kendi cehennemlerine çekmek isteyenler pes edeceklerdir.

Tıpkı bir atasözünde denildiği gibi, “inanç dağları yerinden oynatır”…