Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Yazı tura günümüzde, havaya atılıp yere düşen bir madeni paranın üstte kalacak tarafını önceden bilmeye dayanan basit bir şans oyunu olarak bilinir.
Oysa tarihin derinliklerinde çok ciddi bir şekilde insanların kaderlerini tayin etmede kullanılmıştır.
Tura nedir, Tura ne demek
Tuğra.
Metal paranın resimli yüzü.
Halat gibi örülmüş iplik çilesi.
Bazı oyunlarda, vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil.
Ucu düğümlenmiş bir mendil aracılığıyla yanan veya yanılanların ebe tarafından cezalandırıldığı bir tür çocuk oyunu
Antik çağlarda insanlar yaşamları konusundaki önemli kararların Tanrılar tarafından verildiğine inanıyorlardı. Tanrıların kararlarını en kısa şekilde, 'evet' veya 'hayır' olarak öğrenebilecekleri yollar arıyorlardı. Gök gürültüsü, şimşek, yağmur gibi tabiat olayları Tanrıların bir mesajı olarak algılanıyordu.
Madeni paralar bu şekilde cevap alabilmek için en uygun araçtılar ama kullanılmalarına ilk olarak Lidyalılar tarafından ancak milattan önce onuncu yüzyılda başlanılabildi. Kullanılmaya başlanıldıklarında da zaten Tanrıların karar mekanizmalarının bir aracı olarak düşünülmemişlerdi.
Dokuz yüzyıl sonra Jül Sezar madeni para ile yazı-tura atma olayını başlattı. O zamanlar Romalıların kullandıkları tüm paraların bir yüzünde Sezar'ın kafasının resmi vardı.
Para havaya fırlatıldığında Sezar'ın kafasının bulunduğu kısmın üste gelip gelmediğine bakılıyor, bir anlaşmazlığın haklı tarafı tayin ediliyor veya bir dileğin Tanrılar tarafından yerine getirilip getirilmeyeceği anlaşılıyordu.
O devirlerde iş o kadar ciddi boyutlara ulaştı ki 'yazı-tura atma; arazi, evlilik, cinai suçlar gibi konuların yasal mahkeme sonuçlarına bile uygulanıyor, Sezar'ın kafası olan kısmın üste gelmesi, İmparator'un da kararı onaylaması olarak kabul ediliyordu.
Bizdeki adıyla 'yazı-tura'daki 'tura' kelimesinin kökeni 'tuğra'dır. Tuğra Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları özel şekilli işarettir.
TANRI KARARI
Yazı turayı günümüzde şans oyunu olarak çok kullanmaktayız.bir seçim için arkadaşlarımızla hemen bahse gireriz.bir rivayette yazı her zaman kazanır :) .yazı turanın tarihi çok eskilere dayanır.günümüzde ki gibi çok basit şans oyunları için değil hayati kararları almakta kullanılırdı.eski insanlar yaşam kararlarının tanrılarına ait olduğunu düşünürlerdi.tanrı kararlarını evet yada hayır şeklinde karar vermeleri için yollar arıyorlardı.
julius caesar (sezar) madeni para ile bu karar alma olayını başlattı.sezar zamanında tüm madeni paraların bir tarafında sezarın kafasının resmi vardı.para havaya fırlatıldığında head kısmının üst tarafa gelip gelmemesiyle bir anlaşmazlık karara bağlanabiliyor yada tanrıların evet yada hayır cevabını öğrenebiliyorlardı.ilerki zamanlarda karara bağlama olayı artık hemen hemen her iş için head tail (yazı tura) şekli ile karar veriliyordu.
TURA OSMANLIDAN GELME
Bizde ise tura kısmı osmanlıdaki tuğradan gelmekte.tuğra osmanlı padişahların imza yerine kullandıkları özel bir işarettir.oğuzhan zamanından kalma bir gelenektir.aslında bu işaret padişah ve babasının adının yığma şeklinde yazılmasıdır.daha sonra ikinci süleymandan sonra tuğralar çiçek ve yaprak resimleri ile süslenmiştir.tuğra belgelerde kullanıldığı gibi padişahın bastırdığı paraların bir yüzünde de yer almaktadır.bu madeni paraların tuğralı kısmına ilk başlarda tuğra daha sonra ise tura olarak anılmaya başlandı.diğer yazılı kısmı ise yazı olarak anıldı.
Tuğra aslında Oğuz Han zamanından kalma bir Türk geleneğidir. Tuğralarda yığma yazı ile padişahın ve babasının adı yazılırdı. 'Orhan bin Osman' gibi. Daha sonraları padişahlar isimlerinin başlarına 'han', 'muzaffer daima' gibi unvanlar da eklemeye başladılar. İkinci Süleyman'dan sonra tuğra, çiçek ve yaprak resimleriyle süslendi.
Tuğra zamanla, bu işle özel olarak uğraşan hattatların elinde, harflerin belirli bir sırayla istiflendiği, karmaşık görünümlü bir biçim aldı. Bu yüzden tuğranın kime ait olduğunu anlamak uzmanlık isteyen bir işti. Halkın gözünde etrafındaki çiçeklerle birlikte sadece güzel bir şekil olarak algılanıyordu.
Tuğra, ferman, berat gibi belgelerle beraber, padişahın bastırdığı paraların da üstünde bulunurdu.
Madeni paraların bu resimli tarafı önceleri 'tuğra' sonra 'tura', paranın birimini yazan tarafı da 'yazı' olarak anılmaya başlandı ama yazı-tura hiçbir zaman resmi kararlar için kullanılmadı.