Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
İzleyelim veya izlemeyelim televizyon dizileri hayatımızda önemli bir yer edinmiş durumdadır. Kimilerimiz “Ben saçma sapan dizileri seyretmem. Belgesel izlerim, haber veya spor programlarını takip ederim.” derken, kimilerimiz aşk üçgeni içinde kalan karakterleri, sokak kabadayılarını vs. anlatır çevresindeki kişilere. Tarihimizi de maalesef kitaplardan araştırmayız televizyon dizilerinden öğrenmeye çalışırız.
İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerimizin hayatına baktığımızda kullandığı cümlelerde, davranışlarında bu dizilerden bir parça bulabilirsiniz. Yapılan araştırmalarda bu durumu ortaya koymaktadır.
Günümüzde birçok kişiden “Toplumun yapısı bozuldu. Bu gençlik nereye gidiyor? Eskiden bizler böyle değildik.” gibi kalıplaşmış sözler duyarız. Toplumun yapısının bozulmasının sebebi nedir sizce?
Aile toplumun en küçük yapısıdır. Değer ve ahlak ilk olarak aile içinde gelişir ve toplum içinde yerleşmesi sağlanır. İnsan haklarına saygı, sevgi, hak ve sorumluluk bilinci vs. değerler ailede öğrenilir. Ailelerimiz bu değer ve ahlak yapısını çocuklarımıza öğretir ve onlara bu konuda örnek olursa ancak toplumun yapısı bozulmaz. Aile yapısını etkileyen önemli bir etken kitle iletişim araçlarından televizyondur.
Yazının bu kısmında kalıp düşünmenizi istiyorum. “Takip ettiğiniz televizyon dizileri sizlere gerçekte neyi anlatıyor? İzlediğiniz bu dizilerden neler öğreniyorsunuz? Bu diziler hayatınıza neler katıyor?”
Emin olun izlediğiniz televizyon programlarının büyük bir bölümü zaman kaybından başka bir şey değildir. Hatta hayatımıza, aile yapımıza, toplumumuza zarar veren birçok yönü de vardır. Bu diziler milli ve manevi değerlerimizden çok uzaktır. İşte takip ettiğimiz birçok dizinin konusu;
1) İstemediğin biriyle evlendiysen ona ihanet edebilir, başkasıyla aşk yaşayabilirsin.
2) Kötü bir olaydan sonra içki içip etrafa zarar vermelisin.
3) Sevdiğin kişi başkasıyla evlendiyse onların yuvasını bozmalısın.
4) Kötüler daima güçlüdür, iyiler ezilmeye mahkumdur.
5) Her dizide yeni elbiseler, ayakkabılar olmalı, alışveriş için hep lüks yerler tercih edilmelidir.
6) Evde ilgi görmeyen adam dışarıda karısını aldatmalı ve bütün suç kadına yüklenmeli, adamın yaptığı da masum gösterilmelidir.
7) Gençlerin mutlaka sevgilisi olmalı, lise ve ortaokul seviyesinde olsa bile çıktığı biri olmalıdır.
8) Birbirlerinin kuyusunu kazan insanlar, hep maskeler ile dolaşmalı ve suç daima bir iki kişinin üzerine yıkılmalıdır.
9) Kavga eden, şiddet uygulayan, hırsızlık ve gasp yapan başrol oyuncuları güler yüzlü, yakışıklı olmalı ve hep haklı nedenlerle bunları yapmalıdır.
10) Anneler hep despot, babalar ise hep sert ve anlayışsız, çocuklar her zaman haklı olmalıdır.
11) Paranın nasıl kazanıldığı belli olmamalı, harcama yaparken sürekli israf yapılmalıdır.
12) İş yerleri hep rezidans olmalı, işçi ve esnaf rolleri olmamalıdır.
13) Sıradan ortalama bir hayat yoktur. Ya diptesidir ya da tepede.
14) Gençler hep haklı olmalı, başına buyruk hareket etmeli, kız erkek ilişkileri dışında başka dertleri olmamalıdır.
15) Hep lüks hayat özendirilmelidir.Kabadayılık, serserilik, mafyacılık özendirilmelidir. Silah olmazsa olmazlarıdır. Bazen suç işlemek, adam öldürmek gayet normaldir.
Listeyi uzatmak mümkündür.
Maalesef konuların aile, inanç ve ahlak değerlerimizle uzaktan yakından alakası yoktur. Birçok ailemiz bu dizileri çocuklarımızla birlikte seyrediyor. Bu diziler üzerine aile bireyleri olarak yorumlar bile yapabiliyoruz. Bazen dizideki karakterin sevinci bizim sevincimiz, üzüntüsü bizim üzüntümüz oluyor. Çocuklarımız ve gençlerimiz bu dizileri izlerken birçok insanın bu şekilde yaşadığını düşünüyor, kendilerine model roller seçiyorlar. Yaşayamayacakları ya da yaşamamaları gereken hayatı hayal ediyorlar.
Madem diziler bu kadar zararlı neden yasaklanmıyor diyebilirsiniz. Çözümü kendimiz bulmalıyız başkasında değil. Yasaklama zihniyeti ile sorunların çözülemeyeceğini biliyoruz. Gelişmiş bir toplum olmak istiyorsak öncelikle çocuklarımızı milli ve manevi değerlerimize uygun olarak yetiştirmeliyiz.
Aile bireyleri olarak daha güzel bir şekilde değerlendirebileceğiniz vaktinizi, televizyon karşısında sizlere hiçbir şey katmayan programları izleyerek harcamamanızı tavsiye ederim.