Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
taahhüt: üstlenme
taahhütlü: alındılı, bağıtlı,
taammüden: bile bile, tasarlayarak,
taarruz: saldırı,
taassup: bağnazlık,
tabaka: kat, katman,
tabansız: korkak,
tabetmek: basmak,
tâbi: bağlı,
tabiat: doğa.
tabiatıyle: kendiliğinden,
tabii: 1. doğal. 2. şüphesiz,
tabiiyet: 1. bağlılık. 2. uyrukluk,
tabip: hekim,
tabir: 1. deyim. 2. yorma,
tacil: hızlandırma,
tacir: tüccar,
tacizlik: tedirginlik,
tadilât: değişiklik,
tafsilat: ayrıntı,
tahakkuk: gerçekleşme,
tahakküm: zorbalık.
tahammül: 1. dayanmak. 2. kaldırmak. 3. katlanmak. 4. sabır,
taharet: temizlenme, temizlik.
tahassüs: duygulanma,
tahayyül: düşleme, imgeleme.
tahdidat: sınırlamalar, kısıntılar.
tahıl: hububat, zahire,
tahkikat: soruşturma,
tahlil: çözümleme,
tahliye: boşaltma,
tahmin: oranlama,
tahminen: aşağı yukarı,
tahrif: değiştirme,
tahrik: kışkırtma,
tahrip: yıkma.
tahsil: 1. alma, toplama. 2.öğrenim,
tahsilât: toplama,
tahsisat: ödenek, karşılık,
tahta: ahşap,
takat: güç.
takatsiz: dermansız,
tecavüz: 1. saldırı. 2. sataşma.
tecil: erteleme, geciktirme,
tecrit: yalıtım, izolasyon,
tecrübe: deneyim, deneme, sınama,
teçhizat: donatım,
tedarik: bulma, sağlama,
tedarikli: gerekeni önceden sağlamış,
tedavi: iyileştirme,
tedbir: önlem, ihtiyat, temkin.
tedhiş: yıldırma, terör,
tedirgin: huzursuz, bezmiş,
tediye: ödeme
telâş: kaygı, tasa.
telkin: aşılama,
tema: ana duygu,
temas: değinim, dokunma, ilişki.
temaşa: 1. seyir. 2. piyes,
temayül: eğilim,
temayüz: sivrilme,
tembih: uyan, uyarma,
temel: esas.
temelli: devamlı, daimi, temenni: dilek.
temin: sağlama,
teminat: güvence,
temiz: 1. lekesiz, kirsiz. 2. özenli.
tıpatıp: tastamam,
tıpkı: aynı.
tırtıklamak: aşırmak, çalmak,
tifo: karahumma.
tiksinme: nefret etme, iğrenme,
tinsel: ruhi.
titiz: müşkülpesent,
tiz: ince, keskin (ses),
tok: doymuş,
tok gözlü: gözü tok.
tolerans: hoşgörü,
tonton: güzel,
toparlak: kürevi.
toplam: yekûn,
toplum: topluluk, cemiyet,
toplumbilim: sosyoloji,
toprak: 1. arazi. 2. kara. 3.ülke. 4. zemin,
topyekün: toptan,
tor: 1. ağ. 2. acemi,
toraman: tombul (çocuk),
tosbağa: kaplumbağa,
toy: 1. acemi, tecrübesiz. 2. ziyafet.
töre: örf, görenek, gelenek, ahlâk,
tören: gösteri,
tövbekâr: tövbeli.
tuhaf: acayip, garip, değişik, antika.
tuhaflık: 1. tuhaf davranış. 2. garabet,
turfanda: yeni.
T t Harfi İle Başlayan Zıt Anlamlı Kelimeler
taarruz: savunma,
taban: tavan,
tabansız: yürekli, cesur,
tâbi: serbest, hür, müstakil,
tabii: suni, yapay,
tacil: yavaşlama,
tahammül: sabırsızlık,
tahkir: övme, meth, iltifat,
tahliye: 1. tutuklama. 2. doldurma,
tahmini: kesin,
tahrik: yatıştırma,
tahrip: yapma,
tahripkâr: yapıcı,
tahsilât: ödeme, tediye,
takatli: güçsüz,
takatsiz: güçlü,
takdir: tekdir, beğenmeme,
takip: bırakma,
takmak: çıkarmak, sökmek,
takriben: kesin,
taksitle: peşin.
talâk: evlenme,
tamahkâr: tok gözlü,
tamam: eksik,
tamirat: bozmak, yıkmak,
tamtakır: dopdolu,
tanıdık: yabancı,
tanınmış: ünsüz,
tanınan: meçhul,
tanış: el, yabancı,
tanzim: bozmak, karıştırmak,
taraflı: tarafsız, bitaraf.
tarafsızlık: yandaşlık, taraflık.
tartılı: ölçüsüz,
tarumar: derli toplu,
tasa: sevinç,
tasalanmak: sevinmek,
tasarruf: harcama,
tasarruflu: hesapsız, ölçüsüz,
tashih: bozma,
tasdiksiz: onaylı, doğrulanmış.
tasvip: reddetme.
taşınır: taşınmaz, gayrimenkul,
taşkın: ölçülü,
taşlama: övgü.
taş yürekli: merhametli,
tatlı: acı.
tatmin: 1. doyumsuz. 2. hoşnutsuz.
tatsız: 1. leziz. 2. neşeli. 3.geçimli.
taze: bayat,
tecrübeli: toy, acemi,
tehlikeli: korkusuz, güvenli,
tek: çift.
tekasüf: seyrekleşme, sulanma, ayrışma,
tekil: çoğul.
tekin: 1. dolu, kalabalık. 2.uğursuz, tabu.
teklifsiz: resmi,
telâşlı: sakin, soğukkanlı,
tembel: çalışkan,
temelli: köksüz, eğreti,
temiz: kirli, pis, kusurlu, lekeli.
temkinli: ölçüsüz,
tenha: kalabalık.
tenzilât: zam, artırım,
teori: pratik.
terbiyeli: kaba, görgüsüz,
tereddüt: kararlılık,
ters: düzgün, elverişli, doğru,
tertemiz: pis.
tertipli: düzensiz,
teskin: tahrik,
teşhir: gizleme,
teşkilâtlı: örgütsüz,
teşkilâtsız: örgütlü,
teşvik: baltalama,
tetik: miskin, dikkatsiz,
tevazu: 1. kibirlilik. 2. süslü,
tevkif: tahliye, salıverme,
tevzi: toplama,
teyit: tekzip,
tez: 1. yavaş. 2. ağır.
tezat: uygunluk, eşlik,
tezyit: azaltma, eksiltme,
tıkanık: açık.
tıklım tıklım: bomboş,
tınmak: aldırmamak,
tıpkı: başka, değişik,
tiksinmek: hoşlanmak, imrenmek,
tinsel: maddi.
titiz: pasaklı, düzensiz,
tiz: pes. tok: aç.
tombul: zayıf,
toparlamak: dağıtmak,
toplama: 1. çıkarma. 2. dağıtmak, saçmak,
toplu: 1. dağınık. 2. çelimsiz, zayıf.
topluca: 1. münferit. 2. zayıfça,
toplum: fert, birey,
toptan: perakende,
toy: usta, tecrübeli,
tövbekâr: günahkâr,
tövbeli: ıslah olmaz, yola gelmez.
tuhaf: alışılmış, normal,
tutarlı: tutarsız, dengesiz, çelişik.
tutmak: salıvermek, bırakmak, koyuvermek,
tutsak: hür, özgür,
tutuk: akıcı.
tutuklamak: salıvermek,
tutuklu: serbest,
tutumlu: müsrif, eli açık.
tükenmek: artmak,
tüketici: üretici,
tüm: yarım.