Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öncelikle selamlar günlerini anime izlemek yerine biraz da dizilere yer veren anime hayranları sizler de hoş geldiniz. İnternette gezerken karşıma gelen bir video üzerine uzun bir aradan sonra tekrardan dizi izlemeye başladım… Evet, belki de sizin de izlediği ya da adını kesinlikle duyduğu ve şu anda dünyaca popüler olan Squid Game hakkında konuşacağım!
Daha öncesinde Cube, Hunger Games, Escape Room, Saw… gibi izlemekten zevk aldığım filmlerden sonra başta dizi olduğu için biraz ön yargılarım olsa da fragmanı ilgimi çekti ve bir şans vermek istedim… Ve Konuşmamız gereken çok şey var.
Başta filmin ismi ile başlayalım: Squid Game! Tercümesi “Kalamar Oyunu” olarak adlandırılan bu dizi aslında Güney Kore’de oynanan bir çocuk oyunundan gelmektedir. Peki filmle bu çocuk oyunun ne alakası var? Diye sorabilirsiniz ama emin olun bunun cevabını yakında anlayacaksınız.
Peki diyebilirsiniz ki bunun gibi tonla dizi ve film gelip geçti fakat hiçbiri bu kadar etki yaratmamıştı, neden bu dizi yarattı ki? Emin olun bunun cevabını ben de pek emin değilim. Ama konuşacağız.
Diziye dönmek gerekirse, dokuz bölümden oluşan dizi, içinde bol bol kan ve vahşetin yer alması dışında içinde yer alan psikolojik, sosyolojik ve toplumsal imgelerle de korku ve sizi rahatsız edebilecek duygular barındırıyor.
Filmdeki olaylara ve içinde yer alan imgelere bakmadan önce daha öncesinde Squid Game dizinini izlememiş veya duymamış olanlar -ki bu internet kullanan birisi için neredeyse imkanız- için dizinin konusundan biraz bahsedelim…
Dizi ilk olarak kızına doğum gününde ona kızarmış tavuk ve onun hoşuna gidebileceği bir hediye almak isteyen Seong Gi-hun’un paraya ihtiyacı olmasıyla başlar. Biraz paraya ihtiyacı olan bu karakterimiz hayatı b*ktan ilerlemektedir. Bir işte çalışmak yerine vaktini at yarışlarında harcayan ve ağzına kadar battığı borç batağında olmasına rağmen kızına, ayrılan eski eşine ve beraber yaşadığı annesine değerini göstermek için yarışta kazandığı parayı bir cepçiye kaybeder.
Tonla borcu olduğu yakuzalara hayatını emanet ettikten sonra annesine sanki hiçbir şey yaşamamış gibi eve gidip ona gülümsemek için giderken son treni kaçırır. Hayat onun için gitgide daha kötüye giderken yanına oturan şık giyimli, iyi görümlü ve yakışıklı bir adamla sohbete girer.
Bu şık giyimli yabancı ona oyun oynayarak para kazanabileceğini söyler. Oynayacak oyun “Ddakji” adındaki bir Kore oyunu. Eskide oynadığımız “Taso Oyunu” ile aynı mantıkta ilerleyen bu oyunu başlamadan önce iki seçeceğin var: Ya kırmızı kart ya da mavi kart… (Evet Matrix) Oyun oynanır ve Seong Gi cebine koyabildiği birkaç parayla eve dönerken şık giyimli yabancı ona bir kart uzatır ve bunlardan daha fazlası olduğundan bahseder.
Teklifi kabul eden Seong Gi, gözlerini bilmediği bir yerde 455 kişi ile kocaman bir oda da uyanır. Herkes buraya nasıl geldiğini düşünürken karşılarına çıkan kırmızı renkli tulum ve siyah renkli, üstünde şekiller bulunan maskeli adamların içeri girmesiyle her şey aydınlanır.
6 gün ve her biri birbirinden farklı 6 oyun! Amaç çok basit: Oyunlarda kazanan tarafta ol ve son oyun bittikten sonra büyük para ödülünü kap. Her şey çok güzel ilerler ve ilk oyuna girilir. Oyun anlatılır ve herkes yerine geçer. Herkes ilk oyun için heyecanlı görünür fakat ta ki ilk silah sesi duyulduğunda…
Dizinin konusuyla otoriter bir hükümet tarafından ölümüne savaşmaya zorlanılan ve zenginlerin “param çok, eğlence lazım bana” edasıyla fakirlerin ezildiği, zenginlerin pislik gibi gözüktüğü açlık oyunları ve battle royale tarzı temalara konu alan birçok film hemen aklınıza gelmiş olmalı. Peki Squid Game dizisini bu yapımlardan ayıran fark ne? Dizide yer alan hiçbir karakter orada zorla tutulmuyor aslında… Ölmek ve yaşamak arasındaki o ince çizgide insanlar boktan bir hayat yaşamak yerine ölmeyi göze alıp oyunları oynamaktadır. Peki onları suçlayabilir miydiniz?
Zengin ve Fakirin Doğal Döngüsü
Bu tarz film ve dizilerin artık tuzu ve biberi haline gelen fakirlerin para için hayatlarını ortaya koyarken zenginlerin onları kahkahalarla izlemesi… Squid Game de diğerleri olduğu gibi bu yoldan ilerlemeyi tercih ediyor. Aslında neden bu tarz bir seçim yaptığını dizi bizlere güzel bir şekilde anlatıyor ama damakta kalan o tuhaf tat her şeyi mahvediyor.
Dizide oyuncular 6 gün boyunca 6 oyun oynamaktadır ve günün sonunda hayatta kalan kişi büyük ödülü alacaktır. Elbette burada birçok kişinin ölmesi anlamına geliyor. Herkes canını dişine takarken bazıları geride kalanlara el uzatırken bazılarıysa zirvede kalmak ister. Beki bu neden? Bu soruya en iyi cevap büyük ödül olamaz. Buradaki asıl amaç yarından gelen umuttur. Arkada bıraktıklarımız, bizi düşünen ve önemseyen kişiler ve yaşama arzusu buradaki oyuncuları asıl ileriye götüren şeydir.
Fakat gel gelelim dizideki zengin ve fakir ilişkisine baktığımızda buna en iyi örnek “At Yarışı” diyebiliriz. Bildiğiniz veya bilmediğiniz gibi at yarışı oyunlarında izleyiciler bir ekran karşısında kazanacağını düşündüğü atın üstüne bir bahis oynar ve onun yarıştaki mücadelesini deliler gibi izler. Seçilen at kazandığında da sanki kendisi kazanmış gibi eğlenirken kaybettiğinde de tüm suçu atta bulur. Ana karakterimiz Seong Gi-hun tıpkı VIP’ler gibi bir zamanlar ekran karşısında defalarca kez izlemiş birisi… Fakat her şey izleyici olarak kalınsaydı daha parlak olabilecekken atın kendisi olmak o kadar da kolay olmadığını bizlere yansıtıyor.