Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Ruj, tüp içinde mum boyaya benzeyen mumlu sert bir maddedir. Dudaklarda ince renkli bir tabaka oluşturmak için kullanılır. Ortalama bir kadın yaşamı süresince yaklaşık iki buçuk kilogram ruj kullanır. Milattan önce 7000 yılında eski Sümerler ve Mısırlılar muhtemelen dudaklarını boyayan bir İlk insanlardı. Günümüzde kullanılan ruj ise 1915 yılında Amerika’da Maurice Levy tarafından icat edildi.
Mısırlılar dudaklarını İkisi de zehirli olan iyot ve civa sülfat karışımıyla boyuyordu. Makyaj çağlar boyunca modanın bir parçası olmuştur. 1500 lü yıllarda İngiltere kraliçesi 1. Elizabeth’in mahiyetindeki kadınlar yüzlerini beyaza boyar, dudaklarına ve yanaklarına kırmızı renkte makyaj yaparlardı. Kırmızı renkli makyaj malzemesi balmumundan veya öğütülmüş kınkanatlı böceklerden yapılıyordu. Bugünkü haliyle ruj 1915’de icat edildi. Maurice Levy dudak boyası için dönerek açılan ilk metal tüpü tasarladı.
Ruj temel olarak 3 maddeden yapılır. Mum, ürünün kolay şekil verilecek sertlikte olmasını sağlar. Yağ yayılmasına yardımcı olur. Pigment de ruja renk verir.
Bu üçlü karışım kalıplara dökülür sonra da soğutulur. Ruja nemlendiriciler ve güneş koruyucu gibi diğer malzemeler de ilave edilebilir. Rujun inci gibi parlaması için balık pulları kullanılır. Günümüzdeki makyaj malzemeleri içinde en çok satılan rujdur. Kalıcı rujlardan birisi yeşil renklidir fakat sürdüğünüz anda kırmızıya dönüşmektedir. Bu dönüşümün nedeni rujun vücudumuzdaki yağlarla ve vücut ısısı ile tepkimeye girmesidir.
Kimyager Hazel Bishop, 1940’lı yıllarda büyük bir kimya şirketinde çalışıyordu. Bishop annesinin mutfağında farklı birçok ruj deneyi gerçekleştirdi ve 300 deneyden sonra bulaşmayan ruj üretmeyi başardı.
Kaynak: İcatlar ve Mucitleri,