Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Başlık : Erkek mezar taşlarında Sarık, Kavuk ve Fes olarak üç ana grupta toplanan başlıklar ayni zamanda mevtanın yani mezarda yatan kişinin yaşarken ait olduğu tarikatı veya mesleği hakkında çok önemli bilgiler verir. Serpuş adı verilen bu başlıklardan mevtanın hangi tarikatın müntesibi, örneğin Mevlevi, Bektaşi, Melami, vs. olduğu kolayca anlaşılacağı gibi, yine serpuşu incelendiğinde yeniçeri, kadı, esnaf, din adamı, vs. mesleğini de kolayca anlamak mümkündür. Osmanlı da herkesin giymek zorunda olduğu bir kıyafet düzeni vardır ve sıkı kurallar uygulanır.
Serlevha : Mezar taşlarındaki yazılı metinlerin bulunduğu ve kitabe adı verilen başlangıç bölümüdür. Osmanlı, İslam dinini çok güzel özümsediği ve günlük hayatında uyguladığı için, berzah alemi denilen ve haşre kadar bekleyeceği kabir hayatına başlarken yüce yaradanın ismini mezar taşına giriş cümlesi olarak kazıtmıştır. Hüvelbaki = Sonsuz olan Allah (c.c.) ifadesi mezar taşlarında en çok görülen giriş cümlesidir. Mevlevi ve Bektaşi ser levhaları ise Hu ile başlar bu da cenab-ı hakkı en kısa ve veciz şekilde anma şeklidir. Güzel Türkçemizde “Hay dan gelen Hu ya gider “ vecizesi ise “ Allah tan geldik ve Allah a gideceğiz “ demektir.
Kimlik tanımı : Bu bölümde mevtanın kimlik bilgileri, yaşarken hangi sülaleye mensup olduğu, taşıdığı unvanlar, ölüm nedeni, kadın ise kimin hanımı veya kızı olduğu belirtilir. Bu ifadeler bazı mezar taşlarında çok kısa olduğu gibi son derece uzun cümleleri de kapsayabilir. Edebiyatımızın en güzel örneklerinin son derece edebi dille ifade edildiği mezar taşları kitabeleri Osmanlı insanının estetiğe önem verdiği kadar edebi sanatlarla da yakından ilgilendiğinin bir göstergesidir.
Dua : Dünya hayatı sona erip, ebedi aleme göçen bir insanın hesaba çekileceği haşre kadar ziyaretçilerden isteyeceği tek şey dua dır. Osmanlı mezar taşlarının yol kenarına dikilmelerinin ve şehir içinde olmalarının en önemli nedeni çok dua alabilme isteğidir. Bu istek ayni zamanda ziyaretçiye ölümü hatırlatmak ve bir gün sıranın kendisine geleceğini söylemektir. Osmanlı mezarlıklarında en çok görülen dua cümlesi , “ Ziyaretten murat dua ‘dır, bugün bana ise yarın sana dır. ” Öleni hayırla anmak üzere erkekler için merhum ve mağfur, kadınlar içinde merhume ve mağfure kelimelerinden sonra el-Fatiha ifadesi ile bu bölüm sona erer.
Tarih : Kitabenin en sonunda ise mevtanın ölüm tarihi düşülür. Sadece yıl olarak verildiği gibi gün, ay, yıl birlikte de verilebilir. Hicri takvimin kullanıldığı bu bölüm kitabenin sona erdiğini gösterir. Tarih bazen ser levhanın altına da yazılabilir. Mezar taşlarında birde ebced hesabı ile tarih düşürme diye bilinen ve gerçekten bir zeka ürünü olan bir sanat vardır. Genellikle önemli şahsiyetlerin kitabelerinde görülen bu method şairler tarafından yazılmış edebiyatımızın en güzel örnekleridir. Her harfin bir sayı değeri vardır v bu method çeşme, cami, imaret kitabelerinde ve kitap baskılarında da kullanılmıştır.
Osmanlı mezar taşlarını kadın ve erkek mezar taşları olarak çok kolay ayırabilirsiniz. Erkek mezar taşlarında mutlaka bir serpuş yani başlık bulunur. Bir diğer özellik ise yazılı metnin yani kitabenin en ez 4-5 satır olmasıdır. Kadın mezar taşları ise çok uzaktan bile hemen anlaşılır ve üzerlerinde mutlaka çiçek, sembol, şekil, tasvir ve kabartmalar vardır. En belirgin özellik ise çiçek motifleridir çünkü Osmanlı kadınını çiçek olarak algılamış ve kadın mezar taşları çok zarif dekorlarla taşlara hakkedilmişlerdir. Anlatılan ve yazılanların tam tersine Osmanlı insanı yaşarken kadınlara çok büyük değer atfetmiş ve bunu öldükten sonra da mezar taşlarında devam ettirmiştir.