Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Açılış töreninde yaptığı konuşmada tüm Türkiye'de yaşayan insan hazinelerinin okullarla buluşturulacağını ve gençlerle temas etmesinin sağlanacağını ifade eden Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, kütüphaneler ile ilgili yeni bir gelişmeyi duyurdu. 17 Haziran sonrasında kütüphanelerin açık olacağını şöyle anlattı:
"Bildiğiniz gibi, öğrencilerimizi yaz tatilinde de artık bu sene boş bırakmıyoruz. Dört yaz okuluyla öğrencilerimizin yanında olacağız. Bilim yaz okulu, sanat yaz okulu, matematik yaz okulu ve İngilizce yaz okulu. Ücretsiz bir şekilde tüm öğrencilerimiz gittikleri her yerde bu yaz okullarımızdan yararlanabilecekler. Aynı zamanda öğretmenlerimiz de gittikleri illerde bu yaz okullarına aktif olarak katılabilecekler. Bugün tekrar tüm kamuoyuyla da paylaşmak isterim ki 17 Haziran'dan sonra kütüphanelerimiz ilk defa yazın tüm Türkiye'de açık olacak ve öğrencilerimiz 81 ilde 922 ilçemizde kütüphanelerimizi aktif olarak kullanabilecekler." diye konuştu.
"Gençlerimizle gurur duyuyoruz"
Özer şunları söyledi:
"İşte biz kütüphanelerimizi bu şekilde öğrencilerimizin, gençlerimizin nitelikli vakit geçirdikleri mekânlara dönüştürüp kitapla teması arttırdıkça dille, Türkçeyle güçlü bağlar kurdukça şikâyet ettiğimiz tarih, medeniyet bilinciyle ilgili çoğu problemin de tedrici bir şekilde azaldığını göreceğiz. Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu vesileyle de ifade etmekten büyük mutluluk duyarım. Gençlerimizle ilgili çok şikâyet dile getiriliyor yetişkinler tarafından. Aslında ben bunu kabul etmiyorum. Gerçekten gençlerimizle gurur duyuyoruz. Gençlerimiz çok rasyonel. Biraz şefkate ihtiyaçları var. İmkânlarının artırılmasına ihtiyaçları var. Biz gençlerimizi, çocuklarımızı iyi imkânlarla buluşturabildikçe potansiyelini artırdığımız zaman gençlerimiz çok yeni ufuklara yelken açacaklar."
Kütüphaneleri kültür ve medeniyet hareketinin merkezi, okulların kalbi olarak düşündüklerini bu nedenle onları zenginleştirmek ve güçlendirmek için adım adım ilerlediklerini ifade eden Özer, "İkinci adım olarak yaşayan insan hazinelerimizi, İlber Ortaylı gibi kıymetli hocalarımızı bu kütüphanelerle buluşturabilmeyi hedefledik. Biliyorsunuz, Doğan Hızlan'ın ismini bir kütüphanemize verdik. Sonra Alev Alatlı, bugün bu kadim okulumuzun kütüphanesine ve konferans salonuna çok değerli hocamızın ismini veriyoruz." dedi.
İlber Ortaylı'nın bu ülke için çok güzel şeyler yaptığını ve Millî Eğitim Bakanlığının bu çalışmalara mütevazı bir teşekkür için adını Vefa Lisesi'nin kütüphanesine verdiklerini belirten Özer, Ortaylı'ya "Bu okul artık size emanet. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz size emanettir. Geçmişin dinamiklerini tarih bilinciyle, coğrafya bilinciyle, dil bilinciyle yeniden yoğurarak geleceği inşa edecek nesillerin yetişmesinde, ne olur, vaktinizi bu okulumuza ayırın." dedi.
2021-2022 eğitim öğretim yılının son haftasına girildiğini anımsatan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Kovid 19 salgını döneminde bir buçuk yıl yüz yüze eğitime ara verilmesinin ardından bu eğitim yılı başından itibaren bir gün bile kesintiye uğratmadan çocuklara yüz yüze eğitim imkânı sunabilmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Salgın sürecinde tüm dünyanın okulların yalnızca bilişsel öğrenmenin gerçekleştiği değil, aynı zamanda çocukların bilişsel olmayan becerilerini, akran öğrenmesini gerçekleştirdikleri mekânlar olduğunu anladığını belirten Özer, "1.2 milyon öğretmenimizle gurur duyuyoruz. Bu sürecin kahramanları öğretmenlerimizi kutluyorum. 2021-2022 yılının başından itibaren maskeyle ders anlatıp en ufak bir sıkıntı yaşanmamasında göstermiş oldukları gayretler ve katkılardan dolayı nasıl birinci dönemin sonunda tüm öğretmen ve idari personelimize Millî Eğitim Bakanı olarak başarı belgesi göndermişsek dün itibariyle yine tüm öğretmenlerimize ve idari personelimize başarı belgesini gönderdik." dedi.
Tarihe küçük bir not düştüklerini ve olağanüstü bir durumda ilk fedakârlık yapılacak yerlerin eğitim kurumları olmadığının gösterildiğini söyleyen Bakan Özer, "Kurallara uyduğumuz zaman eğitim kurumlarının açık kalabileceğini göstermiş olduk. Bu sürece katkı veren tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin son 20 yılda katsayı, kılık kıyafet gibi eğitime erişimin önünde engel oluşturan problemlerini çözdüğünü, artık Millî Eğitim Bakanlığının eğitimin kalitesini sürekli artırmaya ve okullar arasındaki başarı farkını minimuma indirmeye odaklandığını kaydeden Özer, şunları söyledi:
"Okullar arası imkân farklılıklarını azaltmak için çok önemli projeleri adım adım uyguluyoruz. Bunların içinde en önemli projelerimizden biri de 26 Ekim 2021'de başlatmış olduğumuz Kütüphanesiz Okul Kalmayacak projesiydi. 2 ay gibi kısa sürede 16 bin 361 okula kütüphane yaparak 2021 yılının sonunda projeyi nihayetlendirmiş olduk. Yani 2021 yılı sonu itibarıyla eğitim sistemimizde kütüphanesi olmayan hiçbir okulumuz bulunmamaktadır. 26 Ekim 2021 tarihinde tüm eğitim sisteminde kütüphanelerde 28 milyon kitap vardı. Öğrenci başına düşen kitap sayısı 1,6 idi. Bugün kütüphanelerimizde 70 milyon kitap var. Öğrenci başına düşen kitap sayısı 3,6'ya çıktı. Yıl sonuna kadar hedefimiz, 100 milyon kitabı tüm kütüphanelerimizde öğrencilerimizin hizmetine sunabilmek."
İlber Ortaylı Kütüphanesi'nin hayırlı olmasını dileyen Bakan Özer, sürece emek veren herkese teşekkür etti.
"Bana böyle bir hediye vermenizden çok duygulandım"
Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ise Vefa Lisesinin büyük bir okul ve büyük bir müessese olduğunu, birçok önemli ismin de bu okuldan mezun olduğunu anlattı.
Ortaylı, kütüphaneye isminin verilmesinden duyduğu mutluluğu "Bana böyle bir hediye vermenizden çok duygulandım. Sağ olun." sözleriyle ifade etti.
Konuşmaların ardından Bakan Özer, İlber Ortaylı ve beraberindekiler; kütüphanenin açılış kurdelesini kesti. Özer ve beraberindekiler, daha sonra kütüphaneyi gezdi.
Açılış törenine İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul İl Millî Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan ile çok sayıda öğrenci ve öğretmen katıldı.
MEB