Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Mevlana ölüm gününü “Hakk’a vuslat” yani “Yaratana Kavuşma” (Düğün Günü-Gecesi) saymıştır. 17 Aralık 1273 tarihinde ölen Mevlana’yı daha iyi anlamak ve anmak için de 7-17 Aralık tarihleri Mevlana Haftası olarak kabul edilir.
MEVLANA HAFTASI NE ZAMAN?
Mevlana Haftası Türkiye’nin birçok yerinde gerçekleştirilecek etkinliklerle 7-17 Aralık tarihlerinde vatandaşlarla buluşturulacak.
MEVLANA KİMDİR?
Yüzyıllarca süregelen bir hoşgörünün öncüsüdür ve din bilginidir. Asıl ismi Muhammed Celaleddindir. Mevlana ismi efendimiz anlamına gelmektedir. Mevlana’nın Rumi olarak bilinmesi geçmiş yüzyıllarda Diyarı Rum olan Anadolu’nun vilayetinden Konya’da uzun süre ikamet etmesidir.
Hayatının uzun bir bölümünü orada geçirmiştir ve türbesi de Konya’dadır. Mevlana’nın doğum yeri 1207 yılında Afganistan’ın Belh şehridir. Anadolu’nun en bilinen evliyalarından olan Mevlana Hazretleri Şems-i tebrizi ile yakın dostluk kurmuştur. Annesi Belh emiri Rükneddinin kızı Mümine Hatundur. Babası Belh şehrinin ileri gelen bilginlerinden olup, bilginlerin sultanı unvanını almış olan Hüseyin Hatibi oğlu Bahaeddin Veleddir. Babası Sultanü-l Ulema Bahaeddin Veled bazı siyasi olayların ve yaklaşmakta olan Moğol istilasının nedeniyle Belh şehrinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Öncelikle Nişabura gitmişler, orada Mutasavvıf Ferüddin Attar ile karşılaşmışlardır.
Mevlana hazretleri küçük yaşına rağmen, mutasavvıf Ferüddin Attarın ilgisini çekmiştir. Şems tebrizi ile 15 Kasım 1244 yılında karşılaşmıştır. Yüce gönüllü, güzel fikirli olan Mevlana hazretleri, Şems tebrizi ile tanışmasının bir soru ile başladığı bazı kaynaklarda açıkça belirtilmiştir. İlk karşılaşmalarında Şems’ in Mevlana’ ya Bayezid’ i Bistami ile Hz. Peygamberi kıyaslayan bir soru sorulduğunda Mevlana’ nın vermiş olduğu cevabı çok beğenerek Mevlana ile kucaklaştığı belirtilmiştir. Mevlanın hayatında en önemli bir yere sahip olan Şems tebrizi, Mevlana için dönüm noktası olmuştur. Aslına bakılırsa Mevlana Şems Tebrizi, Şems Tebrizi Mevlana ayrı kullanılmamaktadır. o kadar bütünleşmiş ve birbirinden ayrı düşünülemeyen iki ayrı hoşgörü timsali. mevlana_kimdir_hakkinda_bilgiBeraberlikleri uzun sürmesi ve Şems aniden vefat etti. Mevlana ise bu terk edilişin ardından uzun süre inzivaya çekilip Selahaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi ile yakınlık kurmaya başladılar. Mevlana Hazretleri 17 Aralık 1273 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştu
MEVLANA'NIN ANLAM DOLU SÖZLERİ
İstediğin kadar inançlıyım de namaz kıl, sadaka ver. Umut verip, güven aşılayıp da yarıyolda bıraktığın insanın gönül sadakasını her iki dünyada da veremezsin.
Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
Ey zulümle bir kuyu kazan! Sen kendin için tuzak hazırlıyorsun.
Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
Kendine gel, yepyeni bir söz söyle de dünya yenilensin! Sözün öylesine bir söz olmalı ki; Dünya'nın da sınırını aşmalı. Sınır nedir, ölçü ne? Bilmemeli!
Korku erkektir, umut ise dişi; onlardan ölümsüz ve temiz şeyler doğar.
Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun. Kusuru örtmeyi marifet edin! İşte o zaman kusursuz olursun.
Mademki kendinde bir dert veya pişmanlık hissediyorsun; bu, Allah'ın sana olan yardımının ve sevgisinin bir delilidir.
Çirkinlikle güzelliği görünüşle değil, akılla ayırt edin.
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
Ayrılık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman, yıl gibi gelir.
Gönlü ışık yakmayı, aydınlanmayı öğrenen kişiyi, güneş bile yakamaz. Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan, geceye benzeyen benliğini yakıver.
İnsaf et, aşk güzel bir iştir! Onun bozulması, güzelliğini kaybetmesi, tabiatın kötü niyetli oluşundandır.
Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
Bizim sözlerimizin hepsi nakit, başkalarınınki nakildir. Nakil, nakdin fer'idir.
Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, Neye güldüğünden ise zekâsını ve seviyesini anla.
Ben kilitten seslenen bir kapı anahtarı gibiyim sanki. Sanır mısın ki benim sözüm sadece bir sözdür.
Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
Nice bilginler vardır ki gerçek bilgiden, hakiki irfandan nasipsizdirler. Bu ilim sahipleri, bilgi hafızıdır, bilgi sevgilisi değil.
Ne diye böbürlenip büyükleniyorsun? Doğumun bir damla su, ölümün bir avuç toprak değil mi?
Ne tükenmez hazinesin ey dil! Ne devasız bir dert..
Başkalarına imrenme, çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.
Bir kimseyi tanımak istiyorsan, düşüp kalktığı arkadaşlarına bak.
Bazen diyorum ki; “ne olacak söyle gitsin”.. Sonra diyorum; “Söyleyince ne olacak, sus bitsin”
Hırs insanı kör ve ahmak eder. Bilgisiz hale sokar da ölümü kolaylaştırır.
Herkes dışını süslerken, sen içini, kalbini süsle. Herkes başkasının ayıbını araştırırken, sen kendi ayıplarınla meşgul ol.
İnsanları iyi tanıyın, her insanı fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.
Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım, yalnız olduğumu söyleyeceğim kimse olmadığından yalnızım ben.
Yeşilliklerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıldan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir.
Yetmiş iki millet kendi sırrını bizden dinler. Biz, bir perde ile yüzlerce ses çıkaran bir ney gibiyiz.
Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene.
Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap.