İlk Yardım Kuralları

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

BÖLÜM 1

İLK YARDIM TEMEL UYGULAMALARI

KONU: İLK YARDIM TEMEL UYGULAMALARI

1. İlk yardım nedir?

Herhangi bir hastalık veya kaza sonucu sağlığı tehlikeye girmiş olan kişiye, olay yerinde sağlık personeli gelinceye kadar hasta/yaralının durumunun kötüleşmesini önlemek amacıyla ilaçsız olarak eldeki imkanlarla yapılan müdahaledir.

2. Acil tedavi nedir?

Hasta ve yaralılara acil tedavi ünitelerinde doktor ve sağlık personeli tarafından yapılan tıbbi müdahaledir.

3. İlk yardım ve acil tedavi arasındaki fark nedir?

Acil tedavi bu konuda ehliyetli kişilerce gerekli donanımla yapılan müdahale olmasına karşın, ilkyardım bu konuda eğitim almış herkesin olayın olduğu yerde bulabildiği malzemeleri kullanarak yaptığı hayat kurtarıcı müdahaledir

4. İlkyardımın öncelikli amaçları nelerdir?

Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesinin sağlanması,
Hasta/yaralının durumunun kötüleşmesinin önlenmesi,
İyileşmenin kolaylaştırılması.

5. İlkyardımın temel uygulamaları nelerdir?

İlkyardım temel uygulamaları Koruma, Bildirme, Kurtarma (KBK) olarak ifade edilir.

Koruma: Kaza sonuçlarının ağırlaşmasını önlemek için olay yerinin değerlendirilmesini kapsar. En önemli işlem olay yerinde oluşabilecek tehlikeleri belirleyerek güvenli bir çevre oluşturmaktır.

Bildirme: Olay / kaza mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde telefon veya diğer kişiler aracılığı ile gerekli yardım kuruluşu 112 ye bildirilmelidir.

112'nin aranması sırasında nelere dikkat edilmelidir?

  • Kesin yer ve adres
  • Kim ve hangi numaradan arıyor
  • Olayın tanımı
  • Hasta/yaralı sayısı
  • Hasta /yaralıların durumu
  • Yapılan ilk yardım müdahaleleri
  • Kurtarma (Müdahale): Olay yerinde hasta / yaralılara müdahaleleri  hızlı ancak sakin bir şekilde yapılmalıdır.

6. İlkyardımcının müdahale ile ilgili öncelikli yapması gerekenler nelerdir?

  • Hasta / yaralıların durumu değerlendirilir (ABC) ve öncelikli müdahale edilecekler belirlenir,
  • Hasta/yaralının korku ve endişeleri giderilir,
  • Hasta/yaralıya müdahalede yardımcı olacak kişiler organize edilir,
  • Hasta/yaralının durumunun ağırlaşmasını önlemek için kendi kişisel olanakları ile gerekli müdahalelerde bulunulur,
  • Kırıklara yerinde müdahale edilir,
  • Hasta/yaralı sıcak tutulur,
  • Hasta/yaralının yarasını görmesine izin verilmez,
  • Hasta/yaralıyı hareket ettirmeden müdahale yapılır,
  • Hasta/yaralının en uygun yöntemlerle en yakın sağlık kuruluşuna sevki sağlanır (112)
  • (Ancak, ağır hasta/yaralı bir kişi hayati tehlikede olmadığı sürece asla yerinden kıpırdatılmamalıdır).
     

KONU: İLK YARDIMCININ ÖZELLİKLERİ

1. İlkyardımcının özellikleri nasıl olmalıdır?

  • İnsan vücudu ile ilgili temel bilgilere sahip olmalıdır,
  • Önce kendi can güvenliğini korumalıdır,
  • Sakin olmalıdır,
  • Kendine güvenli ve pratik olmalıdır,
  • Pratik olmalıdır,
  • Eldeki olanakları değerlendirebilmelidir,
  • Olayı anında ve doğru olarak haber vermelidir (112'yi aramak),
  • Çevredeki kişileri organize edebilmeli ve yararlanabilmelidir,
  • İyi bir iletişim becerisine sahip olmalıdır.

2. İlk yardımcının bağlı olduğu ahlaki kurallar nelerdir?

İlkyardımcının görevini yeterli olarak yapması için aşağıdaki kurallara uygun olarak hareket etmelidir.

  • İlkyardım temel uygulamaları konusunda yeterli bilgi- beceri-tutuma sahip olmalıdır.bunun için bilgi yeteneklerini sürekli yenilemelidir.
  • Kendini tanıtmalı ve hasta /yaralıdan ya da yakınlarından izin almalıdır.
  • En iyi düzeyde ilkyardım verebilmek için kendini formda tutmalıdır.
  • Asla alkollü iken ilkyardım uygulamamalıdır.
  • Olaya önceliklere göre kurallarına uygun olarak davranmalıdır.
  • İlkyardımcı sağlık personeli değil ise hekim tıp teknisyeni veya bir tahliye uzmanı gibi davranmamalıdır. Kendi görev ve yetkileri dışına çıkmamalıdır.
  • İlk önlem olarak kendinin ve çevrenin güvenliğini sağlamalıdır.
  • Çok sayıda hasta /yaralıya müdahale etmek zorunda ise öncelikler dışında herhangi bir ayrım yapmamalıdır.
  • Hasta/yaralılar ve çevreye güven ve huzur duygusu vermelidir.
  • Görevini tamamlayıncaya kadar hasta/yaralıyı izlemeli ve yalnız bırakmamalıdır.
  • Uzman bir yetkili hasta / yaralının yaşamını yitirmiş olduğunu bildirinceye kadar onları kayıp olarak görmemelidir.
  • Hasta /yaralının kendine emanet ettiği eşyalardan sorumlu olmalıdır.Hizmeti karşılığında asla maddi bir karşılık almamalıdır.

 

OLAY YERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

1.Olay yeri hangi amaçla değerlendirilir?

Tekrar kaza olma riskini ortadan kaldırmak,
Olay yerindeki hasta ve yaralıların sayısı ve türlerini belirlemek
Bu amaçla kaza ortamı hızlı bir şekilde değerlendirilerek yapılacak müdahaleler planlanmalıdır.

2.Olay yerinin değerlendirilmesinde yapılacak işler nelerdir?

Herhangi bir olay yerinin değerlendirilmesinde aşağıdaki uygulamalar mutlaka yapılmalıdır.

  • Kazaya uğrayan araç ve çevresinin güvenliği sağlanmalıdır.
  • Olay yeri yeterince görünebilir biçimde işaretlenmelidir. Kaza noktasının önüne ve arkasına gelebilecek araç sürücülerini yavaşlatmak için uyarı işaretleri yerleştirilmelidir.Bunun için üçgen reflektörler kullanılmalıdır.
  • Olay yerinde hasta ve yaralılara yapılacak yardımı varlıkları ile güçleştirebilecek veya engelleyebilecek meraklı kişiler olay yerinden uzaklaştırılmalıdır.
  • Kazaya uğrayan aracın kontak anahtarı kapatılmalıdır.
  • Olası infilak ve yangın riskini önlemek için olay yerinde sigara içilmemelidir.
  • Gaz varlığı söz konusu ise oluşabilecek zehirlenmelerin önlenmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.
  • Varsa gaz tüpünün vanası kapatılmalıdır.
  • Ortam havalandırılmalıdır.
  • Kıvılcım oluşturacak ışıklandırma veya çağrı araçlarının kullanılmasına izin verilmemelidir.
  • Hasta /yaralılar yerinden kımıldatılmamalıdır.
  • Hasta /yaralılar hızla yaşam bulguları yönünden (ABC) değerlendirilmelidir.
  • Hasta /yaralılar kırık ve kanama yönünden değerlendirilmelidir.
  • Hasta /yaralılar sıcak tutulmalıdır.
  • Hasta /yarlılara ağızdan hiçbirşey verilmemelidir.
  • Tıbbi yardım istenmelidir(112).
  • Hasta /yaralının yarasını görmesine izin verilmemelidir.
  • Yaralı ve olay hakkındaki bilgiler kaydedilmelidir.
  • Yardım ekibi gelene kadar olay yerinde kalınmalıdır.
  • Hasta/yaralıların endişeleri giderilmeli, nazik ve hoşgörülü davranılmalıdır.
     

BÖLÜM 2

İNSAN VÜCUDU İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER

1. İlkyardımda insan vücudunu tanımanın önemi nedir?

İlkyardım sağlıkla ilgili bazı kavramları içerir. Uygulamaların başarılı olarak yapılabilmesi için ilkyardımcının insan vücudunun yapısı ve işleyişi konusunda temel kavramları bilmesi gerekir.

2. Vücudu oluşturan yapılar nelerdir?

Hücre:İnsan vücudunun en temel birimidir. Hücre zarı, hücre sıvısı ve çekirdekten oluşur.Hücrenin vücutta besin alışverişi, çoğalma, genetik yapıyı oluşturma vb görevleri vardır.

Doku:Hücre gruplarından oluşur.Vücutta önemli işlevleri olan dokular şunlardır.

Epitel doku:Deri, mukoza ve bezlerden oluşan koruyucu dokudur.
Bağ dokusu:Kemik, kıkırdak, tendon, yağ ve kan hücrelerinde bulunur. Vücut için dayanak ve destek olarak görev yapar.
Kas dokusu:Hareket ve yer değiştirme görevi yapar. Çizgili ve çizgisiz kaslardan oluşur.
Sinir dokusu:Sinir hücrelerinden oluşur.İç ve dış uyarıları algılama ve iletim görevi vardır.
Organ:Çeşitli doku tipleri kendine özgü görevleri olan organları oluşturur.(Kalp, böbrek vb)

Sistem:Kendine özgü görevleri olan organların oluşturduğu vücut yapılarıdır.

3. Vücut sistemlerinin işleyiş yapıları nelerdir?

Hareket sistemi:Vücudun hareket etmesini, desteklenmesini sağlar ve koruyucu görev yapar. Hareket sistemi kemikler, eklemler  ve kaslardan oluşur.
Dolaşım sistemi:Kalp, damarlar ve kan dolaşım sistemini oluşturan yapılardır. Dolaşım sistemi vücut dokularını oksijen, besin, hormon, bağışıklık elemanı vb elemanları taşımak ve toplamakla görevlidir.
Kalp:Göğüs kafesinin ortasında bulunur ve iki bölmeden oluşur. Vücuttan damarlar aracılığı ile kanı vücuda pompalar. Kalp atımlarının atardamara yaptığı basınca nabız denir. Yetişkinlerde nabız normal değeri 60-100, çocuklarda ise 100-120 arasındadır.

Kan damarları:Atardamar, toplardamar ve kılcal damarlardan oluşur. Kan dolaşımını ve vücut için gerekli madde alışverişini sağlar.

Kan:Dolaşım sistemi içinde bulunur. Erişkin bir kişide 4-5 lt kan vardır. Kan oksijeni ve diğer besleyici öğeleri hücrelere taşır ve hücre atıklarını toplar.

Kanın vücuttaki görevleri:

Taşıma:Oksijen ve besin öğelerinin taşınması
Isı ayarlama:Vücut sıcaklığını koruma
Savunma:Vücudu iç ve dış enfeksiyonlara karşı koruma
Pıhtılaşma:Kanamanın durdurulması
Sinir sistemi:Kafatası kemiği içine yerleşmiş olan beyin, beyincik, omurilik soğanı sinir sistemini oluşturan organlardır.

Sinir sisteminin görevleri şunlardır:

  • Anlama ve algılama
  • Hareketlerin uyumu ve dengesi
  • Solunum
  • Kalbin çalışması

Sinir sisteminde meydana gelebilecek yaralanmalar vücutta büyük hasarlara ve ölüme yol açabilir.

Solunum sistemi:Solunum yolları ve akciğerlerden oluşur. Vücuda gerekli olan gaz alışverişi görevini yaparak hücre ve dokuların oksijenlenmesini sağlarlar. Akciğerlerin normal görevini yapması için yetişkinlerde solunum sayısının 12-20 olması gerekir. Vücuda yeterli oksijen sağlanmazsa solunum ve kalp durması meydana gelir.

Boşaltım sistemi: Böbrek, idrar borusu, kesesi ve kanalından oluşur. Kanı süzerek gerekli maddelerin vücutta tutulması, zararlı  olanların atılması görevini yaparak vücutta iç dengeyi korur.

4. Vücut sistemleri ile ilgili yaşam bulguları nelerdir?

Bilinç durumu:Normal bir kişi kendisine yöneltilen tüm uyarılara cevap verir. Hasta/yaralının bilinç düzeyi yaralanmanın türü ve ağırlık derecesinin göstergesidir.
Bilinç düzeyi ve belirlenmesi aşağıdaki gibi sınıflanır.

Bilinç yerinde-Tüm uyarılara cevap verir.

Derece1-Sözlü ve gürültülü uyaranlara cevap vardır.

Derece2-Dokunarak yapılan uyaranlara cevap vardır.

Derece3-Tüm uyaranlara karşı kapalı(cevap yok)dır.

Solunum sıklığı:Kişinin bir dakika süresince yaptığı nefes alma verme sayısıdır. Normal solunum sıklığı dakikada 12-20dir.
Hasta /yaralının solunum değerlendirilmesinde solunum sıklığına, solunum ritmine ve derinliğine bakılır. Düzensiz solunum sinir sistemi zedelenmesi varlığını düşündürür.

Nabız:Kalp atımlarının damar duvarına yaptığı basıncın vücudun belli bölgelerinden elle hissedilmesidir.

Vücutta nabız alınabilen bölgeler şunlardır:

  • Şah damarı(adem elmasının her iki yanında)
  • Ön kol damarı(Bileğin iç yüzü, baş parmağın üst hizası)
  • Bacak damarı(Ayak sırtının merkezinde)
  • Kol damarı(Kolun iç yüzü, dirseğin üstünde)
  • Normal nabız değeri dinlenme halindeki yetişkin bir kişide dakikada 60-100 arasındadır. 60'ın altındaki nabız değeri yavaş nabız(bradikardi), 100'ün üzerindeki nabız değeri hızlı nabız(taşikardi) olarak ifade edilir. Küçük çocuklarda nabız 100-120 arasındadır.

Hasta /yaralıların dolaşımını değerlendirirken, çocuk ve yetişkinlerde şah damarından, bebeklerde kol atardamarından 3 parmakla ve 5 saniye süre ile değerlendirilir.

Vücut ısısı:Koltuk altı normal sı değeri 36.5C derecedir. Vücut ısısının normal değerin üstünde olması yüksek ateş, normal değerin altında olması düşük ateş olarak ifade edilir. 41-42 C derece üstündeki ve 34.5 C derece altındaki ısı değerleri tehlikeye işaret eder. 31 C derece altı ölümcüldür. Kazalarda genellikle ısı düşer. Hasta/yaralıların üstü örtülerek ısıtılmalıdır.
Kan basıncı:Kalbin kasılma (büyük tansiyon) ve gevşeme(küçük tansiyon) anında damar duvarına yaptığı basınçtır. Kalbin kanı pompalama gücünü gösterir. Normal kan basıncı değeri büyük tansiyon için 120mm/Hg, küçük tansiyon için 50-90mm/Hg dir.
 

BÖLÜM 3

HASTA YARALININ DEĞERLENDİRİLMESİ

1. Hasta /yaralının değerlendirilmesinin amacı nedir?

Hasta/yaralının ağırlık düzeyini belirlemek,
İlkyardımda öncelikleri belirlemek,
Yapılacak ilkyardım yöntemini belirlemek,
Güvenli bir müdahale sağlamak.
2.Hasta/yaralıların ilk(birincil) değerlendirilme aşamaları nelerdir?

Hasta/yaralılarda ilk değerlendirme müdahalede öncelikler ve doğru müdahale için gereklidir, aşağıdaki sıra ile yapılmalıdır.

Bilinç durumunun değerlendirilmesi:

Hasta/yaralıya sözlü uyaran ya da hafifçe omzuna dokunarak iyi misiniz? diye sorularak yapılır.Daha sonraki aşamalar için bilinç değerlendirmesinin yapılması oldukça önemlidir.

A-Solunum yolu açıklığının sağlanması

Özellikle bilinç kaybı olanlarda dil geri kaçarak solunum yolunu tıkar ya da kusmuk ve yabancı maddelerle solunum yolu tıkanabilir. Havanın akciğerlere ulaşabilmesi için solunum yolunun açık olması gerekir.
Hava yolu açıklığı sağlanırken hasta/yaralı baş, boyun, gövde ekseni düz olacak şekilde, düz bir şekilde sert bir zeminde yatırılmalıdır.
Bilinç kontrolü sonucu hastada bilinç kaybı belirlenmiş ise ardından ağız kontrol edilmeli ve yabancı cisim varsa bir bez aracılığı ile çıkarılmalıdır.
Daha sonra bir el hasta/yaralının başına konarak, diğer elin 2-3 parmağı ile çene tutularak baş geriye doğru itilip baş-çene pozisyonu verilir. Sert hareket edilmemelidir.
 

B:Solunumun değerlendirilmesi

İlkyardımcı başını hasta/yaralının göğsüne bakacak şekilde yan çevirerek yüzünü hasta/yaralının ağzına yaklaştırıp BAK, DİNLE, HİSSET yöntemi ile solunum yapıp yapmadığını 10 saniye süre ile değerlendirir. Bak-Dinle-Hisset yöntemi:

Solunum hareketini gözleme
Solunum sesini dinleme
Yanağında hasta/yaralının nefesini hissetmeye çalışmaktır.
Solunum yoksa dolaşımın olmadığına karar verilir ve TEMEL YAŞAM DESTEĞİNE başlanır.

C:Dolaşımın değerlendirilmesi

Dolaşımın değerlendirilmesinde solunumun olup olmaması kriterdir. İlk değerlendirmede hasta/yaralının bilinci kapalı ve solunumu yoksa dolaşımın olmadığına karar verilir ve temel yaşam desteğine başlanır. Bilinci yok, dolaşımı varsa derhal hasta/yaralı koma pozisyonuna getirilerek diğer yaralıları değerlendirir.

5.3.Hasta /yaralının ikinci değerlendirmesi nasıl olmalıdır?

İlk muayene ile hasta/yaralının yaşam belirtilerinin varlığı güvence altına alındıktan sonra ilk yardımcı ikinci muayene aşamsına geçerek baştan ayağı muayene yapar.

İkinci değerlendirme aşamaları:

Görüşerek bilgi edinme:

Kendini tanıtır
Hasta/yaralının ismini öğrenir ve adıyla hitap eder
Hoşgörülü ve nazik davranarak güven sağlar
Hasta/yaralının endişelerini gidererek rahatlatır
Olayın mahiyeti, koşulları, kişisel özgeçmişleri, sonuç olarak ne yedikleri, kullanılan ilaçlar ve alerjinin varlığı sorularak öğrenilir.
Baştan aşağı muayene yapılır:

Bilinç düzeyi, anlama, algı vb
Solunum sayısı, ritmi, derinliği
Nabız sayısı, ritmi, gücü
Vücut veya cilt ısısı, nemlilik, renk
 

Baş: Saç, saçlı deri, baş ve yüzde yaralanma, morluk vs var mı? Kulak, burundan sıvı geliyor mu? Değerlendirilir ve ağız içi kontrol edilir.

Boyun: Ağrı, hassasiyet, şişlik, şekil bozukluğu araştırılır. Aksi ispat edilinceye kadar boyun zedelenmesi ihtimali göz ardı edilmemelidir.

Göğüs kafesi: Saplanmış cisim, açık yara, şekil bozukluğu, morarma, hafif baskı ile ağrı var mı, kanama var mı, göğüs kafesi genişlemesi normal mi araştırılmalıdır. Göğüs muayenesinde eller arkaya kaydırılarak hasta/yaralının sırtı da araştırılmalıdır.

Karın boşluğu: Saplanmış cisim, açık yara, şişlik, morarma, ağrı, duyarlılık, yumuşaklık normal mi, şekil bozukluğu var mı değerlendirilir. Eller bel tarafına kaydırılarak muayene edilmeli, ardından kalça kemiklerinde de aynı araştırma yapılarak kırık, yara vb etkiler araştırılmalıdır.

Kol ve bacaklar: Kuvvet, his kaybı var mı, ağrı, şişlik, şekil bozukluğu, işlev kaybı, kırık var mı, nabız noktalarında nabız alınıyor mu?

İkinci değerlendirmeden sonra mevcut duruma göre yapılacak müdahale yöntemi seçilir.

BÖLÜM 4

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ

1. Solunum ve kalp durması nedir?

Solunum durması: Vücudun yaşamak için ihtiyacı olan oksijenden yoksun kalmasıdır. Hemen temel yaşam desteği başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması meydana gelir.

Kalp durması: Bilinci kapalı kişide büyük atardamarlardan nabız alınmamasıdır. Kalp durmasına 5 dakika içinde müdahale edilmez ise oksijenlenmesi bozulacağı için beyin hasarı oluşur.

2. Temel yaşam desteği nedir?

Hayat kurtarmak amacı ile solunumu ve kalbi durmuş kişiye yapay solunum ile akciğerlerine oksijen gitmesini dış kalp masajıyla kalpten kan pompalanmasını sağlamak için yapılan ilaçsız müdahaledir.

3. Hayat kurtarma zinciri nedir?

Dört halkadan oluşur:

•          1.halka-Sağlık kuruluşuna haber verme

•          2.halka-Olay yerinde ilkyardımcının yaptığı temel yaşam desteği

•          3.halka-Ambulans ekiplerinin müdahalesi

•          4.halka-Hastane acil servisleridir.

İlk iki halka ilkyardıma, son iki halka ise ileri yaşam desteğine aittir.

4 .İlkyardımcının ABC si nedir?

Bilinç kontrol edilmeli, bilinci kapalı ise aşağıdakiler hızla değerlendirilmelidir.

A- Hava yolu açıklığının değerlendirilmesi

B- Solunumun değerlendirilmesi

    BAK-DİNLE-HİSSET

C- Dolaşımın değerlendirilmesi

    Hasta/yaralıda solunum yoksa dolaşımı durmuş demektir.

5.Temel yaşam desteği nasıl uygulanır?

•          Çevre güvenliği sağlanır.

•          Bilinç kontrolü yapılır, bilinç yoksa çevredekilerden yüksek sesle ve bir kişiyi işaret ederek yardım çağrılır(112)

•          Hasta/yaralı sert bir yere alınarak sıkan giysileri gevşetildikten sonra solunum yolu açıklığı sağlanır. Bilinci kapalı bütün hasta/yaralılarda solunum yolu kontrol edilmelidir. Çünkü adale güçsüzlüğü nedeni ile dilin geri kayması ya da yabancı madde tıkanması olabilir.

•          Ağız içi kontrol edilerek temizlendikten sonra hastaya baş-çene pozisyonu verilir.

Bunun için bir el alına diğer elin iki parmağı çeneye yerleştirilerek yetişkin ve çocuklarda çene yere 90 derece dik, bebeklerde ise hafif olacak şekilde baş geriye çene yukarı doğru itilir. Böylece dil yerinden oynatılarak hava yolu açıklığı sağlanmış olur ve soluk yolu düz hale gelir.

•          Hasta/yaralının solunum yolu açıldıktan sonra, solunum bak-dinle-hisset yöntemi ile 10 sn süre ile değerlendirilir.

•          Solunum yoksa ilkyardımcı tek ise yetişkinlerde kendisi 112 yi arar.

•          Yetişkinlerde TYD ye dış kalp masajı ile başlanır daha sonra hasta/yaralının baş çene pozisyonu düzeltilerek 2 kurtarıcı solunum verilir. Çocuk ve bebeklerde ise önce 2 kurtarıcı solunum ile temel yaşam desteğine başlanır. İki kurtarıcı solunumdan sonra çocuk ya da bebekte hareket, öksürük yoksa dolaşım olmadığına karar verilerek kalp basısı ile devam edilir.

•          Her bir solunum miktarı yetişkinlerde (500-600ml) çocuklarda göğüs yükselecek şekilde, bebeklerde ise bir ağız dolusu(50ml) olmalıdır.

•          Yapay solunum süresi 1 sn olacak şekilde verilir ve iki solunum arasında verilen solunumun dışarı çıkması için bir süre bırakılır.

•          Bu şekilde verilen hava hayati organları koruyacak yeterli oksijene sahiptir(%16-18).

•          Yapay solunum yetişkin ve çocuklarda ağızdan ağıza bebeklerde ise ağız ve burun bir arada olacak şekilde yapılır, ancak hasta yaralının ağzından engelleyici bir durum varsa yetişkin ve çocuklarda ağızdan buruna hava verilebilir. İlkyardımcı yapay solunum vermek için kendi ağzını hasta/yaralının ağzının çevresini(bebeklerde burnu da alacak şekilde) tamamen kaplayacak şekilde yerleştirmelidir.

•          İlkyardımcı kendini korumak için yapay solunum sırasında ince bir tülbent, gazlı bez vs. kullabilir.

•          Dış kalp masajı için yetişkin ve çocuklarda bir elin topuğu hasta/yaralının (göğsünün orta noktasına) göğüs kemiğinin üsr ve alt ucu baz alınınca göğüs kemiğinin alt yarısına yerleştirilir. Diğer el bunun üzerine konur ve parmaklar birbirine geçirilir. Eller sabit tutulmalıdır. Dirsekler omuz düz ve hasta/yaralının vücuduna dik olmalıdır ve parmaklar hasta/yaralı ile temas etmemelidir.

•          Bebeklerde ise iki meme ucu arasındaki hayali çizginin hemen altına göğüs kemiğinin alt yarısına iki parmakla bası yapılır.

•          Göğüs basıları sırasında eller sabit tutulmalıdır. Yetişkin ve çocuklarda dirsekler omuz düz ve hasta/yaralının vücuduna dik olmalıdır. Ve parmaklar hasta/yaralı ile temas etmemelidir.

•          Vücut ağırlığı ile göğüs kemiği yetişkin ve çocuklarda 5cm, bebeklerde 4cm çökecek(yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3 ü kadar) şekilde ritmik olarak bası uygulanır. Her 3 grupta da dakikada 100 bası olacak şekilde uygulanmalıdır.

•          Temel yaşam desteği yapılırken kalp basısı/yapay solunum oranı yetişkinlerde, çocuklarda, bebeklerde 30/2 olarak uygulanır.

•          Temel yaşam desteğine başlarken hasta/yaralının bilinci yoksa çevrede biri varsa hemen 112 aratılmalıdır. Eğer ilkyardımcı yalnız ise yetişkinlerde solunum yoksa hemen kendisi 112 aramalı, çocuk ve bebeklerde ise temel yaşam desteğini 5 siklus uyguladıktan sonra kendisi yardım çağırmalıdır.(Bir siklus 30/2)

•          Temel yaşam desteğine 112 acil yardım gelinceye ya da hasta/yaralının solunumu gelinceye kadar devam edilmelidir.

SOLUNUM YOLU TIKANIKLIĞI

1. Solunum yolu tıkanıklığı nedir?

Solunum yolunun solunumu için gerekli havanın geçişine engel olacak şekilde tıkanmasıdır. Tıkanma, hava geçişinin tamamen engellendiği, tam tıkanma ya da az da olsa bir miktar hava geçişinin olduğu kısmi tıkanma şeklinde olabilir.

2. Solunum yolu tıkanıklığı belirtileri nelerdir?

Tam tıkanma belirtileri:

Nefes alamaz,
Acı çeker ellerini boynuna götürür,
Konuşamaz,
Rengi morarmıştır.
Bu durumda kişi (bebek, çocuk, yetişkinde) bilinçli ise Heimlich manevrası yapılmalıdır.

Kısmi tıkanma belirtileri:

Öksürür,
Nefes alabilir,
Konuşabilir.
Kısmi tıkanmada kişiye dokunulmaz öksürmeye teşvik edilir.

3.Tam tıkanıklık olan kişilerde Heimlich Manevrası nasıl uygulanır?

Bilinçli kişilerde (yetişkin, çocukta) Heimlich manevrası:

Hasta/yaralı bilinçli ise
Hasta ayakta ya da oturur pozisyonda olabilir
Beş kez sırtına iki kürek kemiği arasına hafif olmayacak şekilde vurulur
Arkadan sarılarak gövdesi kavranır
Bir el yumruk yapılarak göğüs kemiğinin alt ucu ve göbek çukuru arasındaki bölgeye konur. Diğer el ile yumruk yapılan el kavranır
Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru 5 kez karın basısı
Yabancı cisim çıkıncaya kadar 5 kez sırtına ve 5 kez karın basısı tekrarlanır
Bilinç kaybolursa temel yaşam desteğine geçilir

Bebeklerde Heimlich Manevrası

Bebek bilinçli ise
Bebeğin boyun ve çenesi bir elin parmakları ile desteklenerek hafif bir baş çene pozisyonu verilir Bebek bu kolun üzerine çevrilerek yüz üstü olarak yatırılır
Başı gergin ve gövdesinden aşağıda bir pozisyonda tutulur
5 kez el topuğu ile iki kürek kemiği arası bölgesine çok hafif olmayacak şekilde vurulur
Diğer kolun üzerine sırtüstü başı elle kavranarak çevrilir
Yabancı cisim çıkmış mı bakılır
Çıkmadıysa başı gövdesinden aşağıda olacak şekilde tutulur
Göğüs kemiğinin alt yarısına 5 kez iki parmakla göğüs basısı uygulanır
Yabancı cisim çıkana kadar 5 sırta vurma 5 kez göğüs basısı olarak işleme devam edilir
Tıbbi yardım istenir(112)
Bilinç kaybolursa temel yaşam desteğine geçilir
                              

BÖLÜM 5

KANAMALAR VE ŞOK

KONU:KANAMALAR

1.Kanama nedir?

Damar bütünlüğünün bozulması ile kanın damar dışına (vücudun içine veya dışına doğru) akmasıdır. Kanamanın ciddiyeti aşağıdaki durumlara bağlıdır.

•          Kanamanın hızına

•          Vücutta kanın aktığı bölgeye

•          Kanama miktarına

•          Kişinin fiziksel durumu ve yaşına

2.Kaç çeşit kanama vardır?

Kanamaları vücutta kanın aktığı bölgeye göre sınıflandırırsak;

Dış kanamalar: Kan yaradan vücut dışına doğru akar.

İç kanamalar: Vücut içine kanama olduğu için gözle görülemez.

Doğal deliklerden olan kanamalar: Kulak, burun, ağız, anüs, üreme organlarından olan kanamalardır.

Kanama atardamar, toplardamar ya da kılcal damar kanaması olabilir. Atardamar kanamaları kalp atımları ile uyumlu olarak kesik kesik akar ve açık renklidir. Toplardamar kanamaları ise koyu renkli ve sızıntı şeklindedir. Kanamanın değerlendirilmesinde, şok belirtilerinin izlenmesi çok önemlidir.

3.Kanamalarda ilkyardım uygulamaları nelerdir?

Dış kanamalarda ilkyardım:

•          Hasta /yaralının durumu değerlendirilir(ABC)

•          Yardım çağrılır(112)

•          Yara/kanama değerlendirilir.

•          Yara üzerine temiz bir bezle basınç uygulanır.

•          Kanama durmazsa ikinci bir bez konarak basınç arttırılır.

•          Gerekirse bandaj ile sarılarak basınç uygulanır.

•          Kanayan yere en yakın basınç noktasına baskı uygulanır.

•          Kanayan bölge yukarı kaldırılır.

•          Çok sayıda yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilkyardımcı varsa, yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa, uzuv kopması varsa ve baskı noktalarına baskı uygulamak yeterli olmuyorsa turnike uygulanır.

•          Şok pozisyonu verilir.

•          Sık aralıklarla yaşam bulguları değerlendirilir(2-3dk)

•          Kanayan bölge dışarıda kalacak şekilde üstü örtülür.

•          Yapılan uygulamalar varsa turnike ile ilgili bilgiler yazılır.

•          Hızla sevk edilmesi sağlanır.

İç kanamalarda ilkyardım:

İç kanamalar şiddetli travma, darbe, kırık, silahla yaralanma nedeniyle oluşabilir. Hasta/yaralıda şok belirtileri vardır. İç kanama şüphesi olanlarda aşağıdaki uygulamalar yapılmalıdır.

•          Hasta /yaralının bilinci ve ABC si değerlendirilmelidir.

•          Üzeri örtülerek ayakları 30 cm yukarı kaldırılır.

•          Asla yiyecek ve içecek verilmez.

•          Hareket ettirilmez(özellikle kırık varsa)

•          Yaşamsal bulguları incelenir.

•          Yardım istenir ve sağlık kuruluşuna sevki sağlanır.

4.Doğal deliklerden çıkan kanamalarda ilkyardım uygulamaları nelerdir?

Burun kanaması:

•          Hasta/yaralı sakinleştirilir, endişeleri giderilir.

•          Oturtulur.

•          Başı hafifçe öne eğilir.

•          Burun kanatları 5 dakika süre ile sıkılır.

•          Doktora gitmesi sağlanır.

Kulak kanaması:

•          Hafifse kulak temiz bir bezle temizlenir.

•          Kanama ciddi ise; kulak tıkanmadan gazlı bezlerle kapanır.

•          Bilinci yerinde ise hareket ettirilmeden sırt üstü yatırılır.

•          Bilinçsiz ise kanayan kulak tarafına kopma pozisyonu verilir.

Kan kusma, anüs, üreme organlarından gelen kanamalarda hasta kanama örnekleri ile doktora sevk edilir.

KONU:ŞOK

1.Şok nedir?

Kalp-damar sisteminin yaşamsal organlara yeterli oranda kanlanma yapamaması nedeniyle ortaya çıkan ve tansiyon düşüklüğü ile seyreden bir akut dolaşım yetmezliğidir.

2.Kaç çeşit şok vardır?

Nedenlerine göre şokları şu şekildedir

•          Kalp kökenli şok

•          Sıvı kaybına bağlı şok

•          Toksik şok

•          Anaflaktik şok

3.Şok belirtileri nelerdir?

•          Endişe, huzursuzluk

•          Hızlı ve zayıf nabız

•          Ciltte soğukluk, solukluk ve nemlilik

•          Bilinç seviyesinde azalma

•          Hızlı ve yüzeyel solunum

•          Dudaklar veya mukozada solukluk yada morarma

•          Susuzluk hissi

•          Kan basıncında düşme

4.Şokta ilkyardım uygulamaları nelerdir?

•          Çevre güvenliği sağlanır

•          Hava yolu açıklığı sağlanır

•          Hasta/yaralının mümkün olduğunca temiz hava soluması sağlanır

•          Varsa kanama hemen durdurulur

•          Şok pozisyonu verilir

•          Hasta/yaralı sıcak tutulur

•          Hareket ettirilmez

•          112 aranarak hızlı bir şekilde sağlık kuruluşuna sevki sağlanır

•          Hasta/yaralının endişe ve korkuları giderilerek psikolojik destek sağlanır

5.Şok pozisyonu nasıl verilir?

•          Hasta/yaralı düz olarak sırt üstü yatırılır

•          Bacaklarını 30 cm kadar yukarı altına destek konur(çarşaf, battaniye, yastık, kıvrılmış giysi vb)

•          Üzeri örtülerek ısıtılır

•          Yardım gelinceye kadar hasta/yaralının yanında kalınmalıdır

•          Belli aralıklarla (2-3dk) bir yaşam bulguları değerlendirilmelidir.

BÖLÜM 6

YARALANMALAR

1.Yara nedir?

Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adele, sinir vb yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon riski artar.

2.Kaç çeşit yara vardır?

Kesik yaralar: Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur. Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir.

Ezikli yaralar: Etkenin şiddetli olarak çarpması ile oluşan yaralardır. Taş, yumruk, sopa vb etkenlerle oluşur. Yara kenarları eziktir. Çok fazla kanama olmaz ancak doku zedelenmesi ve hassasiyet vardır.

Delici yaralar: Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır. Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Aldatıcı olabilir tetanos tehlikesi vardır.

Parçalı yaralar: Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile meydana gelir. Doku ile ilgili tüm organ, saçlı deride zarar görebilir.

Enfekte yaralar: Mikrop kapma ihtimali olan yaralardır. Enfeksiyon riski yüksek yaralar şunlardır.

•          Gecikmiş yaralar(6 saatten fazla)

•          Dikişleri ayrılmış yaralar

•          Kenarları muntazam olmayan yaralar

•          Çok kirli ve derin yaralar

•          Ateşli silah yaraları

•          Isırma ve sokma ile oluşan yaralar

3.Yaraların ortak belirtileri nelerdir?

Ağrı, kanama ve yara kenarlarının ayrılmasıdır.

4.Yaralanmalarda ilkyardım nasıl olmalıdır?

•          Yaşam bulguları değerlendirilir

•          Yara değerlendirilir(oluş şekli- süresi- yabancı cisim varlığı- kanama vb)

•          Kanama durdurulur

•          Üzeri kapatılır

•          Sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır

•          Tetanos konusunda uyarıda bulunulur.

•          YARADAKİ YABANCI CİSİMLERE KESİNLİKLE DOKUNULMAMALIDIR.

5. Ciddi yaralanmalar nelerdir?

•          Kenarları birleşmeyen veya 2-3 cm olan yaralar

•          Kanaması durdurulamayan yaralar

•          Kas veya kemiğin göründüğü yaralar

•          Delici aletlerle oluşan yaralar

•          Yabancı cisim saplanmış yaralar

•          İnsan veya hayvan ısırıkları

•          Görünürde iz bırakma ihtimali olan yaralar

6. Ciddi yaralanmalarda ilkyardım nasıl olmalıdır?

•          Yaraya saplanan yabancı cisim çıkarılmaz

•          Yarada kanama varsa durdurulur

•          Yara içi kurcalanmamalıdır

•          Yara nemli temiz bir bezle örtülür

•          Yara üzerine bandaj uygulanır

•          112 aranır

7.Delici göğüs yaralanmalarında ne gibi sorunlar görülebilir?

Göğsün içine giren cisim akciğer zarı ve akciğeri yaralar. Bunun sonucunda yoğun ağrı, solunum zorluğu, morarma, kan tükürme, açık pnomotoraks görülebilir.

8. Delici göğüs yaralanmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?

•          Hasta/yaralının bilinç kontrolü yapılır

•          Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir

•          Yara üzerine plastik poşet naylon vb sarılmış bir bezle kapatılır

•          Nefes alma sırasında yaraya hava girmesini engellemek, nefes verme sırasında havanın dışarı çıkmasını sağlamak amacı için yara üzerine konan bezin bir ucu açık bırakılır

•          Hasta/yaralı bilinci açık ise yarı oturur pozisyonda oturtulur

•          Ağızdan hiçbir şey verilmez

•          Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir

•          Açık pnomotoraksda (akciğer zarları arasına hava girmesi) şok ihtimali çok yüksektir. Bu nedenle şok önlemleri alınmalıdır

•          Tıbbi yardım istenir(112)

9.Delici karın yaralanmalarında ne gibi sorunlar olabilir?

•          Karın bölgesinde organlar zarar görebilir. İç dış kanama ve buna bağlı şok oluşabilir.

•          Karın tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir.

•          Bağırsaklar dışarı çıkabilir.

10.Delici karın yaralanmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?

•          Hasta /yaralının bilinç kontrolü yapılır.

•          Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir

•          Dışarı çıkan organlar içeri sokulmaya çalışılmaz. Üzerine geniş ve nemli bir temiz bez örtülür.

•          Bilinç yerinde ise yara yukardan yan ise sırt üstü pozisyonda bacaklar bükülmüş olarak, eğer yara yukardan aşağı doğru ise bacaklar düz olarak uzatılarak yatırılır.

•          Isı kaybını önlemek için üzeri örtülür.

•          Ağızdan hiçbir şey verilmez.

•          Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir.

•          Tıbbi yardım istenir(112).

BÖLÜM 7

ISI DENGESİ BOZUKLUKLARI

YANIKTA İLKYARDIM

1. Yanık nedir?

Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak katı maddelerle temas, asit/alkali gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik akımı etkisi ya da radyasyon nedeniyle de oluşabilir.

2. Kaç çeşit yanık vardır?

  • Fiziksel yanıklar
  • Isı ile oluşan yanıklar,
  • Elektrik nedeni ile oluşan yanıklar,
  • Işın ile oluşan yanıklar,
  • Sürtünme ile oluşan yanıklar,
  • Donma sonucu oluşan yanıklar,
  • Kimyasal yanıklar,
  • Asit alkali madde ile oluşan yanıklar.

3.Yanığın ciddiyetini belirleyen faktörler nelerdir?

  • Derinlik,
  • Yaygınlık,
  • Bölge,
  • Enfeksiyon riski,
  • Yaş,
  • Solunum yoluyla görülen zarar,
  • Önceden var olan hastalıklar.

4.Yanıklar nasıl derecelendirilir?

1. derece yanık: Deride kızarıklık, ağrı, yanık bölgede ödem vardır. Yaklaşık 48 saatte iyileşir.

2. derece yanık: Deride içi su dolu kabarcıklar (bül) vardır. Ağrılıdır. Derinin kendini yenilemesi ile kendi kendine iyileşir.

3. derece yanık: Derinin tüm tabakaları etkilenmiştir. Özellikle de kaslar, sinirler ve damarlar üzerinde etkisi görülür. Beyaz ve kara yaradan siyah renge kadar aşamaları vardır. Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur.

5.Yanığın vücuttaki olumsuz etkileri nelerdir?

Derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak organ ve sistemlerde işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hasta/yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur.

6.Isı ile oluşan yanıklarda ilkyardım işlemleri nedir?

Kişi hala yanıyorsa paniğe engel olunur, koşuyorsa koşması engellenir,
Hasta/yaralının üzeri battaniye ya da bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır,
Yaşam belirtileri değerlendirilir,
Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir,
Yanık bölge en az 20 dakika soğuk su altında tutulur (yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı fazla olacağı için önerilmez),
Ödem oluşabileceği düşünülerek yüzük, bilezik, saat vb. eşyalar çıkarılır,
Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır. Takılan yerler varsa kesilir,
Derinin zarar görmesini önlemek için sabunlu suyla dikkatli bir temizlik yapılır.
Hijyen ve temizliğe dikkat edilir,
Su toplamış yerler patlatılmaz,
Yanık üzerine hiçbir madde (ilaç dahil) sürülmemelidir,
Yanık üzeri nemli temiz bir bezle örtülür,
Hasta/yaralı battaniye ile örtülür,
Yanık bölgeler birlikte bandaj yapılmamalıdır,
Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzaksa hasta / yaralının kusması yoksa bilinçliyse ağızdan sıvı (1 litre su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı) verilerek sıvı kaybı önlenir,
Tıbbi yardım istenir (112).

7.Kimyasal yanıklarda ilkyardım nasıl olmalıdır?

Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir,
Bölge bol tazyiksiz suyla, en az 15–20 dakika yumuşak bir şekilde yıkanmalıdır,
Giysiler çıkarılmalıdır,
Hasta/yaralı örtülmelidir,
Tıbbi yardım istenmelidir (112).

8.Elektrik yanıklarında ilkyardım nasıl olmalıdır?

Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır,
Hasta/yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilmelidir,
Akımı kesme imkanı yoksa tahta çubuk ya da ip gibi bir cisimle elektrik teması kesilmelidir,
Hasta/yaralının ABC'si değerlendirilmelidir,
Hasta/yaralıya kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir,
Hasta/yaralı hareket ettirilmemelidir,
Hasar gören bölge temiz bir bezle örtülmelidir,
Tıbbi yardım istenmelidir (112).

9.Sıcak çarpması belirtileri nelerdir?

Yüksek derece ısı ve nem sonucu vücut ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya bazı bozukluklar çıkar. Sıcak çarpması erken dönem belirtileri:

Soğuk, nemli, soluk yada kırmızı cilt
Baş ağrısı, kusma, baş dönmesi
Halsizlik, yorgunluk, aşırı terleme
Sıcak çarpması geç dönem belirtileri:

Kırmızı sıcak kuru deri
Kusma
Bilinç düzeyinde değişiklik

10.Sıcak çarpmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?

Hasta serin ve havadar bir yere alınır,
Giysiler çıkarılır,
Sırt üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir,
Ağızdan bol su verilir,
Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için 1 litre su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı sıvı ya da soda içirilir.
Kusuyorsa yan çevrilir.
Ilık su ile banyo yaptırılır.
Bilinci kapalı ise koma pozisyonu verilir.
112 aranır.

11.Donuk belirtileri nelerdir?

Aşırı soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve dokularda kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşur. Donuklar şu şekilde derecelendirilir;

Birinci derece: En hafif şeklidir.

Deride solukluk, soğukluk hissi olur,
Uyuşukluk ve halsizlik,
Daha sonra kızarıklık ve iğnelenme hissi oluşur.
Erken müdahale edilirse hızla iyileşir.

İkinci derece: Soğuğun sürekli olması ile belirtiler belirginleşir.

Zarar gören bölgede gerginlik hissi,
Ödem, şişkinlik, ağrı ve içi su dolu kabarcıklar (bül) meydana gelir,
Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.
Üçüncü derece: Dokuların geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır.

Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur.

12.Donukta ilkyardım nasıl olmalıdır?

Hasta/yaralı ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir,
Sakinleştirilir,
Kesin istirahata alınır ve hareket ettirilmez,
Kuru giysiler giydirilir,
Sıcak içecekler verilir,
Su toplamış bölgeler patlatılmaz, üstü temiz bir bez ile örtülür,
Donuk bölge ovulmaz, kendi kendine ısınması sağlanır,
El ve ayak doğal pozisyonda tutulur,
Isınma işleminden sonra hala hissizlik varsa bezle bandaj yapılır,
El ve ayaklar yukarı kaldırılır,
Tıbbi yardım istenir (112).
               

BÖLÜM 8

KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALAR

KONU: KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM

1.Kırık nedir?

Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir.

2. Kaç çeşit kırık vardır?

Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak deri sağlamdır.

Açık kırık: Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kırık uçları dışarı çıkabilir. Beraberinde kanama ve enfeksiyon tehlikesi taşırlar.

3. Kırık belirtileri nelerdir?

Hareket ile artan ağrı,
Şekil bozukluğu,
Hareket kaybı,
Ödem ve kanama nedeniyle morarma.
Ağrılı bölgelerin tespiti için elle muayene gereklidir.

4. Kırığın yol açabileceği olumsuz durumlar nelerdir?

Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma (Kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk),
Parçalı kırıklarda kanamaya bağlı şok.

5. Kırıklarda ilkyardım nasıl olmalıdır?

  • Hayatı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir,
  • Hasta/yaralı hareket ettirilmemelidir,
  • Kol etkilenmişse yüzük ve saat vb eşyalar çıkarılmalıdır (aksi takdirde gelişebilecek ödem dokuya zarar verir)
  • Kırık şüphesi olan bölge ani hareketlerden kaçınarak sopa, tahta, karton, vb sert malzemelerle yakındaki eklemleri de içine alacak şekilde tespit edilmelidir,
  • Tespit ve sargı yapılırken parmaklar görünecek şekilde açıkta bırakılır. Böylece parmaklardaki renk,
  • Açık kırık varsa, tespitten önce yara üzeri temiz bir bezle kapatılmalıdır,
  • Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı kontrol edilmelidir,
  • Kol ve bacaklar yukarıda tutulur,
  • Hasta sıcak tutulmalıdır,
  • Tıbbi yardım istenir (112).
     

6. Burkulma nedir?

Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.

7. Burkulma belirtileri nelerdir?

Burkulan bölgede ağrı,
Kızarma, şişlik,
İşlev kaybı.

8.Burkulmada ilkyardım nasıl olmalıdır?

Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir,
Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır,
Hareket ettirilmez,
Tıbbi yardım istenir (112).

9. Çıkık nedir?

Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.

10. Çıkık belirtileri nelerdir?

Yoğun ağrı,
Şişlik ve kızarıklık,
İşlev kaybı,
Eklem Bozukluğu,

11. Çıkıkta ilkyardım nasıl olmalıdır?

  • Eklem aynen bulunduğu şekilde sabitlenir,
  • Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz,
  • Hasta / yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez,
  • Bölgede nabız, deri rengi ve ısısı kontrol edilir,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

12. Kırık çıkık ve burkulmalarda tespit nasıl olmalıdır?

Tespit için ilkyardımcı elde olan malzemeleri kullanır. Bunlar üçgen sargı, rulo sargı, battaniye, hırka, eşarp, kravat, tahta, karton vb. malzemeler olabilir.

13.Tespit sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

  • Tespit yapılırken yaralı bölge sabit tutulmalıdır,
  • Yara varsa üzeri temiz bir bezle kapatılmalıdır,
  • Tespit edilecek bölge önce yumuşak malzeme ile kaplanmalıdır,
  • Yaralı bölge nasıl bulunduysa öyle tespit edilmelidir, düzeltilmeye çalışılmamalıdır,
  • Tespit kırık, çıkık ve burkulmanın üstündeki ve altında kalan eklemleri de içerecek şekilde yapılmalıdır.

14.Tespit yöntemleri nelerdir?

14.1.Kol ve köprücük kemiği kırığı tespiti:

  • Koltuk altına yumuşak malzeme yerleştirilir,
  • Kol askısı yerleştirilir,
  • Üçgen bandaj yaralının gövdesinin üzerinde, üçgenin tepesi dirsek tarafına, tabanı gövdeyle aynı hizada olacak şekilde yerleştirilir,
  • El dirsek hizasında bükülü olarak göğsün alt kısmına yerleştirilir. Üçgen bandajın iki ucu yaralının boynuna düğümlenir, tespit edilen elin parmakları görülebilir şekilde olmalıdır,
  • Kol askısı desteği, göğüs boşluğu ve yaralı kol üzerine yerleştirilir (geniş dış bandajda yerleştirilebilir.).Böylelikle vücuda yapışık bir şekilde yaralı kol ve omuz eklemi sabitlenmiş
  • olur.

14.2.Pazı kemiği kırığı tespiti:

  • Sert tespit malzemesiyle yapılır,
  • Kırık kemiği tespit edecek olan malzemeler yerleştirilmeden önce, kolun altına (koltuk boşluğundan yararlanılarak) iki şerit yerleştirilir,
  • Malzemelerden kısa olanı koltuk altından itibaren dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir, uzun olanı omuzla dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir,
  • Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanarak tespit edilir. Şeritler çok kısa bağlanmamalıdır,
  • Dirseği tespit için kol askısı takılır,
  • Omzu tespit için, göğüs ve yaralı kol üzerinden geniş kumaş şerit veya üçgen bandaj uygulanır.

14.3.Dirsek kırığı tespiti:

Kol gergin vaziyette bulunduysa, hastanın vücudu boyunca gergin ve deri ile arası yumuşak  malzemeyle doldurulmuş tespit malzemeleri yardımıyla tespit edilir,
Eğer bükülmüş vaziyette bulunduysa, bir kol askısı desteği yardımıyla tespit edilir.

14.4.Ön kol, bilek ve el tespiti:

Kol askısıyla

Kırık dirsek ve bilek ekleminin hareketini önlemek için yaralı ön kolun altına üçgen kol askısı yerleştirilir. Hasta/yaralının boynunun arkasına üçgenin iki ucu düğümlenir,
Aşırı hareket etmesini engellemek için, geniş bir bandaj yardımıyla gövdeye bağlanır.

14.5.Dirsek kemiği ve/veya ön kol kemiği kırığında sert malzemelerle tespit:

Ön kolun altına 2 şerit yerleştirilir,
Yumuşak maddeyle desteklenmiş sert tespit malzemelerinden biri parmak diplerinden dirseğe kadar içe, diğeri elin dış yüzünden dirseğe gelecek şekilde dışa konarak tespit edilir,
Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanır, fazla sıkılmamalıdır,
Dirsek eklemini tespit için kol askısı takılır,
Bilek kemiklerinde veya el tarak kemiğinde, bölgeyi bir kol askısı ile tespit yeterlidir,
Parmak kemiği kırıkları ile çıkığı ayırt etmek zordur. Tespit için, bir tespit malzemesi ile yaralı parmak, yanındaki sağlıklı parmakla bandaj yapılabilir.

14.6.Pelvis kemiği kırığı tespiti:

Her iki bacak arasına bir dolgu malzemesi konur,
Sekiz şeklindeki bir bandajla bilekler tespit edilir,
Doğal boşlukların altından (dizler ve bilekler) bandajları kaydırmak ve iki tanesi kalça ve dizler arasında diğer ikisi dizler ve bilekler arasında olacak şekilde düğümlenerek tespit edilir. Bütün düğümler aynı tarafta olmalıdır.

14.7.Uyluk kemiği kırığının tespiti:

Sert tespit malzemesi ve sağlam bacağı (ikinci bir tespit malzemesi gibi) kullanarak tespit etme:

Bir el ayağın üst kısmına, diğeri bileğe konularak yaralı bacak tutulur ve sağlam bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı zamanda hafif bir döndürme de uygulanır,
Her iki bacak arasına (dizler ve bilekler) bir dolgu malzemesi konur,
Sekiz şeklinde bir bandajla bilekler sabitlenir,
Yaralının vücudunun altından, kımıldatmaksızın doğal boşlukları kullanarak bel, diz ve bileklerin arkasına 7 kumaş şerit (veya benzeri) geçirilir,
Yumuşak mal

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber