HIZLI OKUMA NEDİR?

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

 “Hızlı Okuma” çocuğumuzun elde etmesini istediğimiz önemli bir beceridir. Bu bölümde hızlı okuma hakkında genel açıklamalara yer verilecek.
Bir sonraki yazıda, çocuğun hızlı okuyabilmesi için aile ve okul olarak neler yapılabileceği yani hızlı okumanın temelinin nasıl atılacağı incelenecek. 
Son bölümde ise “okuma Yetersizliğine Çözümler” başlığı altında yavaş okuyan çocukların okumalarının hızlanabilmesi için neler yapılabileceği irdelenecek. Önce hızlı okumanın yararlarına kısaca göz atalım.
HIZLI OKUMANIN YARARLARI
Yavaş okuyanlar dikkatlerinin önemli bir bölümünü okumaya ayırdıkları için, hızlı okuyanlar, yavaş okuyanlara oranla, okudukları yazıyı daha iyi anlarlar.
 Hızlı okuyanların, testlerde başarı oranları yavaş okuyanlara göre daha yüksektir.
 Hızlı okuyanlar, yavaş okuyanlara oranla daha kısa sürede araştırma yapıp bilgi edinebilirler, derslerde ve hayatta daha başarılı olabilirler.
 NASIL YAZILAR KOLAY OKUNUR?
 Özellikle çocuklar nesneleri bir bütün olarak görürler. Yeni bir kişi ile karşılaşan çocuk; onun kaşına, gözüne dikkat etmez. Farklı bir kişi olarak onu tümüyle görür.
Anlamlandırılan ve beyne tanıdık gelen yazılar daha hızlı okunur ve daha kolay anlaşılır. Bu durumu basit bir deneyle incelemeye çalışalım.
      DENEY
   RULOILIRAŞABAHADRELİŞİKNAYUKOILZIH.

 Yukarıdaki yazıyı okuyun. Okurken saniye de tutabilirsiniz Okumakta zorlandınız ve yavaş okudunuz değil mi? (Denediğim 3 okuyucu yazıyı ortalama 12 saniyede okudular.) O yazıyı spiker bile hızlı okuyamaz. Çünkü yazı anlamsız. Beyin yazıyı algılayıp ilerleyemiyor. Semboller tanıdık değil, yani beyne klişe olarak yerleşmiş hece ve sözcükler yok. Bu kez yazıyı kümelere ayırarak okuyalım. Bakalım hızımız değişecek mi?
     RULO ILIRAŞAB AHAD RELİŞİK NAYUKO ILZIH
 Sanırım okumanız biraz hızlandı. Denediğim 3 okuyucu yazıyı ortalama 4 saniyede okudular. Yazıyı gruplamakla okuyucuların hızları 3 kat arttı.
Gruplanmış nesneleri beyin daha kolay algılıyor. Az yukarıdaki yazının sözcükleri aralarında ara bırakılınca yani gruplara ayrılınca daha kolay algılanıyor ve hızlı okunuyor. Okuduğumuz yazılar, gruplanmayıp sözcükler arasında ara bırakılmadan yazılaydı okuma ve anlamada ne kadar zorlanırdık değil mi?
 Gruplara ayrılmış az yukarıdaki yazıyı bu kez sağdan sola doğru (tersten) okumaya çalışalım. Yazıdaki sözcükler, anlamlı oldukları halde yazı kalıpları beyne tanıdık gelmediği için okumada yine zorlanılıyor.   3 kişi ortalama 6 saniyede sağdan sola okudular.
 Sağdan sola okumayı bilenler –ör. Arapçayı okuyanlar- bile Türkçe yazıları tersten okumada zorlanıyorlar. Sözcüklerin anlamlı olmaları hızlı okumak için yeterli olmuyor; hızlı okumak için sözcük ve cümle kalıplarının beyne kazılı olması gerekiyor.
Yukarıdaki tersten yazılmış yazıyı doğru şekilde yazalım:
    HIZLI OKUYAN KİŞİLER DAHA BAŞARILI OLUR.
 Yukarıdaki yazının düz ve gruplanmış halini oldukça hızlı okudunuz. Çünkü beyin tümcedeki tüm sözcükleri klişe olarak tanıyor ve anlamlı nesneleri (sözcükleri)  kolayca algılıyor ve hızlı okuyor.
 Anlayamadığı yani seviyesinin çok üzerinde yazıları sürekli okuyan kişilerde anlama ve okuma düzeylerinde gerilemeler oluşabilir.
 OKUMA OLAYI NASIL GERÇEKLEŞİR?
 Okuyan kişi, yazıya bakınca satır üzerinde belirli bir alandaki sembolleri yani yazıları görür. O alandaki sembollerin oluşturduğu ileti beyne iletilir. Beyin gördüğü iletiyi, seçip alır yani algılar, anlamlandırır, saklar.
 Beynin başka bölümünde alınan mesajlar hayal edilir. Algılamak ve anlamak için kısa bir süre geçer. 
Sonra göz önceki baktığı bölümden daha ileriye atlar. Yeni kısımdaki kodlarda bene iletilir ve beyin tarafından çözülüp algılanır, anlamlandırılır. Okuma işlemi bitinceye kadar bakma, görme, durma, algılama, anlama, belleme, hayal etme ve atlama işlemleri sürer gider.
 Kişinin hızlı okuyabilmesi için, gözünün atlama aralığının başka deyişle gözünün görüp anlamlandırdığı uzaklığın geniş olması, buradaki yazıları algılamak için harcanan sürenin kısa olması gerekir. 
Atlama aralığının geniş olması için o aralıktaki sembollerin beyin tarafından tanıdık semboller olması, sembollerin anlamlı olmaları gerekir. Ayrıca kişinin göz, göz kası, beyin yapısı da onun görme alanını etkileyebilir.
 Benzer biçimde sembollerin beyin tarafından tanıdık semboller olmaları ve anlamlı olmaları algılama ve anlama süresini de kısaltır. Anlamlandırılamayan durumlarda göz hızlı ve uzun atlayışlar yapamaz. Beyin okunan yeri anlayıncaya kadar bekler. Hatta göz geri kayabilir. Böylece daha fazla zaman harcanır, KISACA ZOR YAZILARDA OKUMA VE ANLAMA HIZI DÜŞER.
Okunan sembollerin tanıdık olması, yani sözcük ve cümlelerin kalıp olarak beyinde yer etmiş olması da hızlı okuma bakımından önemlidir. Ör. “anne” sözcüğünü defalarca gören, anlamını kavramış beyin yeniden aynı sözcükle karşılaştığında o sözcüğü okuma ve anlamaya fazla zaman harcamayacaktır. Kişi, okuduğu sürece daha çok sözcük ve cümlenin klişesi ve anlamı, beyin tarafından belleneceğinden,  “KİŞİ NE KADAR OKURSA OKUMA HIZI DA O ÖLÇÜDE ARTAR.” diyebiliriz.
 OKUMA HIZI 
“Söyleme” zaman alacağı için aynı kişinin sesli okuma hızı sessiz okumaya göre yavaştır. Konuşma hızı ortalama 125-175 sözcüktür. 200 sözcüğün üzerinde sesli okumaya kalkışılırsa okunan yazı, giderek mırıldanmaya dönüşür, karşıki kişiler tarafından anlaşılmaz.
 Sessiz okuma hızı, kişilere göre değişmekle birlikte, Üniversite mezunu bir kişi dakikada 250 sözcük okuyabilmeli. Hedef 400-500 sözcük olmalı. Yetişkinler ortalaması: 150-200 sözcük. Çocuklara baskı yapılabileceği gerekçesiyle alt sınıflarda okunabilecek sözcük sayıları yazılmadı.
Saat tutarak yapılacak okumalarda çocuk, tüm dikkatini hızlı okumaya yönlendireceğinden onun anlama düzeyinde düşüşler yaşanabilir. Bu nedenle okullarda, saat tutarak okuma, fazla salık verilmez. Yetişkin bir kişi, okuduğunu anlayabiliyorsa belli bir hedef koyup okuyabilir.
 “HIZLI OKU” DİYE ÇOCUĞA YAPILACAK AŞIRI BASKI; ÇOCUKTA GÜVENSİZLİĞE, TEDİRGİNLİĞE HATTA OKUMA HIZININ DÜŞMESİNE VE ANLAYARAK OKUYAMAMASINA NEDEN OLABİLİR.
 HIZLI SESSİZ OKUYABİLMEK İÇİN:
 DİKKAT TAM ANLAMIYLA OKUNAN METNE VERİLMELİ

 Dikkati dağınık kişi başka şeyler düşündüğünden okuduğundan anlam çıkaramaz, ya da anlamları karıştırır.  Gözü, uzun atlayışlar yapamaz; geri kaymalar ve daha uzun süreli duraklamalar yapar.
SESLİ, FISILTILI, DUDAK KIPIRDATARAK YA DA İÇİNDEN OKUNMAMALI
 Bunların hepsi bir çeşit sesli okumadır. Söyleme zaman alacağı için hızlı okunamaz. Sessiz okumada, yazı üzerinde göz gezdirilerek yazıların anlamı kavranmaya çalışılır.
SÖZCÜKLERE TEK TEK BAKILMAMALI, OKUNAN YAZI PARMAKLA, KALEMLE VB. TAKİP EDİLMEMELİ 
Tüm bunlar gözün görme açısını daraltır, gözün ilerisini görmesi engellenir. Bir bakışta en az 4-5 sözcük kümesi veya satırın yarısından fazlasını görmek için gayret edilmeli.
 GÖZÜN GERİ KAYMASINA İZİN VERİLMEMELİ
 Kişi, yanlış okuduğunda veya okuduğunu anlamadığında göz geri döner, okuduğu yeri yeniden okur. Diğer deyişle göz, ileri atlamaz, okuduğu yerlerde kalır.  Böylece okuma yavaşlanır. Küçük yanlışların olması, basit anlama eksiklikleri zamanla telafi edilebilecek hususlardır. Eğer amacımız hızlı okumaksa bazı yerleri yanlış okusak da fazla anlamasak da kesinlikle geri dönmemeye gözümüzü ve beynimizi alıştırmalıyız.
SEVİYEMİZE UYGUN YAZILARI OKUYALIM
Ağır anlatımlı yazılar anlama gücümüzü ve okuma hızımızı azaltır. Roman, öykü gibi olay yazıları anlayarak ve hızlı okumak için uygun yazılardır. Ancak zamanla fikir yazıları ve bilimsel yazılar gibi, daha ağır yazıları okumayı da ihmal etmeyelim.
HIZLI OKUMAK İÇİN KİŞİNİN KENDİSİ ÇABA GÖSTERMELİ
 Burada yazılan teknikleri uygulayarak, gözümüzü satır üzerinde anlayabileceğimiz ölçüde hızla hareket ettirmeye, çaba göstermeliyiz. Bazı sözcükler atlansa bile sözün gelişinden yazıdan anlam çıkarılabilir. Yeteri kadar hızlanınca anlama sorunu zaten halledilecektir.
OKUMAYA ZAMAN AYIRMALIYIZ
Göz ve beynimizi eğitmek için “hızlı okuma” kurslarına katılabiliriz. Daha çok kitap okuyabiliriz.
Beynimizin kazanmış olduğu alışkanlıkları değiştirmek biraz zor olsa da, yukarıdaki hususlara dikkat ettiğimizde giderek  okumamızın hızlandığını fark edeceğiz.
(dursunbilgin.blogspot.com'dan alıntı)
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber