Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Sobanın Tarihi
Temelde ısınma amacı güden bir ev aletidir. Sobaların katı, sıvı, gaz yakıtlı ve elektrikli çeşitleri vardır. Aynı zamanda sobaları odun ve kömür sobası olarak iki kısımda da inceleyebiliriz.
Soba kelimesi Türkçe'de "çiniden yapılan ev hamamı" anlamına gelir.
Macarca szóba "çiniden yapılan ev hamamı" sözcüğünden alıntıdır. Macarca sözcük Eski Yüksek Almanca stuba sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Geç Latince aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan extupa sözcüğünden alıntıdır.
Tarih boyunca insanlar ısınmak için ateşten faydalanmıştır. Kimi zaman ocaklar yakara, kimi zaman şömine tipi bölmeler yaparak, tuğla sobaları yaparak, kimi zaman fırın tarzında yapılar inşa ederek ve kimi zamanda soba gibi aletler kullanarak yapmıştır.
Türkiye'de sobalar, Tanzimat döneminden sonra kullanılmaya başlandı. Daha önceleri odalar, evlerin gerekli yerleri, ya kömür mangallarıyla veya duvarlara gömülü ocaklarla ısıtılıyordu. Osmanlılarda, özellikle konaklarda ve saraylarda büyük ocaklar vardı.
Soba kullanımı
Eskiden günümüze kadar evlerde ısınmak için kullanılan sobalar tarih boyunca kullanılmışlardır.
Günümüzde özellikle doğalgazın bulunması ile birlikte soba kullanımı azalmıştır. Doğalgaz ve daha sağlıklı ısınma araçları yaygınlaşmaya başlamıştır. Eskiden odun ve kömür gibi katı yakıtlar ısınmanın sağlandığı sobalar günümüzde elektrikli, sıvı ve gaz yakıtlı modelleri ile kullanılmaya devam etmektedir.
Soba Türkiye'ye hangi yüzyılda geldi?
Osmanlı Sarayı'nda çini soba kullanımı Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) başlamıştı. II. Abdülhamid çini sobalara merakı dolayısıyla şehzadeliği yıllarında kullandığı mekânlarda ve daha sonra Dolmabahçe ve Yıldız Saraylarında ısıtmada bu sobaları tercih etmiştir.
Doğalgazlı sobalar
Doğalgazın yaygınlaşmasıyla birlikte doğalgazlı sobaların kullanımı da artmıştır. Doğalgazlı sobalar baca yapılarına göre bacalı ve hermetik tip olmak üzere ikiye ayrılırlar. Hermetik tip cihazlar gazın yanması için gereken oksijeni dış ortamdan sağlayıp egzoz gazını yine dış ortama atan cihazlardır. Bacalı tip cihazlar ise yanma havasını (oksijeni) iç ortamdan alan cihazlardır.
Sobanın tarihçesi
Daha önceleri Türklerde bugünkü anlamda soba yoktu. Odalar, evlerin gerekli yerleri, ya kömür mangallarıyla veya duvarlara gömülü ocaklarla ısıtılıyordu. Osmanlılarda, özellikle konaklarda ve saraylarda büyük ocaklar vardı. Bu ocaklarda yanan odunlardan çıkan közler mangallara çekilir, ısıtılması istenen bölümün uygun bir yerine konurdu.
Daha önceki dönemlerde Selçuklularda, Bizans’ta, arap, İran ve öteki doğu ülkelerinde de ısınma ocaklarla sağlanırdı. Batı ile kurulan ilişkiler sonucu, soba da Türkiye’ye getirildi. Türkiye’de ilk defa soba kuranlar azınlıklardır. Müslümanlar, özellikle koyu sünniler, İslam ülkelerinde, Hz. Muhammed zamanında soba yoktu diye uzun süre evlerine sobayı sokmadılar; mangalla yetindiler. Tanzimat döneminde Avrupa’ya giden osmanlı devlet adamları, aydınlar, Türkiye’de Avrupa’daki gibi evler, konaklar yaptırmaya başlayınca, ısıtma araçlarını da ona göre düzenlediler. Evlerinde soba yerleri, bacalar yaptırdılar. Sobanın Türkiye’ye ikinci geliş yolu da Rusya’dır. Karadeniz illerinden Rusya’ya çalışmaya gidenler, oradan «peçka» denilen sobayı getirdiler. Kısa bir süre içinde soba, bütün Karadeniz illerine yayıldı. Köylerde bile soba kuranlar oldu. Soba, oda, sofa gibi özel bölmeleri olan evlerde kullanıldığı için ocakla ısınan tek bölmeli köy evlerinde çok işe yaramıyordu. Zamanla evlerin dışında, devlet dairelerinde de soba kurulmaya başlandı.
Yeni yapılan devlet daireleri, soba kullanmaya elverişli bir nitelikte düzenlendi, özel bacalar açıldı.
Türkiye’de yapı bakımından, genellikle birkaç türlü soba kullanılır; bunlar sobanın yapıldığı malzemeye göre değişik adlar alır: dökme soba, saç soba, çini soba, tuğlalı soba gibi. Biçim bakımından da silindir, yassı, kare veya dikdörtgen prizma türünde olanlar vardır. Sobaların en büyük ve en değerlilerinden biri olan çini sobalar, saraylarda, konaklarda ve köşklerde bulunurdu.
Türk sobalarında genellikle odun yakılırdı. Maden kömürü işletmeleri açılınca taşkömür ve linyit sobaları denen içi tuğlalı, saç veya dökme sobalar yapıldı. Son zamanlarda gaz sobaları da yaygınlaştı, küçük ilçe merkezlerine kadar gitti. Bugün Türkiye’nin maden kömürü satılabilen yörelerinde taşkömür sobaları, odunun çok olduğu yerlerde odun sobaları kullanılıyor.Sonrasında Büyük yapılarda ise sobanın yerini kaloriferler ve kombi aldı.
18. yüzyıldan itibaren yani 1700 yılından itibaren metal sobalar kullanılmaya başlandı. Sobalar ilk çıktıklarından itibaren odun temelli bir ısınma aletiydi.
Ancak 1800’lü yılların başlarından itibaren kömür sobaları yaygınlaşmaya başladı.
Daha temiz ve verimli olması açısında günümüzde pelet sobalar icat edildi. Mısır ve pelet sobaları bir tür biyoyakıt sobasıdır. Pelet sobası, yenilenebilir ve çok temiz yanan küçük, biyolojik yakıt peletleri kullanan bir tür temiz yanan sobadır.
Günümüzün son teknoloji ısınma sobalarından birisi de elektrikli sobalardır. Yakıtı tamamen elektrik enerjisidir ve en temiz soba modelidir. Fakat elektrikten dolayı pahalı bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.