Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
EŞ SESLİ KELİMELER TABLOSU | |||
Sözcük | Anlamı | Eş Seslisi | Anlamı |
aç | tok olmayan | aç- | aralamak, açmak |
ak | beyaz | ak- | (sıvıların) akması |
aş | yemek | aş- | geçmek, aşmak |
at | beygir, at hayvanı | at- | fırlatmak, atmak |
bağ | bahçe, bostan | bağ | deste |
bel | vücutta sırtın altındaki kısım | bel | kürek, kazma aracı |
ben | kendim, ben | ben | yüzde çıkan siyah leke |
bin | 1.000 sayısı | bin- | bir şeye çıkmak, binmek |
boğaz | iki kara arasındaki kısım | boğaz | boynun ön bölümü |
cilt | ten, deri | cilt | kitap kaplaması |
çay | bir Türk içeceği | çay | küçük nehir, ırmak |
dal | ağacın kollarından her biri | dal- | (suya) dalmak |
dik | alt zemine 90 derece açılı olan | dik- | bir şeyi zemine dikmek |
diz | bacağın ortasındaki bölüm | diz- | bir şeyleri (sıraya) koyma, dizme |
dolu | bir yağış türü | dolu | içi boş olmayan |
düş | rüya | düş- | (yere) düşmek |
ekmek | undan yapılan bir yiyecek | ekmek | bir şeyi toprağa ekmek |
el | parmaklarımızın bulunduğu organ | el | yabancı |
er | erken, geç olmayan | er | en rütbesiz asker |
geç | erken olmayan | geç- | bir yerden başka bir yere ilerlemek |
gül | bir çiçek türü | gül- | gülmek, gülümsemek |
hayır | olumsuzluk bildiren söz | hayır | iyilik |
iç | bir şeyin iç kısmı | iç- | (bir sıvıyı) içmek |
it | köpek | it- | ileriye itmek |
kan | vücudumuzdaki hayati sıvı | kan- | inanmak, kanmak |
kara | siyah | kara | toprak parçası |
kaz | ördeğe benzeyen bir tür kuş | kaz- | toprağı veya yeri eşmek, kazmak |
kır | şehrin dışındaki dağ, bayır, beyaz renk | kır- | parçalamak, bozmak |
kıta | büyük kara parçası, anakara | kıta | dört dizeden oluşan şiir |
koca | kadına göre eş | koca | büyük |
kuşak | bele bağlanan kemer | kuşak | nesil |
makam | mevki, konum | makam | müzikte söyleme biçimi |
mayıs | yılın beşinci ayı | mayıs | büyükbaş hayvan pisliği |
ocak | yılın ilk ayı | ocak | yemek pişirmek için kullanılan yer |
pike | kuşların veya uçakların hareketi | pike | yatak örtüsü |
saç | başımızdaki kıl yumağı | saç- | etrafa yaymak, saçmak |
sağ | solun karşı yönü | sağ | sağlam, ölü olmayan |
sal | su üzerinde ulaşımı sağlayan bir araç | sal- | bırakmak, salmak |
tez | hızlı, çabuk, acele | tez | akademik düzeyde büyük çalışma |
ton | bir rengin veya sesin tonu | ton | 1.000 kg ağırlığın karşılığı |
ünlü | meşhur, namlı | ünlü | sesli, vokal |
var | elde bulunan, var olan | var- | ulaşmak, varmak |
yat | donanımlı büyük gemi | yat- | uyumak için yapılan işin adı |
yaz | bir mevsim | yaz- | bir şey üzerine yazıyı yazmak |
yol | ulaşımı sağlamak için yapılmış yer | yol- | (tüy vb. şeyleri) yolmak, koparmak |
yüz | sayı olarak 100 | yüz- | suda yüzmek |
Eş Sesli Kelimeler Sözlüğü
Aç: yemek yemesi gereken
Aç: açmak fiilinin emri
Açık: kapalı olmayan
Açık: koyu olmayan renk
Açma:açmak işi
Açma: Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek
Ağız: bir organ adı
Ağız: anadilin değişik söyleyişi
Ağız: yeni doğmuş memelilerin ilk sütü
Ak: beyaz
Ak: akmak mastarının emri
Al: kırmızı
Al: almak mastarının emri
Alay: belli sayıdaki askeri birlik
Alay: biriyle eğlenme
An: çok kısa zaman parçası
An: anmak mastarının emri
Arı: bal yapan böcek
Arı: katıksız saf
Arz: sunma
Arz: yeryüzü yer
Asma: üzüm veren bitki
Asma: asma işi
At: bir hayvan
At: atmak mastarının emri
Ağ: balık tutma aracı
Ağ: pantolonun apış arasına gelen yeri
Ay: yılın on ikide biri
Ay: gök cismi
Atlet: atletizmle uğraşan kimse
Atlet: kolsuz erkek fanilası
Aşı: bir ağacın dalı üzerinden alınan dal
Aşı: Organizmada birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen zayıflatılmış mikrop
B
Bağ: üzüm yetiştirilen bahçe
Bağ: bağlamak için kullanılan araç
Bağır: göğsün ön kısmı
Bağır: bağırmak mastarının emri
Bahar: mevsim adı
Bahar: yiyecek ve içeceklere tat vermek için kullanılan maddeler
Bar: Erzurum yöresinde oynanan bir halk oyunu
Bar: içki içilen yer
Bel: insanın göğüsle gövde arasındaki dar bölge
Bel: toprak kazmaya yarayan araç
Bel: ses şiddeti ile ilgili birim
Ben: tekil birinci kişi zamiri
Ben: derideki küçük leke
Bere: bir şeydeki hafif yara
Bere: bir tür başlık
Bez: pamuklu kumaş
Bez: vücutta salgı yapan küçük organ
Bin: bir sayı
Bin: binmek mastarından emir
Boy: bir şeyin uzunluğu
Boy: göçebe topluluklarda kabile
Basma: basma işi
Basma: pamuklu kumaş
C – Ç – D
Çay: bir içecek
Çay: dere ile ırmak arası akarsu
Çelik: sertleştirilmiş demir
Çelik: kısa kesilmiş dal
Çil: yüzdeki küçük benekler
Çil: bir av kuşu
Devir: çağ
Devir: dönme tur
Dal: hayal kurmak eyleminin emir kipi
Dal: kol bölüm
Dil: bir organımız.
Dil: lisan,anlaşma
Diz: bacağın ortasındaki ortak bölme
Diz: dizmek mastarından emir
Dolu: içi doldurulmuş olan
Dolu: bir yağış biçimi
Don: iç çamaşır
Don: at tüyünün rengi
Don: suların buz tutması
Düş: rüya
Düş: düşmek mastarından emir
E – G
Ek: ilave
Ek: ekmek mastarının emri
El: bir organımız
El: yabancı
Er: rütbesiz asker
Er: erken
Esrar: sır sırlar
Esrar: uyuşturucu bir madde
Ekmek: tohumu toprağa atma
Ekmek: tahıldan yapılmış yiyecek
Gam: tasa kaygı
Gam: müzikte sekiz sesten oluşan sıralı nota dizisi
Geç: beklenen zamandan sonra
Geç: geçmek mastarının emri
Güç: kuvvet
Güç: zor
Gül: bir çiçek
Gül: gülmek mastarının emri
H – İ
Han: eskiden Türklerde devlet başkanı
Han: şehirlerde meslek sahiplerinin çalıştığı birkaç katlı yapı
Hal: durum
Hal: üstü kapalı pazar yeri
Harp: savaş
Harp: telli bir çalgı
Hayat: yaşam
Hayat: avlu sofa
Hayır: olumsuzluk belirten söz
Hayır: iyilik
İn: küçük mağara
İn: inmek mastarından emir
İç: herhangi bir yerin sınırları içerisinde kalan
İç: içmek eyleminin emir kipi
İt: köpek
İt: itmek fiili
K – L
Kanepe: birkaç kişinin oturduğu koltuk
Kanepe: küçük ekmek dilimi
Kara: siyah
Kara: yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü
Kart: gençliği ve körpeliği kalmamış
Kart: düzgün kesilmiş ince karton
Kaş: gözlerin üzerindeki kısa kıllar
Kaş: sarp kayalık uçurum
Kaş : atın eyerinin ön ve arka kısmındaki çıkıntılar
Kahve: sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç
Kahve: çay ıhlamur içilen oyun oynanan yer
Katı: sert
Katı: kuşların midesi
Kaz: bir kümes hayvanı
Kaz: kazmak mastarından emir
Kaz: budala
Kese: küçük torba
Kese: kestirme (yol)
Kese: yıkanırken kir çıkarmak için ele geçirilen bez
Kır: beyaz ve siyah karışımı renk
Kır: şehir dışı olan boş ve geniş alan
Kıta: dört dizeden oluşan şiir bölümü
Kıta: büyük kara parçası
Kıta: askeri birlik
Koca: bir kadının eşi
Koca: büyük iri
Koy: küçük körfez
Koy: koymak mastarından emir
Kupa: maden bardak ya da vazo
Kupa: bir tür atlı araba
Kupa: yarışma ödülü olarak verilen
Kurum: kuruluş müessese
Kurum: bacalarda biriken is
Kuşak: beze sarılan dar uzun kumaş
Kuşak: nesil
Kap: içi oyuk nesne
Kap: kapmaktan emir
Lama:uzun ince madeni şerit
Lama: bir hayvan
M – N
Mil: bir uzunluk ölçüsü birimi
Mil: selin bıraktığı çamurlu birikinti
Mil: ince uzun madeni çubuk
Maskara: eğlendirici, güldürücü
Maskara: maske
Maskara: kirpik boyası
Manda: bir hayvan
Manda: başka devletlere verilen vekillik
Mal: bir kimsenin mülkiyetinde bulunan
Mal: büyükbaş hayvan
Makam: mevki, yer
Makam: Türk müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad
Mantar: şişe tapası
Mantar: bir bitki
Maya: mayalanmayı sağlayan madde
Maya: damızlık dişi hayvan
Mayıs: yılın beşinci ayı
Mayıs: taze sığır gübresi
O – P
Ocak: yılın birinci ayı
Ocak: ateş yakmaya yarayan yer
Ocak: taş ve maden çıkarılan yer
Öz: bir kişinin benliği
Öz: aynı baba ve anadan olan kardeşler
Pas: madenlerin yüzeylerinde oluşan tabaka
Pas: oyuncuların topu başkasına geçirmesi
Patron: özel bir kuruluşun sahibi
Patron: biçki modeli
Pay: hisse
Pay: azar
Pazı: kolun üst kısmındaki şişkince kas
Pazı: yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki
Pike: uçakların hedefe yaptığı dalış
Pike: yatak örtüsü
Pirinç: pilav yapmakta kullanılan tahıl
Pirinç: bakır ve çinko karışımı sarı maden
Pazar: haftanın son günü
Pazar: belli şeylerin satıldığı yer
S – Ş
Saç: başı kaplayan kıllar
Sac: demir levha
Saf: katıksız arı
Saf: dizi sıra
Sağ: solun karşıtı yan
Sağ: sağlam, canlı, esen
Sakin: durgun sessiz
Sakin: bir yerde oturan
Satır: sayfadaki yazı dizileri
Satır: et kesmeye yarayan bıçak
Saz: ince kamış
Saz: çalgı
Seri: dizi,sıra
Seri: hızlı
Sıra: bir çizgi üzerinde yan yana yada ardı ardına dizilme
Sıra: üç dört kişinin otura bileceği tahta oturak
Soluk: nefes
Soluk: rengi atmış
Soy: ırk
Soy: soymak mastarından emir
Şiş: şişmiş, şişkin
Şiş: ucu sivri demir çubuk
T – Z
Tez: çabuk
Tez: sav
Toka: el sıkışmak
Toka: kadınları saçlarını tutturmaya yarayan araç
Ton: bir ağırlık ölçüsü birimi
Ton: ses ve renkte düzey
Top: yuvarlak oyun aracı
Top: büyük mermi atan ateşli silah
Tabiat: canlı ve cansız maddelerin oluşturduğu doğa
Tabiat: bir insanın iç güdülerinin hepsi
Tavşan: tahta oymacısı
Tavşan: bir memeli hayvan
Ünlü: meşhur
Ünlü: sesli
Yar: uçurum
Yar: sevgili
Yaş: doğuştan beri geçen zaman
Yaş: ıslak
Yaz: mevsim adı
Yaz: (mak) mastarının eki
Yüz: bir sayı
Yüz: surat çehre
Yüz: yüzmek eylemi
Yazma: yazmak işi
Yazma: üzerin kalıplarla yada fırça ile desen yapılmış bez
Yat: kalkan ve zırh gibi korunma aracı
Yat: özel deniz gemisi
Zar: ince deri ya da kabuk
Zar: küp biçiminde üzerinde sayılar bulunan oyun aracı