Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Ben verilen bir ödev için 50 sayfalık bir çalışma verdim. Amerika’da ilk ödevimdi doktora programında. Carey adında bir profesörümüz vardı. Genç, 40-42 yaşlarında falan. Beni odasına çağırdı. “Neredensin, nereden geldi?” Filan diye biraz konuştuk onsan sonra “Sana” dedi, “D verdim.” Ki C almaya devam edersen atılırsın programdan. “F” ise artık en dip nokta. Ben şoke oldum hayatında hiç zayıf almamış bir öğrenci olarak. “F verecektim ama o kadar gayret göstermişsin ki,” dedi, “gayretin için D verdim.” Sonra gülümseyerek yüzüme baktı ve dedi ki, “Ben kütüphaneye gidip bütün o bilgileri bulmasını bilirim. Benim için önemli olan senin ne düşündüğün. Sen kütüphanedekileri bir güzel gözden geçirmişsin, onları derleyip toparlamışsın ve benim için yazmışsın. Ama senin ne düşündüğün ile ilgili bir şey yok.”
…Ben o zaman hayretler içerisinde kalmıştım; çünkü çok iyi bir şey yaptığımı düşünüyordum. Ve benden ne istendiğinin farkına vardım; benden bir birey olmam isteniyor, bir düşünür olmam isteniyor. Ona uyum yapmak kolay olmadı ama uyum yapmaya başlayınca da gerçek eğitimin orada başladığını gördüm. Çok önemli bir gözlemdi.
(Damdan Düşen Psikolog / Sayfa: 86
Doğan Cüceloğlu