Batı Etkisi Altında Türk Edebiyatı

Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

1860 yılında Tercüman-ı Ahaval gazetesinin çıkması Batı etkisinde gelişen edebiyatın başlangıcı olarak kabul edilir. Ne resmi ne de yarı resmi olan gazete, özel bir girişimle çıkarılan ilk gazete oldu.

BATI EDEBİYATININ TÜRK EDEBİYATINA ETKİSİ
Türk Edebiyatı da Batı Edebiyatından etkilenmiştir. Sosyal, ekonomik ve siyasi hayattaki değişimler dönemin edebiyatına da yansımış ve değişim arayışı Cumhuriyet'in ilanına kadar devam etmiştir. Dönemin edebiyatta ayırt edici özelliği, estetik değerlerden ya da üslubun mükemmelliğinden çok entelektüel içerikle ilgilenmesiydi. Cumhuriyet dönemi Türk Edebiyatı olarak bilinen edebiyatta son dönem, Divan edebî üsluplarının terk edilmesinden sonra şu edebî ekollerden etkilenmiştir: Tanzimat (inkılâplar), Servet-i Fünun (bilimsel zenginlik), Fecr. -i Ati (yeni çağın şafağı) ve Ulusal Edebiyat (milli edebiyat).

Tanzimat edebiyatının ilk döneminde (1860-1880) önde gelen isimler Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal ve Ahmet Mithat Efendi'dir. İkinci dönemin (1880-1896) önde gelen isimleri Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit, Sami Pasazade Sezai ve Nabizade Nazım'dır.

Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Süleyman Nazif, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın ve Ahmet Hikmet Müftüoğlu bu akımın önemli temsilcileridir. Batılı yaklaşımı benimseyen ancak grubun dışında kalanlar ise yeni Türk edebiyatını destekleyen Ahmet Rasim ve Hüseyin Rahmi Gürpınar'dır.

En ilginç Fecr-i Ati şairi Ahmet Haşim'dir. Kariyerlerinin başında Fecr-i Ati'de yer alan Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Refik Halit Karay, asıl edebi kimliklerine daha sonra Milli Edebiyat Hareketi'nde kavuşmuşlardır.

Mehmet Akif Ersoy ve Yahya Kemal Beyatlı, önce bağımsız kurslar izlediler, daha sonra Milli Edebiyat hareketine katıldılar. Çağdaş bir Türk edebiyatı oluşturmak için bir araya gelen Tanzimat, Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati grupları bu amaç doğrultusunda büyük adımlar atmışlarsa da eserleri, kendine özgü niteliklere sahip bir milli edebiyat olmaktan çıkmıştır. Ruhta Fransız merkezli, dil ve üslup olarak geleneksel ve Osmanlıydı.

Milli Edebiyat 1911-1923 yılları arasında oluşturulmuştur. Dönemin önde gelen edebiyatçıları Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul, Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Kemalletin Kamu, Aka Gündüz, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'dur. , Halide Edip Adıvar, Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Necip Fazıl Kısakürek, Halide Nusret Zorlutuna, Şüküfe Nihal, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar.

Cumhuriyet daha sonra kültür, ideoloji ve edebiyat alanlarındaki hemen hemen tüm ulusal edebi şahsiyetleri içine aldı. Cumhuriyetin ilk on yılı, halk edebiyatının sade dili, şiirsel biçimleri ve hece ölçüsünün Türkiye'den tercih edildiği Milli Edebiyat akımının damgasını taşıyordu.

Sade bir dille yazılan konular gerçek hayattan alınmış ve ülke koşullarını yansıtmıştır. İslami, Osmanlı, gelenekçi ve bireyci tüm sanatçıların bir parçası olabileceği bir birlik yaratıldı, çünkü mesele milli edebiyat akımı kavramı değil, milli edebiyat döneminin kendisiydi.

Yahya Kemal Beyatlı, 1912 yılında ilk çıkışını yaptı ve Kurtuluş Savaşı sırasında ün kazandı. Öldüğü güne kadar saf şiir arayışından yorulmadı.

Çoğu zaman bir İslam şairi olarak kabul edilen Mehmet Akif Ersoy, çeşitli şehirlerin (başta İstanbul olmak üzere) ve ülkelerin ve ülkelerin yoksulluğunu ve geri kalmışlığını konu aldığı "Safahat" (aşamalar) adlı şiir kitabıyla hem aydınlar hem de kitleler üzerinde büyük bir etki bırakmıştır. aydınların yabancı amaçları.

Cumhuriyetin ilk şairleri sade bir dil ve hece ölçüsü kullanmışlardır. Mütareke yıllarında ün kazanan hece vezninin savunucuları, şiirlerinde Anadolu ve sıradan insanların hayatlarından temalar işleyen şairler Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Kemalettin Kamu'dur.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Paul Valery'nin şiirsel kavramlarını Türkçe'ye uyarlayarak, son derece derin, gizli anlamlarla dolu şiirler yazdı. Ahmet Kutsi Tecer eserinde halk kaynaklarından ilham alırken, Necip Fazıl Kısakürek, Anadolu insanının tasavvufi eğilimlerini şiirlerinde ve oyunlarında, renkli karakterini yansıtan özgün ve modern bir üslupla Türkçeyi ustalıkla kullanarak dile getirmiştir. Genç yaşta Rusya'ya giden ve Marksist-materyalist kanaatlerle dönen Nazım Hikmet Ran, Myakovsky'nin etkisini taşıyan yeni bir tarzda Türkçenin estetik niteliklerini kullanarak devrimci şiirler yazmıştır. Bu şiirler, 1960'lı yıllarda Türk edebiyatında yaygınlaşan sosyalist akımın başlangıcı olmuştur. Aksine, Ahmet Muhip Dranas'ın şiirleri sadece estetik kaygıları yansıtıyordu.

Türk edebiyatında öykü geleneğinin kurucusu ve en başarılı temsilcisi Ömer Seyfettin, kitaplarının 144. sayısı yayımlandığında ülkede en çok okunan yazar oldu. Sait Faik Abasıyanık ve Sabahattin Ali'nin yazıları birbirinden çok farklı iki akımı başlattı. Sait Faik Abasıyanık, İstanbul'daki olayları kendi deneyimlerinden yola çıkarak yoğun bir şiirsel duyguyla ele almıştır. Sabahattin Ali ise materyalist bir felsefeye sahipti ve basit olayların nesnel tasvirinde uzmanlaştı. Bu iki yazarla birlikte 1960'lı yıllarda yoğunlaşan bir akım olan gündelik hayat ve olaylar, görüşler ve beklentiler edebiyata yansımaya başlamıştır.

Orhan Veli Kanik 1941 yılında "Garip" adlı bir kitapta şiirlerini yayımlamış ve onun üslubunu paylaşan iki kişi, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat, "Garipciler" adlı yeni bir şiir akımı oluşturmuşlardır. Şimdiye kadar şiirin olmazsa olmazı sayılan ölçü, kafiye ve analoji. Şiirin duyguların basit bir ifadesi olmasını istediler. Orhan Veli'nin serbest nazımdaki başarılı şiirleri kendisinden sonra gelenleri büyük ölçüde etkilemiştir. Cahit Sıtkı Tarancı da aynı sadeliği ölçü ve kafiye kullanımıyla elde etmiştir. Ücretsiz ayet hızla yayıldı. Asaf Halet Çelebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Behçet Necatigil bu üslubun başarılı temsilcilerinden bazılarıdır.

1950-1990 döneminin en tanınmış ve en çok okunan yazarları şöyle sıralanabilir: Tarık Dursun K., Atilla lhan, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Tarık Buğra, Aziz Nesin, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Firuzan. , Adalet Ağaoğlu, Sevgi Soysal, Tomris Uyar, Selim İleri,Cevat Şakir (Halikarnas Balıkçısı), Necati Cumali, Haldun Taner. Bu dönemin öne çıkan şairleri: Behçet Kemal Çağlar, Necati Cumali, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday, Cemal Süreya, Edip Cansever, Özdemir İnce, Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Ece Ayhan, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Bahaettin Karakoç, Ümit Yaşar Oğuzcan, Orhan Pamuk.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber