Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
ŞEN BERBER OYUNU
OYUNCULAR: Berber,çırak,müşteri.
(Hareketli müzik eşliğinde çırak elinde fırça ile berber dükkanını çılgınca süpürmektedir.O sırada dükkana berber hiddetle girer.)
BERBER : Çııırakkkkkk! Çıraaakkkkk!
(Çırak müzik sesinden ustayı duymamaktadır.)
BERBER : Aloooooo! Duymuyor musun beni? Ne yapıyosun sen şaşkınnnn! (Çırağı hırpalarcasına iteler.)
ÇIRAK: Ustaaammm kaptırmışım kendimi kusuruma bakmaaaaa!
BERBER: Kaptırmışmış! Kurtlar kapasıca seni! Senin neyine oyun oynamak şaşkınnnnn!
(Berber sinirli bir şekilde konuşmaya başlar.)
BERBER: Zaten bir aydır sinek avlıyoruz dükkanda. Ne müşteri var ne gelen giden. Müşteriyi geçtim adres sormak için gelen bile yokk!!
(Çırağı ordan oraya savurur.Çırak yere düşer.)
BERBER: Bu dükkan zarardan başka bir şey getirmiyor. Satıp gidecem buralardann…(Diyerek uzaklara bakar.)
Tam o anda fonda hüzünlü bir müzik girer.
(Çırak o anda ustasına sarılır ve burnunu ustasının önlüğüne siler.)
ÇIRAK: Açeydim kollarımı getme diyeydimmmmm.Ağzım dilim lal olaydı geetme diyeydiiiiim.Benim yüzümdeeennnnnn Ustaaaaaaa!!(Feryat içinde bağırarak söyler.)
BERBER: ( Çırağı iteleyerek) U lennnnnnn şaşkın ne yapıyorsun sennnnnnn?Bırak beni bırakkkkkkkk.
BERBER: Git bana bi çay kap gelll.Getme diyeymişşşşş..Şu şaşkınaa bak helee.
ÇIRAK: (Heyecanla) Hemmmen ustam gittim bileee!..
( Çırak aceleyle tekrar içeri gelir.)
ÇIRAK: Ustaaa ustaaaaaa kara göründüüüüüüüü !! Kara göründüüüüüü!…
BERBER : Ne karası u lennn şaşkın?
ÇIRAK : Ustaa ustaaa müşteri geldi müşteriiiii.
BERBER : (Heyecanlanmıştır.)Çabuk ol u lenn çabuk ol.Al müşteriyi içeri ne bekletiyosun adamıııı!
ÇIRAK : Hemen ustaaaaa!
(Usta ile çırak acele ile müşteriyi hırpalayarak içeri alırlar.)
BERBER : Gel abi gel.Hoşgeldin.Buyur otur.(Adamı savura savura koltuğa oturturlar.)
MÜŞTERİ: (Şaşırmıştır.)Yav hemşerim durun ne yapıorsunz?
BERBER: Koş oğlum koş havlu getir.
ÇIRAK: Hemmmen ustaaaaaa!
(Havluyu getirip zorla müşterinin boynuna bağlar.)
BERBER: Nasıl keselim abi? Nasıl istersin?Hangi modelde keselim?
MÜŞTERİ: Yav hemşerim dur bi dakka yaavvv! (Yerinden kalkmaya çalışır.)
(Berber müşterinin konuşmasının bitmesini beklemeden)
BERBER: Tamam tamam anladım.Şimdi hallederiz.Sen hiç tasalanma!
(Usta elindeki köpüğü müşterinin yüzüne kafasına sıkar.O sırada kalkmak isteyen müşteriyi çırak tutmaktadır.Müşterinin her tarafı köpük olmuştur.)
MÜŞTERİ: (Kızarak) Ne yaptınız gardeşim sizz?Mevlana şekerine çevirdinz beni!Mahvettiniz beni!
BERBER:Tamam abi tamam şimdi temizliyorum.Sen hiç dert etme.Müşteri velinimetimizdir..
(Fonda hareketli müzik girer.)
(İki kova suyu müşteriye tepeden aşağı döker.)
Müşteri çok kızmıştır. Oradan uzaklaşırken şunları söyler:
MÜŞTERİ: Nasıl esnafsınız be adam?Mahvettiniz beni.Alt tarafı bir adres soracaktım!
ÇIRAK: Ustaaa sen ne yaptın be? Nasıl ustasın sen? Adamı sudan çıkmış balığa çevirdin?(kıs kıs güler.)
BERBER : (Çırağına sinirlenmiştir.) Ulen sen ne diyorsun? Senin ustanın da senin gibi çırağındaaaaa…Gel kaçma buraya seni çırakkk seniiii!!!
(Kovalama esnasında fonda hareketli müzik girer.)
(Yerden aldığı kovayla çırağı kovalamaya başlar.Çırak seyircilerin arasına kadar kaçar.Çırak seyircilerin arasındayken berber kovadakini çırağın ve seyircilerin üstüne seper.)
OYUNCULAR BİRLİKTE SELAM VEREREK GÖSTERİYİ SONLANDIRIRILAR.
Ali & Hülya
Hülya elinde bir kitapla parkta oturmaktadır.
Ali: Hülyaaaaaaa Hülyaaaa..!
Hülya: Efendim Ali..
Ali: Babam bana ne aldı biliyor musun?
Hülya: Ne aldı Ali?
Ali: Pasta aldıı..
Hülya: Ne güzel..!Sen ne yaptın peki?
Ali: Napacağım?Hepsini yedim tabiki..
Hülya: Olur mu hiç öyle şey Ali..!
Ali: Peki ya napacaktım?
Hülya: Dörde bölüp arkadaşlarınla paylaşacaktın..
Ali: Yaaa öyle mi?Bi dahaki sefere öyle yaparım der ve gider.
Hülya kitabını okumaya başlar..Tam o sırada Ali tekrar gelir;
Ali: Hülyaaaaaaa Hülyaaaaa..!
Hülya : Efendim Ali..
Ali: Babam bana ne aldı bilio musun?
Hülya: Ne aldı Ali?
Ali: Pantolon aldı
Hülya: Yaa ne güzel peki sen ne yaptın?
Ali: (kıs kıs gülerek)Dörde böldüm arkadaşlarıma dağıttım
Hülya: (şaşkın)Ali naptın sen?
Ali: Ne yaptım Hülya?
Hülya: Hiç pantolon dörde bölünür mü?
Ali : Bölünmez mi?
Hülya: Bölünmez tabi.Ütülenip askıya asılır gezmeye gidilir.
Ali: (şaşkın) Bir dahaki sefere öyle yaparım der ve gider.
Hülya Ali'nin gidişine sevinerek kitabını okumaya devam eder ki tam o sırada bi ses..
Ali: Hülyaaaa Hülyaaa..!
Hülya: (biraz sinirli) Ne var Ali?
Ali: Babam babam bana ne aldı biliyor musun?
Hülya: Bilmiyorum Ali ne aldı?
Ali: Köpek aldı
Hülya: (sevinçle)Ayyy Ne güzel peki sen ne yaptın?
Ali: (ukala bi Tavırla)Ütüleyip askıya astım.
Hülya: (şaşkınlıkla)Ütüledin mi?
Ali: (sırıtarak)Ütüledim Hülya
Hülya: Sonrada askıya astın öyle mi?
Ali: (aynı ukala tavırla) Evet astım.
Hülya: (bağırarak) Ali Köpek hiç Ütülenir mi?Hele Askıya Asılır mı?
Ali: (utanarak) Ütülenmez mi?Askıya da mı asılmaz?
Hülya :Asılmaz tabi
Ali: Peki ya ne yapılır?
Hülya: Boynuna tasma takılır dolaştırılır..!
Ali: (üzgün) Yaa Bi dahaki sefere öyle yapacağım Hülya der ve gider.
dersimiz.com
Hülya Kitap okumaya devam eder.Taaki Ali gelene kadar..
Ali : Hülyaaaa Hülyaaa..!
Hülya: Ne var Ali gene?
Ali: Noldu Bilio musun?
Hülya Bilmiyorum Ali noldu?
Ali: Bize misafir geldi..
Hülya: Ne güzel Naptınız peki?
Ali: (gülerek) Hiç..Boynuna tasma taktım odada dolaştırdım.
Hülya: (şaşkın)Ne..!Ali Misafire Hiç tasma takılır mı?
Ali: Takılmaz mı?
Hülya :Takılmaz Ali.."Buyrun efendim.Hoşgeldiniz efendim"Denir çaylar kekler ikram edilir.
Ali:Ya bir daha öyle yaparım der ve gider.
Hülya kitabını okumaya çalışırken Ali geri gelir.
Ali : Hülyaaaa Hülyaaa..!
Hülya: Gene noldu Ali?
Ali: Bizim eve hırsız girdi.
Hülya: (dehşete kapılarak)Nee Naptın peki?
Ali: (ukalaca)"Buyrun efendim.Hoşgeldiniz efendim"Denir çaylar kekler ikram ettim
Hülya: (çileden çıkmış bi tavırla)Ali sen delirdin mi hırsıza çay ikram edilmez
Ali: Ne yapılır?
Hülya: Camdan "İmdaaaaatt.Hırsız varrr"diye bağırılır.
Ali: Yaa öyle mi?Ben bir daha öyle yaparım der ve gider.
Hülya bu işkencenin bitmesi umuduyla kitabına döner.Ancak bitmez.Ali kafası gözü sargılarla gelir.
Ali : Hülyaaaa Hülyaaa..!
Hülya: Gene noldu Ali?
Ali: Babam seyahatten geldi.
Hülya: Ya ne güzel.Özlemişsindir ne yaptın Ali?
Ali: Camdan "İmdaaaaatt.Hırsız varrr"diye bağırdım.
Hülya: ali sen ne yaptın demeye kalmadan Hülya önde Ali arkada sahneden koşarak çıkarlar
AT HIRSIZI
HASAN : Hayrola Rüstem, üzgün görünüyorsun, ne oldu?
RÜSTEM : Ben üzülmeyeyim de kim üzülsün Hasan?
HASAN : Hele anlat bakalım seni bu kadar perişan eden olay neymiş, merak ettim yahu!
RÜSTEM : Bütün paramı verip bir at almıştım.
HASAN : Ee, at öldü mü yoksa?
RÜSTEM : Ölse teselli olacak bir yanı var?
HASAN : Ne oldu peki?
RÜSTEM : Dün gece ahıra bir hırsız girip atımı çalmış.
HASAN : Yapma yaa... İnan ki çok üzüldüm. İnşallah bulursun atını.
RÜSTEM : Pek sanmıyorum bulabileceğimi ama hayırlısı neyse o olsun. Ne diyelim.
HASAN : Benim acele bir işim var, gitmek zorundayım. Hadi kal sağlıcakla...
RÜSTEM : Yolun açık olsun Hasan.
HIRSIZ : Lanet hayvan yürüsene be!
RÜSTEM : Aman Allah´ım rüya mı görüyorum yoksa! Bu at benim atım yahu! Hey, heey,
bu benim atım!
HIRSIZ : Yanlışın var Beyim. Bu at yıllardan beri benimdir.
RÜSTEM : Madem ki bu at yıllardan beri senin, o halde söyle bakalım, bu atın hangi
gözü kör?
HIRSIZ : Hangi gözü mü kör? Bunu bilmeyecek ne var, tabi ki sol gözü kör.
RÜSTEM : Bilemedin.
HIRSIZ : Pardon pardon, ben sağ gözü diyecektim, yanıldım. Evet evet, sağ gözü kör bu
atm.
RÜSTEM : Sen sadece hırsız değil ayrıca beceriksiz bir yalancısın da.
HIRSIZ : Niye?
RÜSTEM : Bu atın iki gözü de sapasağlam çünkü! Ver atımı...
Kaynak: www.egitimhane.com