21 MART HZ. ALİ’NİN DOĞUMU

Sultan nevruz kutlu olsun...
Sultan Nevruz günü canlar uyanır
Hal ehli olanlar nura boyanır
Muhip olan bu gün ceme dolanır
Himmeti erince Nevruz Sultanın
Pir Sultanım eydür , erenler cemde
Akar çeşmim yaşı her dem bu demde
Muhabbet ateşi yanar sinemde 
Himmeti erince Nevruz Sultanın
(Pir Sultan Abdal )
Nevruz; Farsça bir kelime olup, yeni gün (nev/yeni - ruz/gün) anlamına geliyor. Miladi takvime göre 21 Mart günü Nevruz günüdür
21 Mart Sutan Nevruz, baharın gelişi, doğanın uyanışı, tüm tabiatın yeniden canlandığı, kış uykusuna yatan tüm canlıların toprak altından yeryüzüne çıktığı, ağaçların secde ettiği ve yeni bir hayatın başladığı gündür… Bahar bayramı'dır Sultan Nevruz...
Kış aylarının durağan ve kasvetli havasından kurtulma, üretime geçebilecek, toprağı işleyebilecek, hareketsizlikten harekete dolayısı ile berekete ulaşılacak bir gündür Sultan Nevruz… 
“Yeni gün” anlamına gelen Nevruz aynı zamanda Şah-ı Merdan Ali’nin doğum günü (zahiri olarak dünya'ya zuhur ettiği gün) olarak da kabul edilir.
Hz. Muhammed efendimiz bir hadisinde "Ali bütün peygamberlerle gizli benim ile aşikâr geldi’’demiştir.
   Hz. Ali'nin diğer adı "Ebu Turab'dır". Turab toprak demektir. Bu deyim de Hz. Ali'ye Toprağın oğlu ünvanını kazandırmıştır. Bu batıni düşünce anlamında Hz. Ali'nin doğumu bir bakıma toprağın doğumu, ya da bir başka açıdan düşünürsek, toprağın doğumu Hz. Ali'nin doğumudur.
Bu nedenle bir çok “Nevruziye”de buna vurgu yapılır. Aleviler bundan dolayı 21 Mart Nevruz bayramını, hem “Sultan-ı Nevruz” olarak hem de "Hz. Ali’nin doğum günü" olarak kutlarlar.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed;
"Ben kimin Mevlası isem, şüphesiz Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım, o'nu seveni sev, o'na düşman olana düşman ol."
Hz. Ali Efendimiz Peygamber Efendimizin amcasını oğludur,
Kabe'de dünya'ya gelen ilk ve tek kişidir,
Peygamber efendimizin kızı Hz. Fatma ile evli'dir
Putlara hiç tapmadan ilk müslüman olandır.
O, Şah – ı Merdan’dır. Yani yiğitlerin şahıdır. 
O, Şir – i Yezdan’dır. Yani Tanrı’nın Aslanıdır. 
O, Bab’ül – İlm’ dir. Yani İlimin kapısıdır. 
O, Emir’ül – Mü’minin’ dir. Yani İnananların önderidir. 
O, Kur’an – ı Natık’tır. Yani Konuşan Kur’an’dır.

ALıntı