Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization)
UNESCO Yürütme Kurulunda, 08 Ekim 2012 tarihli 190. oturumunda, Fas ve Suudi Arabistan’ın teklifi üzerine
alınan kararla her yıl 18 Aralık gününün, Dünya Arapça Günü olarak kutlanması karara bağlanmıştır.
UNESCO kararında ayrıca şu bilgilere de yer verilmiştir: “Arapça, UNESCO üyesi 22 devletin dili ve teşkilatın
resmi dillerinden biridir. Arapça, çoğunluğu Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da yaşayan 422 milyon kişi
tarafından konuşulan bir dil olup Birleşmiş Milletlerin altı resmi dilinden biridir.”
UNESCO kararında ayrıca şu bilgilere de yer verilmiştir: “Arapça, UNESCO üyesi 22
devletin dili ve teşkilatın resmi dillerinden biridir. Arapça, çoğunluğu Orta Doğu ve Kuzey
Afrika’da yaşayan 422 milyon kişi tarafından konuşulan bir dil olup Birleşmiş Milletlerin altı
resmi dilinden biridir.”
Şüphesiz, Arapça, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in dili olması yanında, Arap
Yarımadası'nda yer alan bereketli Hilal (The Fertile Crescent) boyunca Atlantik Okyanusu'na
kadar ulaşan geniş bir alanda konuşulan dünyanın sayılı dillerinden biri olması nedeniyle de
önemlidir. Suudi Arabistan, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Kuveyt, Bahreyn,
Katar, Irak, Ürdün, Suriye, Lübnan, Mısır, Sudan, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas'ın resmi
dilidir ve yaklaşık 422 milyon insanın da ana dili durumundadır. Ayrıca diğer ülkelerdeki
milyonlarca Müslüman az da olsa Arapça bilgisine sahiptir, çünkü Arapça Kutsal Kitap
Kuran'ın ve İslam dininin dilidir. Arapça, 18 Aralık 1973'te Birleşmiş Milletler'in altıncı resmi
dili olarak kabul edilmiştir. Arapça, ayrıca Arap olmayan 24 Müslüman ülkede 1 milyara
yakın bir nüfus tarafından kullanılan bir dildir.
Halen, Türkçemizde kullanılmakta olan dini terimlerin büyük çoğunluğu Arapçadır. Bu
terimlerin birçoğu yalnızca dini terim olarak kalmamış, ticari, hukuki alanlarda da
kullanılmıştır. Bunlardan ilk akla gelenler şunlardır:“azap, aziz, bereket, cehennem, cennet,
cemaat, delil, fitne, ganimet, gazi, günah, haram, hayrat, hurafe, israf, kahin, kaza, , kurban,
küfür, lanet, mabet, masum, mazlum, mekruh, meşru’, muhasebe, musibet, mülk, münakaşa,
nafaka, nasihat, nazar, nefret, nefis, nifak, nikah, ruhban, sadaka, sabır, sadakat, sadık, sefer,
şart, şeref, şifa,şükür, taklit, tahsil, taksit, takvim, talep, talip, taviz, tayin, taziye,
tebessüm, tecrübe, tefekkür, teneşir, teşbih, teslim, tövbe (<tevbe), usul, üstat, vasiyet, yemin,
zalim…”
Arapça, Türkçeye olduğu gibi, İngilizceye de, birçoğu Arapça'nın ön eki -el ile başlayan
onlarca kelime katmıştır. Bunlardan bazıları; alcohol, alchemy, alkali, alcove, alfalfa ve
albatros’tur.
Günümüzde Türkiye'deki gazete adlarının büyük çoğunluğunun (Hürriyet, Milliyet, Sabah,
Zaman, Vatan, Vakit, Yeni Şafak, Tercüman, Cumhuriyet… vb) Arapça kökenli olması
dikkate alınacak olursa, Arapça ile olan dil bağımızın ne kadar güçlü olduğu anlaşılmış olur