Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
O geliyor, ve karşımda. Şık ve zarif. Saçları yapılmış, bakışları sıcak, elini tutuyorum. Bugün Sevgililer Günü, her şey daha bir başka, daha bir romantik, akşamın gecesi daha bir egzotik ve erotik.
Tüm bu güzel anları sıcaklığıyla tadıyla yukarıda bırakıp dönelim gerçeğe. Başlıktan da yola çıkarak soralım soruyu, açıklamaya çalışalım bazı şeyleri.
Sevgililer Günü de neymiş…?
Her yılın 14 Şubat’ı, eller telefonda, çiçekçilerle cebelleşilir. Kafalar biraz kurcalanır, nereye yemeğe götürsem ve ne hediye alsam düşünceleriyle beyin fırtınası yapılır.
Koca bir senenin her gününü sıradan bir gün gibi yaşayan sevgililer,14 Şubat’ın sıra dışı olması için ellerinden geleni yaparlar. Bu bağlamda bu özel günün akşamında hayat durur adeta. Koca bir yıl depreşmeyen aşk 14 Şubat gecesi tavan yapar.
Sevgiyi paylaşanların yani sevgililerin en özel günü olan bu gün ,kimine göre hediye alıp vermenin, kimine göre de tadının çıkarılmasının gerek olduğu bir gün olarak lanse edilir.
Her sene aşkla kutladığımız bu özel günün tarihçesinden de bahsetmek gerek. Çiçekçilerin, böcekçilerin dua ettiği biri mutlaka olmalı. Kim peki bu kişi ?
Aziz Valentine’dir o kişi. Aslına bakarsanız Sevgililer Günü’nün tarihçesi Roma dönemine dayanır. Vakti zamanında Roma’da katı mı katı bir imparator vardır. İmparator 2.Claudius.Kendisi, ülkede savaşacak asker bulamama korkusu ile nişan ve evlilikleri yasaklar. Askerlerin ailelerinden ve aşklarından uzak kalıp, ülke adına savaşması için elinden geleni yapar. Buna karşılık, Roma’da yaşayan Papaz Aziz Valentine, İmparatoru karşısına almayı göze alarak çiftleri gizlice evlendirmeye başlar ve bunu aynı gizlilikle devam ettirir.
İmparator Claudius durumu bir süre sonra öğrenir. Papaz Aziz Valentine’i tutuklattırır. Tutuklattırmakla kalmaz, papazın kalemin kırar ve onu dövdürterek öldürtür. Hayatını kaybeden Aziz Valentine 14 Şubat günü toprağa verilir.
O dönemde Roma’da Şubat ayı içinde Putperestler tarafından Lupercalia Bayramı kutlanırdı. Bu bayramda çekilişler yapılır ve gençler birbirleri ile tanıştırılıp evlendirilirdi. Hristiyanlar ,Putperestlerden rahatsız oldukları için, bu bayrama Aziz Valentine Bayramı adını verirler. Ve o günden sonra her 14 Şubat Sevgililer Günü olarak kutlanmaya başlanır ve günümüze kadar bu gelenek devam ettirilir.
İşte Sevgililer Günü’nün tarihçesi. Geçmiş dönemlerde duygusal ilişkilerin geleneklere bağlı olarak çok zor yaşandığı aşikar. Günümüzde ise her anımızı sevgiliyle yaşamak imkansız değil.
Bu yılki Sevgililer Günü’nüzü kutluyorum. Sadece 14 Şubat’ın değil, sevgiliyle geçen her dakikanın özel olmasının 14 Şubat’tan daha değerli olacağını düşünerek, yılda bir gün değil, her dakikanın, her anınızın özel ve aşkla geçmesini diliyorum.
Sevgililer Günü’nde neymiş, sevgiliyle geçen her dakika, her gün bizim günümüz değil mi ?
Eren YEŞİL