Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
ÇANAKKALE’DEN CUMHURİYETE
Bugün; Türk’ün ulusal savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin …. yıldönümünü kutlamanın ve mukaddes şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu ve gururunu yaşamaktayız. Çanakkale Zaferi; dünya literatüründe bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin tamamen değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk Milletinin belirleyici ve aktif bir rol oynadığı ve de Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, yüce Türk Milletinin Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahramanlık ve fedakarlıklarının doruk noktasına ulaştığı bir prestij ve azmin mücadelesi olmuştur.
Zaferler, olumlu, yararlı ve onur verici bir sonuç olmanın yanında bir başlangıç da sayılır. Çanakkale’de yapılan çetin savaşlar sonunda kazanılan zafer ayrıca incelenmesi gereken mutlu bir sonun başlangıcıdır. Çağın en modern ve ileri teknolojisiyle donatılmış olan güçlü düşman donanmasının kıyıya ateşlediği top mermilerinin düştüğü yerden bir Mustafa Kemal fışkırmıştır. Evet, bu büyük asker rütbesinin çok çok üstündeki birliklere başarıyla komuta ederek, bir anlamda Çanakkale’de doğmuştur. Milletimiz bu büyük insanı ilk kez Anafartalar’daki başarısıyla, güvenilirliği ile tanıma şansını yakalamıştır. Çanakkale Savaşları, Mustafa Kemal’e de büyük yararlık sağlamış, birliklerinde çarpışan Mehmetçiklerin yiğitliğine, cesaretine, başarı ve inancına çok yakından tanık olmuştur. Bu savaşlar Mustafa Kemal’in Anadolu insanıyla kucaklaştığı, kaynaştığı yerdir.
Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek isteyen ve gemileriyle Çanakkale Boğazını geçip İstanbul’u almak isteyen düşman kuvvetlerine karşı kahraman ordumuz, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı’nda aylar boyunca devam eden bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır. 300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlarda, düşman donanmaları çok ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili kısmı, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle Türk topçusu karşısında ağır kayıplar vermesiyle sonuçlanmıştır.
Çanakkale’de yenilen düşman, Mondros Mütarekesi’nden sonra kovulduğu bu topraklara yine işgalci zihniyetle dönmüştür. İşgal kuvvetleri Anadolu’da Çanakkale’de kurmay yarbay olarak tanıdıkları Mustafa Kemal’i bu kez karşılarında, halkıyla bütünleşmiş, kaynaşmış bir başkomutan olarak buldular. Çanakkale Savaşları’nın Türkiye’nin geleceği açısından doğurduğu sonuç Mustafa Kemal gerçeğidir.
Ulusumuzun bağrından yetişen bu büyük önder, ilk kez Çanakkale siperlerinde parlamış, ulusun güvenini kazanmış, ümidi olmuştur. Adım adım ilerleyerek milletimizi önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin birliğinde toplamış, düşmanı İzmir’de denize dökünce tek kurtarıcı olarak kendini kanıtlamıştır. Türk Milleti Çanakkale’den Mustafa Kemal’le birlikte çıktığı yolu, sonuna kadar O’nun izinden giderek bütünlemiş, sonuçta lâyık olduğu Cumhuriyet yönetimine ulaşmıştır. Çanakkale’de askerlerine: “Ben size taarruz emretmiyorum! Ölmeyi emrediyorum!” diyen güçlü ses, 29 Ekim 1923′te TBMM kürsüsünden şöyle yankılanmıştır: “Türkiye Devletinin yönetim şekli Cumhuriyettir!”
Bu duygularla, bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, başta Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşları olmak üzere; bu mücadeleye iştirak eden büyük Türk ordusunun kahraman mensuplarını, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk Milletini ve vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyorum…
Cumhuriyet Bayramı örnek konuşma metni
Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Garnizon Komutanım, Sayın Cumhuriyet Başsavcım, Sayın Daire Amirlerim, Sayın Öğretmen Arkadaşlarım, Sevgili öğrenciler,değerli misafirler;
19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatıp, 29 Ekim 1923 tarihinde de "Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir." diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.
Cumhuriyet'te egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.Halk kendi kendisini yönetme yetkisini tmsilcileri aracılığıyla kullanır. Bu yönetimde yuttaşların seçme ve seçilme hakkı vardır.Devlet yönetimi,sınıfların, kişilerin ailelerin,bir zümrenin eline bırakılamaz.Milletin bütün bireyleri yönetime katılabilir ve söz sahibi olabilir.Çünkü cumhuriyet yönetiminde bütün vatandaşlar eşit haklara sahiptir.
Cumhuriyetin en büyük erdemi, Türk toplumunu ulus olma bilincine kavuşturması ve bireyi yurttaş konumuna yükseltmesidir.Ulusumuz,Cumhuriyetle birlikte ulusal bir devletin, onurlu, özgürce düşünebilen ve eşit haklara sahip yurttaşları haline gelmiş,devletin tek ve gerçek sahibi olmuştur.
Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği çağdaş uygar ülke olma yolunda laik, demokratik Cumhuriyet rejimi ile katettiğimiz mesafe küçümsenecek gibi değildir. Cumhuriyet bize ulus olma, dünya milletlerinin onurlu bir üyesi olma bilincini kazandırmıştır.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyetinin ... yıllık öyküsü bir başarı, bir uygarlaşma öyküsüdür. Cumhuriyetin başarıları ile haklı bir gurur duyuyoruz. Bugün Türkiye, islâm dünyasındaki tek laik ve demokratik Cumhuriyet, çağdaş bir ülke, yaşanan ekonomik krizlere rağmen dünyanın en büyük 25 ekonomisinden biri, bölgesinde hatırı sayılan güç, bir istikrar unsuru ve Avrupa Birliğine aday ülkedir.
Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik anlayıştan taviz vermeden, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda hızla ilerlemektedir. Buna hiçbir güç engel olamayacak ve Türkiye Cumhuriyeti devleti sonsuza kadar yaşayacaktır. Yeter ki bizler Atatürk'ün mirası olan bilimsel ve akılcı yoldan ayrılmayalım.
Hak ve hürriyetlerden yoksun toplumların ayakta kalmaları ve yaşamaları mümkün değildir. Bu nedenle, bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, Atatürk ilke ve inkılaplarını koruyup, kollamak iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır.
Cumhuriyet, demokrasiyi geliştiren en iyi sistemdir. Kişinin hak veözgürükleri ancak bu sistem içinde güvencede olabilir.Türk Milleti Cumhuriyet'e bağlanıp,onu yüceltip geliştirebilirse demokrasinin nimetlerinden yararlanırve çağdaş toplumlar içindeki yerini alır.Bu nedenle Cumhuriyeti yüceltip sürdürmek her Türk'ün milli görevidir
Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetin ....Kuruluş yıldönümünü kutlar, Büyük önder Atatürk ve canlarını bu uğurda feda eden şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anarım.