23 Nisan Töreni Konuşma Metni

23 Nisan töreni konuşma metni

23 Nisan 1920, tarihe altın harflerle yazılmış bir kahramanlık destanının, tüm millete mal olmuş bir inancı, egemenliğe yemin etmiş vatan evlatlarının yemini, bağımsızlık uğruna ölmeye hazır olanların yedi düvele meydan okuyuşudur.

Tek kişilik egemenliklerden halkın egemenliğine yapılan bu sonsuz ve erdemli yürüyüş, daha milli mücadelenin başında adı konulmuş olan Cumhuriyet yönetiminin ayak sesleri, geleceğe olan güvenin teminatı, yarının mimarı olacak çocuklara duyulan güvendir.

Bugün, egemenliğin kişilerden halka geçişi, saltanatların yıkılışı, var olma savaşının başlangıcıdır.

23 Nisan halkın temsilcilerinin, halkın geleceğine karar verebilme kabiliyeti, halkın mukadderatına yön verebilme melekesidir.

Bugün, kurtuluş savaşını yönetecek lider kadroya yetki verilmesi günü, milletin temsilcileri ağzından istiklale yemin günüdür.

Bugün Ankara’dan çıkan esaret bilmez haykırışların saltanat duvarlarında yankılanması, düşman kalelerinde korku dolu çalkalanmasıdır.

Bu inançla kazanılmıştır Milli Mücadele, bu yeminle bitmiştir esaret, bu sayede millet kenetlenmiş, zulmün duvarları bu yüzden yıkılabilmiştir. Çünkü 23 Nisan varoluş andı, egemenlik yemini, yarınlara hür ve şerefli çıkabilme umududur.

Esaret bilmez Anadolu, bu yeminle hem dış düşmanlara hem iç işbirlikçilere niyet ve temennisini göstermiş, esir yaşamaktansa ölmeye yeminli olduğunu haykırmıştır.

Bu yeminledir ki savaşlar kazanılmış, inkılaplar dünyada görülmemiş bir hızla topluma yansıyabilmiştir.

Genç Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacak hüviyetine bu meclisle kavuşmuş, bu vekillerle savaş kazanmış, bu egemenlik ilkesiyle halkla omuz omuza topyekun bir savaşa girişebilmiştir.

Bu bayram sadece bir çocuk bayramı değil önce ve daima bir egemenlik bayramıdır. Ulusal kurtuluş ve egemenlik yemini bu bayram elbette çocukların hem hakkı hem sevincidir de lakin evvela varoluştur.

Ulu önder Atatürk, evlatlarımıza bir bayram hediye ederken hem çocuklara sevgisini, hem yarınlara güvencini ve hem de Türk evlatlarının her şeyi başarmaya muktedir oluşunu vurgulamıştır ki ilk önce şehit çocuklarına hediye edilen bu bayram sonraları tüm çocuklarımızı kucaklamış, gelebnekselleşmiş, dünyada ses getirmiştir.

Bugün halen dünyada 23 Nisan’dan başka bir çocuk bayramı yoktur.

Bu vesileyle 23 Nisan tüm esir uluslara, tüm dünya çocuklarına hem umut hem sevinç olarak yansımıştır.

Ne mutlu bizlere ki egemenliğe kavuşmuş ve bunu bayram yapabilmişiz.

Ne mutlu bizlere ki Atatürk ve dava arkadaşlarının alın teri ve kahramanlıklarıyla bu güne kavuşmuşuz.

Ne mutlu bizlere ki böylesine şerefli gazi ve şehitlerin evlatlarıyız ve ne mutlu bizlere ki Cumhuriyet’e, egemenliğe, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve bağımsızlığa olan inanca sahibiz.

İstiklal savaşının kazanılmasına, esaret zincirlerinin kırılmasına, zulmün bitmesine, inkılaplarla özgürlük ve hür iradelerin medeni anlamda sistemleşmesine, egemenliğin çocuklara teslim edilmesine, yarınlara uzanacak Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin sağlamlaştırılmasına emeği geçen tüm Ata’larımıza, dedelerimize, ninelerimize şükranlarımızı sunuyor, tüm gazi ve şehitlerimizi minnetle anıyor, başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları olmak üzere tümüne sevgi ve saygılarımızı arz ediyoruz.

Ne mutlu Türk’üm diyene!